bugün

beşar esad

adam kazandı.

suriye iç savaşı başladığı zaman hiçbir ihtimal vermiyordum kazanmasına, ya kesin kaybedip rusya'da sürgün hayatı yaşayacak ya halk önünde infaz edilecek saddam gibi yada en kötüsü linç edilecek kaddafi gibi diye düşünüyordum.

gel zaman git zaman başlarda olan kayıplarını zamanla telafi etti, daha sonra önce hama, humus gibi büyük şehirleri temizledi ve son olarak bir ara kontrolün çoğunluğunu kaybettiği halep'e tam hakim olmasıyla savaşı gayrı resmi olarak kazanmış oldu. zaten sonra öso silah bıraktı batılılar desteğini çekti ypg suriye bayrağını tekrar kabul etti ve son el-kaide artıkları ise -ne yazıkki- mehmetçiğin kurduğu kontrol noktaları olması çoktan kökü kazınmış olacaktı. iyiki de böyle olmuş bir zamanlar -eski inancımın etkisiyle- bu adamın devrilmesini falan diliyordum.

bu arada sünnileri istemiyor falan demiş, evet istemiyor özellikle müslüman kardeşler veya el-kaide sempatizanlarını istemiyor. eski sünni-müslüman şimdi agnostik olan bir birey olarak bende istemiyorum. "hristiyanlar beyrut'a aleviler mezara" diye bağıran topluluğu niye istesin ülkesinde ? burada yanlış olan esad değil radikal müslümanlardır ve kendi vicdanlarını hatta dinlerini sorgulamaları gerekir. ne yapsaydı esad alevilerin mezara, hristiyanların beyrut'a gitmesini mi bekleseydi ülkesindeki sünnileri memnun etmek için ?

ayrıca batılı ülkeler bu savaşta taraf tutarak hatta müslüman kardeşler artıklarını destekleyerek çok büyük hata yapmıştır.