Maksat karın doyurmaksa ıspanağı aldığımız gibi çiğ yiyelim.
Ya da bir pirzola veya tavuk kanat ya da balığı.
işte bu seks olur.
insanların karın doyurmak için zorunluluk açlık kültür vb bunu yerse (düşen uçakta arkadaşlarını yemek zorunda kalan, batan gemiden kurtulup tekne de çiğ balık yemek zorunda kalan vb kazazedelerin hikâyeleri, şuşi gibi Uzakdoğu yemekleri vb) bu insanları eleştirebilir miyiz?
insanlar ıspanağı özel buharda pişirmek mineral vitamin değerini korumak için özel tencere alması, et balık için fırın döküm Tava tencere alıp soslar baharat ile tadlandırıp yemesi...
işte bu da aşk olur ki bunun için de insanları eleştiremeyiz.
Biyolojik dürtüler (üreme) fizyolojik ihtiyaçlar (seks) ıspanak et balık ise, aşk da; bunları lezzetli yapan pişirme tekniği kullandığımız sos baharat olur.
F. Kahlo, e. Goldman, s. Freud vb gibi popüler yazar sanatçı düşünür insanların kendi gözlemleri yaşanmışlıkları toplumu zamanı değerleri açısından ortaya koyduğu düşünce ve fikirlerine şaşmaz yanılmaz tartışılmaz bir doğru olarak yaklaşımınız çok aptalca.
Elinizde hangi değer olursa olsun...
Aşk mı?
Seks mi?
Ahlak mı?
Tanrı din mi?
Asla tek bir doğru tek bir yanlış yoktur.
Ne kadar insan varsa yukarıda ki değerler açısından o kadar da doğru ve yanlış vardır.
Bizim toplumda yapılacak doğru bir seks-aşk tanımlaması başka bir toplum için yanlış olacak.
Bu toplum da bu zamanda yapılacak bir seks-aşk tanımlaması da geçmiş zamanda yanlış aynı zamanda gelecek zaman diliminde de yanlış olacak.
Şu zaman bile bu toplum içinde yapacağınız seks-aşk tanımlaması bile başka insanlara yanlış gelecek.
Bunun için bu tanımlamalar su gibidir.
Koyduğumuz kabın şeklini alır.
Koyduğumuz cam sürahinin renginde görünür.
Aşk seks tanrı din ahlâk değerlerinin tek bir tanımı şekli rengi yoktur.
Bu konuda hepimiz ne kadar haklı ve yaklaşımımız ne kadar doğru ise de; bir o kadar haksız ve yanlışlık içindeyiz.