bugün

organ bağışı

yok olan dokuların, organların, tek bir hücrenin bile ultrasonik teknolojilere rağmen yoktan var edilemediği, yaratandan başka bu işi bilenin olmadığı sonsuz kainatta, ne büyük mutluluktur ki, ölmek üzere olan bir insana ruhunu daha fazla taşıyamayacak, toprak olmaya yüz tutmuş nacizane bedeninle can verebilmek! ne yüce bir gururdur geride bıraktığın acı dolu insanlar için bir düşün. evladını kaybeden ama onun sayesinde annesine veya babasına kavuşan bir çocuğun gülen yüzünü görmek bir anne için ne güzel bir mutluluktur.

organ bağışı, hayat bağışıdır. ayrıca nakil operasyonu için, organ mafyası üyesi kalpazanlar haricinde hiç bir doktar yaşama şansı yüksek olan bir hastayı beyin ölümü gerçekleşmeden kesip biçmez. bu kalpazanların da herhangi bir araştırma hastanesi veya devlet hastanesinde bulunması olası değildir. bir gün bir kaza olurda hastaneye düşersem doktorlar akbabalar gibi beni parçalamasın diye düşünerek organlarını bağışlamak istemeyen insanların korkularını anlayamıyorum. çocuk yaşta annesini karaciğer yetmezliği yüzünden kaybetmek üzere olan, suyla dolu karnına dokunmaya, siyahlaşan yüzüne bakmaya, inleme seslerini duymaya korkan, gözyaşlarını hep içinde biriktiren, konu komşu ölümü beklenen annesinin başında dua okurken "acaba biri annemi kurtarabilir mi" diye düşünen, gece yatarken okuduğu dualar arasına insanların ölmeleri ve organlarını bağışlamaları dileklerini ekleyebilen biri olarak anlayamıyorum bu insanları. beyin ölümün gerçekleştikten ve yaşama umudun kalmadıktan sonra, yaşasan bile bitkisel hayatta veya ağır beyin hasarlarıyla insanların yardımına muhtaç kalarak hayata devam etmeyi göze alabiliyorsun, fakat bir insana hayat vermeyi göze alamıyorsun. tamam ehliyetine ya da resmi bir belgeye yazdırmaya korkuyorsun bağışlama isteğini, bari çok yakınlarına söyle ki geç olmasın herşey için.

ben çok şanlıydım. talihsiz bir kaza sonucu beyni ölen gencecik bir insan verdi hayatı anneme, babama, bana, kardeşlerime. bir ömrü bize armağan etti. bir ömür boyu hiç tanıyamadığım ruhuna dua etmemi sağladı o genç insan. ama bizim kadar şanslı olamadı sırada bekleyen binlerce hasta. hastane kapısında umutla beklerken binlercesi, yapılan nakil ameliyatlarının sayısı bir elin parmaklarını geçmezdi. şimdi birkaç kat arttığı söyleniyor. umut verici. umarız artmaya devam eder ve sadece insanın insana yardımının dokunduğu bu hassas mevzu daha çok hayatı etkilemez. umarız "empati" denen şey bu kadar hayati bir konuda önemli kararınızı ölmeden önce vermenizi sağlar, herşey için çok geç olmadan...