Şeker derken ne dediğini-ne demek istediğini biraz açmak lazım.
Doğal olarak alınan şeker sağlıklı bir vücuda zarar vermez.
Yapay tatlandırıcılar ve düşük maliyet yüksek kâr amacıyla üretilen ve gıda da kullanılan şekerler bunun dışındadır.
Ot konusu ise tam bir muamma.
Sebze ağırlıklı beslenme, salata ile geçirilen öğünler hiç sağlıklı bir tercih değil. Zaten genetik olarak ve ilaçlama gübreleme de kimyasalları da hesaba katarak düşünürsek o kadar çok yönlü bir tartışma olur ki içinden çıkamayız.
Protein ise hiç girilmemesi gereken konu.
Özellikle beyaz et tavuk balık (üretim yetiştirme aşamasında) yem ve antibiyotik olarak zehir bombası.
Büyükbaş hayvancılık ise tavuk balık gibi. Ayağına toprak değmeyen büyükbaş hayvanlar 4 yıl içinde alacağı kiloya 2 yıl içinde geliyor.
Al sana protein beslenme ve tezgahlarda helal gıda.
Mevsiminde bir sebze meyva veya tahıl hububat ürünü, beyaz et ya da kırmızı et gibi dengeli bir protein karbonhidrat dengesi içinde beslenmenin bile sağlıklı yaşam anlamına gelmeyeceğini bilin.
A101 bim şok vb marketler başta olmak üzere burada satılan adı sanı duyulmamış markaların ürünleri ile bilinen marka ürünler arasında en az %30 fark var ve üretim dağıtım stoklama maliyet vergi vb olarak konuyu ele alan bir insan bilir ki iki ürün için de ticaret açısından aynı kategoride tutamaz.
Çünkü satılan ticari meta olsa da bir gıda ve bu kadar fiyatlar arasında makas olursa bu ürüne gıda diyemeyiz.
Bir televizyon veya cep telefonu alsanız aynı model özellik dense ve iki ürün arasında en az %30 fiyat farkı olursa ne düşünürsünüz?
Diyeceğim: ne yediğimiz değil de önemli olan nasıl bir üretim paketleme saklanma aşamasından geçmiş olduğu bizim önceliğimiz olmalı.