vişne ya da kirazdı. herşey o fötrün içine konulmuş meyvelerle başladı aslında. o fotoğraf bir insanı tanımama ve hayatıma sokmama vesile oldu. olacak ya oldu, hem de neler oldu. sonunu bilemediğim için sonuna kadar gittim. hayatımda hissetmediğim acıları hissediyorum şimdi. pişmanlıklarımın acısını kemiklerime kadar hissediyorum. ruhum artık “ben bu kadar üzülebiliyorum, yeter” diyor sanki. beraberimde üzdüğüm insanlar için de üzülüyorum. bu hüzün hali çok sürecek bunun da farkındayım. demiş ya yazar “yara kendi acısını unutur da kabuğun bıraktığı iz hep konuşur.” diye o hesap hüznüm kederim geçse de o iz hep konuşacak. hayat sillesini her zaman vurmuyor ve vuracağı zamanı iyi kollayıp okkalı bir şekilde vuruyor.
her hatadan bir ders çıkarın. pişman olun, olun ki aynı hataları yapmayın. duygularınızdan emin olun. yerine göre değişen fakat çoğu zaman yaşınızın insanı olun.
bunların hepsi bir kaç tecrübe. iyi geceler.