bugün

oğuzhan uğur

az evvel son yüklenen mevzular bölümünü izledim, kendisiyle çıkış noktamız aynı, aynı dertten muzdaribiz ama konu nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde amerikanın hain planlarına, türkün muazzam gücüne geliyor ve bu üslubu bana ne yazık ki onun da hiç sevmediğine emin olduğum birini hatırlatıyor.

son videosunda milletçe uyku halinde olduğumuzdan bahsediyor, ve haklı. ama konuşması öyle bir çıkmaza giriyor ki, biz türküz amerika korksun bizden gibi garip bir celallenmeye dönüyor. ve ben de nasıl aynı mantıkla çıktığım yolda yalnız kaldığıma şaşıp kalıyorum.

kanalını ilk açıldığı zamanlardan beri takip ediyorum ve başlangıçla kıyaslayacak olursam kendini tekrar etmeye başladığını düşünüyorum. dolu bir adam, meseleleri kafasında tartmadan kabul etmediği çok belli ve bu yüzden saygı duyuyorum kendisine, ama özellikle son 3 videosunda amerika amerika amerika dedikçe bana bir şeyler olmaya başladı.

belki çok yoğundur, okumaya fırsat bulamıyordur ama hitabeti güçlü adamların girdiği çıkmaza adım adım ilerliyor bence. emin olmamakla birlikte son zamanlarda eskiden edindiği, okuduğu ve daha kötüsü duyduğu bilgileri aktarıyormuş gibi geldi bana. yeni bir şey yok yani. mevzularda amerika; pinçte kadınlar ve kıvrak zekaları, bazı görgü kuralları, eski anılar ve kapanış.

umarım hayatımın birilerinden soğuma evresindeyimdir ve kendisini kurban olarak seçmişimdir. şebnem ferahın da dediği gibi altı daha dolmadan yerden yükselmemesi, tam keyfine varmışken de birden yere düşmemesi gereken kaliteli bir adam çünkü.