adana

entry2849 galeri
    1982.
  1. Ekim ayı olmasına rağmen, parmak arası terlik ve kısa kollu penyelerle buram buram ter döktüren, güneşe ateş edenlerin gayet de haklı olduğu, renkli şehir.

    Gezimin ilk gününde, yöreye özgün şiveyle, dolmuşçu dayı özetledi adana' yı.
    - Adana' nın üç şeyi meşhurdur. Kebabı, şalgamı bir de piskopatı! Ona göre gezin!
    Bindiğimiz bir takside, şoförün, telefonunu açıp, " Mesuuutt, benden öte dur uleeen!" diye kükremesi, kırmızı ışığı filan takmadan, bolca korna çalarak ilerlemesi ve korkudan altımıza işettirmesi dışında, bir psikopatla karşılaşmadık çok şükür!
    Adres sorduğumuz, öneri aldığımız herkes yardımsever sayılırdı.

    Semtler arasında inanılmaz uçurumlar var. Meselâ, Ziya Paşa' da, ya da Turgit Özal bulvarında kendinizi bir avrupa kentinde hissediyorken, daha eski, geleneksel Adana semtlerinde ise Bangladeş' te gibi hissediyorsunuz.

    Trafiği, akıllara zarar bir sistemle işler. Kurallar, ışık filan hak getire. Sürücüler birbirleriyle, korna çalarak iletişim kuruyor. Hayatımda, kornayı bu kadar çok kullanan başka bir şehir daha görmedim.

    Lezzetleri gerçekten efsane. Çok pis, midenin kaldıramayacağı mekânların yanısıra, keyifle oturup, kebabınızı yiyip, şalgamınızı içebileceğiniz, önden getirilen 46467 çeşit ikramla, gözünüzü gönĺünüzü de doyuran bir yemek kültürü var burda.
    Herşeyin hesaplı hatta ucuz olduğu şehirde, kebap fiyatları ününden ve şanından olsa gerek çok da ucuz değildir.
    Taş kadayıf yemeden dönmeyin. Bici bici yemeseniz de olur.

    Doğu kültürüne daha yakın bir kültür olmasına rağmen, giyim kuşam, birçok yerde batı kültüründen farksız, özellikle gençlerde.

    Kızların boy ortalaması daha uzunken, çoğu erkek kısa hatta tıknaz görünümünde nedense. Sanırım kebabın, er kişisi üzerinde yarattığı etki bu.

    insanları sıcakkanlı, yardımsever lakin biraz karadeniz insanı gibi, tersi ters, lafı uzatmaya gelmeyen tatlı sert bir duruşları da var.

    Havaalanı, şehre en yakın yer olsa gerek. Havaalanından, Seyhan' da şehrin göbeğine 15 tl' ye gittik meselâ.
    Bu, şahane bir durum!

    Tatil salt, deniz, kum, güneş olmamalı. Kültür gezileri de, en az onlar kadar keyifli, görgünüze, bilginize çok şey katan gezilerdir.
    Cüzzi rakamlarla gezme, görme, keşfetme alışkanlığını kazanın.
    Hayatımıza renk katın!
    5 ...