bugün

konu bulamayan kosecilerin yaptiklari

hemen hemen her dönem gördüğümüz bazı vakitler konu bulamayan köşecilerin yaptıklarıdır.

bunları mevsimlere göre de ayırabiliriz.

ilkbahardan başlayalım;
mayıs ayları tam bir eurovision şenliğidir, tüm köşeciler bu konuya bir bir değinir. özellikle eurovision'dan sonra hafif sivri dilli yazarlar bu konuya balıklama atlarlar ve bu olayın aslında ne kadar komik bir şey olduğu üstünde uzun uzun kafa yorarlar. her yıl buna benzer yazılar bulabiliriz.

yaz;
mehmet öz dönemidir. haberlerde konu pek fazla olmadığından tüm haber bültenleri onu tek tek çağırırlar. o da görevi olarak kalple ilgili bilgiler verir. işte bundan sonra köşeciler devreye girer. mehmet öz'ün her söylediğinin altından girer üstünden çıkarlar. onu yererler ama kendilerine bakıp "ya biz neden hep aynı şeyleri yazıyoruz" demezler.

sonbahar;
siyaset mevsimidir. yeni umutlar ortaya konur, bu minvalde eserler köşeciler tarafından bir bir kaleme alınırlar.

kış;
kış mevsiminin yaşattıkları tam bir köşe konusudur. romantizmden girer havana göre spordan bile çıkabilirsin bu mevsimi anlatırken. böylece köşeler tek tek dolar. kar yağarken derin düşünceler(!) de yazıya yağar.

ekstralar:
barajlardaki su bitiyor dikkat,
ah şu çılgın konserler,
şu kendi kendimizi övme huyumuz yok mu!.. ahh ahh