bugün

yılmaz özdil

22.06.2006 tarihinde sabah gazetesi'nde yazdığı yazıyla beni kopartan kişi.

piton kayıp.
herkes şaşkın.
deniyor ki, "4 metrelik piton nereye gider?"

güzel kardeşim...
adam 4 kilometrelik fiberoptik kabloyu çalıyor güpegündüz... 4 metrelik
pitonu beline sarar, gene götürür.

siz bakın, fili götürmesinler.

ilginç bir ülke burası çünkü.
çevre bakanı'na soruyorlar mesela...
"efendim, piton nerede?"
bakan cevaplıyor:
"bugünlerde kimseye şiş kebap yemesini tavsiye etmem."

"hayvan" denince en yetkili makamın bile ilk aklına gelen bu:
mangal.

bakan haksız değil aslında...
hiç unutmam, izmir'de şehrin göbeğindeki havuza güzellik olsun diye ördek
bırakmışlardı.
ertesi sabah yok.
bir daha bıraktılar.
ertesi sabah yine yok.
bir daha bırakmadılar.
çünkü izmir'de nüfus 3 milyon...
başa çıkman mümkün değil.

yemeyen de var tabii...
bolu'da yol kenarında bir ayı bulunmuştu birkaç yıl önce.
ayı çıplak.
postu yok.
sonra anlaşıldı ki, yola çıkan ayıya otomobil ile çarpmışlar... bakmışlar
ki, ayı ölmüş. postunu yüzüp, satmaya kalkmışlar.

meraklıyız da aynı zamanda...
darıca'ya timsah getirmişlerdi, millet görsün diye... öööyle duruyor,
hareketsiz...
kafasına kaya attılar, yaşayıp yaşamadığını kontrol etmek için...
hayvancağız debelendi ama, çok geç... ruhunu teslim etti.

var bir sorunumuz hayvanlarla...
"aman kesme" diyorsun, kesiyorlar.
"mutlaka kes" diyorsun, kesmiyorlar.
hatırlayın, kuşlar grip oldu...
" kes" dediler. millet kamyonlara yükleyip, dağlara kaçırdı tavukları.
kimisi de yaktı diri diri.
illa kesmeyecek.

hırçın boğaya ateş eden kasap da var, uysal beygire tecavüz eden mühendis
de...

kanunlarımız desen, ayrı alem.
beygir "cilveli" bulundu ki, hafifletici sebepten, 240 lira cezayla yırttı
mühendis...
şimdi, o beygirin, töre cinayetine kurban gitmesini bekliyoruz.

dana ferhat'ımız vardı bir ara...
murat 124'ün arka koltuğuna oturtmuştu sahibi. dünyaya haber olmuştuk.
balina aydın'ımız da çok meşhurdu.
bugünlerde piglet'imiz meşhur...
hani şu, haram diye, çizgi filmden makaslayarak çıkarmaya çalıştığımız
domuz.
bir defa da, sütaş'ın ineğiyle dünyaya haber olmuştuk. santrfor inek...
voleyle gol atarken memeleri görünüyor diye rtük'e şikayet etmişlerdi,
hayali ineği.

nedendir bilinmez ama, var bir gıcığımız hayvanlara...
bakın o kadar hazinemiz var.
ilk neyi çaldılar?
denizatını.

ilginç bir ülke burası çünkü...
insan olarak yaşamak zor da, hayvan olarak yaşamak daha zor.

http://www.sabah.com.tr/2006/06/22/ozdil.html