bugün

lys 2017

sınava 19 mayıs üniversitesinde girebilmek için ölüm kalım mücadelesi verdim.
koca üniversitede resmen mahşer kalabalığı vardı.

fen edebiyat fakültesine 500 metre kala araba hareket edemez hale geldi. millet arabasını yolun ortasında bırakıp sınava gitmiş. baktım öğrenciler yetişebilmek için arabalardan çıkıp koşuyor.
ben de indim koşmaya başladım, adamlar bağırıyor "yürümeyin gençler koşun!"
biz koşuyoruz, bir teyzenin bize bakarak ettiği dua kulağıma geliyor, "inşallah yetişirsiniz çocuklar".
eğitim fakültesinin yanından geçiyorum, kızlar telaşla bağırıyorlar "ya burası fen edebiyat mı?" bir adam da onlara bağırıyor "yok yavrum orası hemen ileride acele edin", kızlar telaşla başlıyor koşmaya. ben bir yandan gülüyorum, ygs deki 15 dakika felaketinden sonra öğrenci veli herkeste büyük bir korku oluşmuş.

bu ana baba gününde, kornalar ve feryatlar arasında onlarca sınavzedeyle bitmek bilmeyen depar atımından sonra fen edebiyata geliyorum, oradaki bir aileye soruyorum "fen edebiyat burası mı?" diye. "burası," diyorlar. "hangi blok?" Allah'ın cezası yer, kocaman fakülte bir de 2 blokmuş. kağıdı açıp bakıyorum. "çabuk ol yavrum, kapanacak şimdi" diyorlar. ben telaştan kağıdı zor açıyorum. gülerek bakıyorlar kağıda, "tam şurası hadi koş!" diyorlar, başlıyorum koşmaya.

beni gören veliler "hadi çocuğum hala alıyorlar acele et," "çabuk ol yetiş," gibi şeyler söylüyor. kapıya yaklaşıyorum, görevliler bağırıyor "son dakika, gecikeni almıyoruz acele edin!"
kendimi içeri zor attım amk.

üniversitelerde girmek çok zor. sınavdan sonra çıkmak ayrı zor.
bugün baktım diğer sınavım da üniversitede.

bu sınavlar yüzünden daha üniversiteye başlamadan dert sahibi olduk.
bunun daha mezun olması var.
iş hayatına atılması var.
daha kötüsü, iş hayatına atılamaması var.
ne sikimsonik dünya lan bu.
edit: yazıyı ekşi'den aldığımı söyleyenler oldu.
o hesap da bana ait. orada yazdıktan sonra burada da paylaştım sadece, sakin olun arkadaşlar.

evet iyi seyirler.