bugün

siyaseti dine alet etmek

lafa başlayan herkesin kavramsal olarak siyaset ve dinin ne olduğunu bilmesi gerektiğini düşünür ve bu yüzden daima tartışmaya girerken "siyaset nedir?", "din nedir?" diye sorarım. ancak şüpheciliği ve ayrıntıyı sevdiğimden bir aşama sonra soracağım soru "siyaset ne değildir?", "din ne değildir?" olur.
ben de dahil, bu başlık adı altında konuşan herkesin, çevresindekilere bağlı bazı önyargılar gereği doğrularına bir takım duygular karıştırdığını düşünüyorum. nedir bu? siyaset hakkında hoşnut olmadığı bazı durumlar vardır veya gider yakışıklı birine oy atar gibi. bu cahilce davranışlara dinden de örnekler verebiliriz. ülke bu örneklerle doludur. tarih de doludur. herkes objektif düşünecek olursa bu örnekleri samimice çoğaltabiliriz.
neyse gelelim konumuza. dinin ve siyasetin ne olduğuna bakılırsa -günümüzdeki yanlış kullanılan siyaseti veya dini kastetmiyorum. bu iki kavramın nasıl da kardeş olduğunu, nasıl da insanı daha iyiye ve doğruya yöneltmeye çalıştığını siz de göreceksiniz. protesto, kışkırtıcılık, hakaret etmeye gerek yok. gerçekler ve tanımlar ortadadır. ayrıca doğruluk, güzellik ve adalet; aramızdan herhangi birinin "ben reddediyorum" diyeceği bir şey değildir. dinin ve siyasetin de kesişimi budur.