hani bazen bi şey olur, malum şarkı çalar insanın amına koyan türden olan. siz biliyosunuz hangi şarkıdan bahsettiğimi. damarındaki son damla da çekilir. şekeri fırlamış diyabetler gibi olursun. ulan dersin: "ulan nereden geldim? ayağımı bastığım toprak hangi galaksinin? ne yapıyorum şu an ben?"
işte bi şarkının bilişsel kimyanıza tecavüz etmesi aşağı yukarı böyle. altında bulunduğunuz gökyüzünü tanıyıp, tanımlamaya başladığınız anda içinizden 800 milyon düşünce hızla akmaya başlar. her bi düşünce eşsiz bi duyguya sımsıkı tutunmuştur zira bunlar size panik atak verecektir, uykusuzluk, üzüntü, dert, tasa verecektir. tüm bu düşünceler beyninize pompalandığı an, yani o çaresizliği, köşeye sıkışmışlığı hissettiğiniz an aşağı yukarı bu saatler oluyor.