bugün

galatasaray

bir aralar çok severdim ne zaman ki profesyonel futbol kariyerinde 0 gol 1 asist yapmış oyun bilgisi olmayan fiziksel özelliği olmayan bir sağ beke 4.4 milyon euro bonservis 2.2 milyon euro maaş verdi*, o gün bugün eskisi kadar sevmiyorum.

peki galatasaray'ın sorunu ne diye bakacak olursak. aslında takımın tek ve en büyük sorunu takım mühendisliği denilen dalganın galatasaray'da bulunmaması.

şöyle açıklayalım;

forvetim eren derdiyok diyorsan (ki takımda başka forvet yok) eren derdiyok ne yapar ona bakmak lazım. eren kafa vurur, gol atar ya da etkili alana indirir. stoperi üstünde tutar. pas dağıtır. ne yapamaz; hızlı değildir, adam geçemez, ortasahadan alıp gidemez. yani sen erene gol attıracaksan oyunu karşı tarafa yıkman lazım. bunu yapabilmen için bütün ikinci topları alman lazım. ya da kanatlardan yardırıp gidip erene çok iyi orta açacak adamlarının olması lazım. ya da erene yakın hücum oyuncularının olması lazım ki indirdiği toplara vursunlar.

galatasaray'ın melo gittiğinden beri en büyük sorunu dönen topları alamamak. takım ortasahası hayalet gibi. her topu geçiriyor. böyle olunca zaten bireysel olarak da çok iyi oyuncular olmayan defans hattı iyice sırıtıyor. musleraya çok iş düşüyor. selçuk inan denen herif topu alıp rakibe göt dayamaktan ya da yan pas geri pas oynamaktan başka bir şey yapmıyor. dönen topları kapma gibi bir olayı zaten hiç yoktu iki senedir takımı ileri taşımak adına da hiçbir şey yapmıyor. topu alınca takımı yavaşlatıyor. bildiğin el freni yani.

galatasaray'ın kanatları iyi değil. bruma ve sinanı taraftar çok seviyor. ama adamlar açık alan topçusu. galatasaraya karşı kim öyle alan bırakacak da bunlar etkili olacak. ki özellikle brumanın futbol zekası yok.

acil sistem değiştirmesi lazım galatasaray'ın. eksik beşiktaşa karşı rezil bir futbol oynadı, kupayı alınca unutuldu, görmezden gelindi. eğer galatasaray bu sistemle oynamaya devam edecekse tolga - lass ortasaha tandemi, podolski sneijder josue ve önlerinde eren oynar. bu takım da çok atak yer ve oyunu yığamaz ama ehvenişer.

buna rağmen takım lass'la beraber alınacak iyi bir iki yönlü ortasahayla 4-3-3 ü daha verimli oynar. alınacak x oyuncu lass tolga dirençli bir ortasaha oluşur. ya da lass sneijder x ortasahası (ki sneijder interde bu sistemle burda oynayıp şampiyonlar ligi şampiyonu oldu) da oluşturulabilir. ilk versiyonda da sneijderi sola podolskiyi sağa atarsın. zor değil.

ya da git 4-3-1-2 oyna. lass tolga x üçlü ortasahayı kur. on numara sneijder. eren podolskiyle de yıllar öncesinin kovacevic nihat'ını oluştur. bu da zor değil.

bütün bu yazının da özeti basit aslında. selçuk inan galatasarayın kamburudur. kurtulmadıkça dik duramayacak. biz de musleraya yazık oluyor demeye devam edeceğiz. galatasarayın böyle zor dönemleri çok oldu aslında. bratulu tamaslı pintolu fatih terim dönemi de böyleydi mustafa sarplı barış özbekli dönemde de kadro çok kötüydü. yine de hiçbirinin kadro mühendisliği bu kadar kötü değildi. taa öncesinde hakan şükür'de bile şu selçuk inanda olduğu kadar kesin oynamalı takıntısı yoktu.