bugün

devlet terörü

bir devletin, açık veya gizli devlet emelleri doğrultusunda, korku vererek sindirme taktiği ile kendi vatandaşları üzerinde uyguladığı şiddet eylemleridir. devleti elinde tutan hükümet kendi politikaları yönünde bu terörü yönlendirebilir.

can dündar'dan bir bölüm tad;

Son günlerde israil'de patlayan bombalar­la cadde ortasında can çekişen masum in­sanları görünce bir yandan içimi nefret kaplıyor, bir yandan da elleri bağlanıp, bir dağ başın­da israil askerlerince eklem yerlerine koca taşlar vu­rularak kolları, bacakları kırılan Filistinlilerin görüntüleri geliyor aklıma...

Aynı günlerde masum ingilizler, hükümetlerinin Belfast'ta yarattığı cehennemin bedelini ödüyor Londra metrolarında patlayan bombalarla...

Kindar bir adalet fikri yi­ne ''Rüzgar eken fırtına bi­çer'' yorumunu kazıyor ta­rihin kanla örülü sayfaları­na...

Milyonlarca izleyici her gece günahsız insanların çığlık çığlığa can verişini acıyla seyrederken, dünya liderleri ''terör zirvesi'' nde akan kana bir çare arıyor. Oysa biliyoruz ki, o masa­nın etrafında toplananların bir kısmı, zalim bir ''devlet terörü'' nün failleri olarak, dünyanın bir yangın yerine dönüşmesinin başlıca sorumluları arasındalar... Yangını, üzerine benzin dökerek söndürmeye çalı­şanlar, şimdi ateş bacayı sarınca itfaiye arıyorlar. Oy­sa nice acı deneyimden süzülüp gelen bir ders, ''terörün, karşı terörü doğurduğunu'' öğretiyor bize...

Bu Belfast'ta, Batı Şeria'da, Capetown'da da böyle... Gaziosmanpaşa'da, Cizre'de, Manisa'da da...