bugün

ezginin günlüğü

ağzımda sabah türküsü, bahçedeki sandalı onarıp denize istavrit tutmaya açıldığım gün, ne bilinmeyen ülkeye doğru, yer yer akıntıya karşı, kürek çekeceğimi ne de japon balıkçıyla elimdeki çeyrek elmayı paylaşacağımı biliyordum. sandalı kıyıya çıkarıp bulduğum dut ağacının altında tütün sararken fark ettim eksik bir şeylerin varlığını. aşk yüzünden, ilk aşk yüzünden düştüğüm hallerin rüyadan eksik kalır yanı yoktu. sanki düşler sokağı'ndaydım, etrafımdaki kediler, yapraklar, sardunyalar, sellukalar hep ebruli renkteydi. kendimi daha evvel hiç bu kadar naçar hissetmemiştim; fakat her şey yolundaydı o sabah. çünkü sevmek kolaydı, seni düşünmek güzel şeydi.