bugün

ferit edgü

çığlık adlı öykü kitabındaki üç düş/üş'ten bir alıntı:

üç düş/üş
bir kuşum. uçuyorum. boşlukta süzülmekten duyduğum mutluluktan soluğum tıkanacak gibi.
uyku ile uyanıklık arasındaki anda(o ara bölgede) kuş değilim, kuş olmadığımın bilincindeyim, bir başka deyişle kuş olmadığını bilen, ama bir kuş olan, bir kuş gibi uçabilen, boşlukta süzülen bir yaratığım.(insan?)kuş olmadığımı biliyorsun., diyorum kendi kendime. uçtuğuna aldanma bir insansın. gördüğün bir düş. düşte insan uçabilir. ama bir kuş olarak değil, diye yanıtlıyorum kendi kendimi.
yalnızım yatağımda. tartışma biter bitmez yeniden uykuya dalıyorum. yeniden boşlukta süzülen bir kuşum. bir pke yapıyorum. kanatlarım suya değdi-değecek(altımda bir göl var) bir kanat çırpışıyla yükseliyorum. soluğum tıkana değin yükseliyorum. sonra yeniden bir pike...pike... kendini bırakmak demek.
kanat çırpmadan. havadan ağır olan bedenin, yeryüzüne doğru süzülüşü. bu süzülüşte, göl kıyısındaki kamışların ardında bir avcı görüyorum. iki kanat çırpışı... yeniden havalanıyorum. ama ne o, bir patlama ve göğsümde bir acı.