bugün

bacadan giren noel babayı pata küte dövmek

geçen yıl bu zamanlar...
o zamanlar boluda ikamet etmekteydim. bilirsiniz geniş doğal arazide evler müstakil ve dağınıktır. evler ve doğa isviçre'nin alp kasabalarını andırır. yani bi' nebze.
o akşam yatsıyı kıldıktan sonra çift kilitli kapımı alttan üstten kapadım. huzurlu bir uyku tutar sanmıştım. tutmadı kefere. televizyonlarda yeni yılla ilgili haberler vardı. alışveriş yapan tipler, kırmızılı şapkalı üçgenli honili süslerle bazı yoldan çıkmışlar yılbaşını hayretle ve şaşkınlıkla beklemekteydiler. sanırım yatmadan önce izlediğim bu görüntüler beni tedirgin etmişti. müslüman olarak bunlardan hicap ve rahatsızlık duyuyordum. neyse gecenin ilerleyen saatlerinde çatıdan bi' tıkırtı geldi. sonra şöminenin içinden haşır huşur sesler. baktım epey yaşlıca beyaz sakallı, kırmızı honi elbiseli bir adam karşımda duruyordu. elinde de süslü bir paket vardı. hırsızlığa doymamıştı anlaşılan. benim ev allah bilir kaçıncıydı. dağdan kestiğim meşe odunumla daldım. yer misin yemez misin. no please, gift gift gibi ecnebice bir şeyler fısıldadı galiba. bahçede karmaşık boynuzlu ineğe benzer bir hayvan gördüm. kayışlarla sabana bağlıydı. toynaklarına baktım. tek toynaktı. kurbanda kavurması iyi giderdi. mahalleyi bir hırsızdan kurtarmış ve çok mutlu olmuştum.
bu da böyle bir anımdır.
+ demirbank iyi günler diler.