beşeri ve insan ürünü olan kesinlikle değişmeye, geliştirilmeye ve zamana göre uyarlanmaya mahkumdur. Sorgulamaya kapalı, statik ve kalıplaşmış düşünceler, akıl kullanımını bir kenara bırakarak artık gerçeklikten uzaklaşan dogmalara dönüşür. dünyadaki sosyalizm, liberalizm gibi ana düşünce sistemleri bile zamanın gereklerine göre yenilenme ve değişim geçirirler. değişime kapalı olan köhneleşir. neredeyse dinler bile zaman göre kendilerini uyarlamaya çalışır. öyle ki en küçük detayına kadar dört başı mamur olan islamda bile günümüzde anlatımın, sunumun çok değiştiğini görüyoruz. durum böyle iken; kemalizmi değiştirilemez, insanüstü bir düşünce akımı olarak algılamak artık yeni ve yapay bir dinin kabulü anlamı taşır. bir insan ürünü ise o da değişmeli. yok 76 yıl önce ölen bir tanrıdan miras ise, tamam, değişmesin ve hepimiz kutsayalım hiç olmazsa saygı duyalım o zaman...
kaldı ki; çıktığı ülkede hiç bir zaman birleştirici, kuşatıcı olamadı kemalizm. tamamen asimile olmamış milyonlarca kürt, inancını içselleştirebilmiş dindarlar M. Kemal'i hiç sevemediler... evrensel anlamdaki gerçek solcular aşırı otoriter yönetimi sonucu heba edilen insanlardan dolayı, sağcılar mukaddesata karşı hassasiyet taşımaması nedeniyle, inançlı milliyetçiler radyolardan tükçe müziği yasaklayacak denli gözü dönmüş batı taklidi inkılaplardan ötürü hep bir mesafeli oldular "ulu öndere, yüce lidere.." yoksulların zaten arası hiç iyi olmadı...
sonuç; kemalizm ya hepten komikleşecek, saçmalaşacak ya da geçmişi ile yüzleşip görece tutarlı hale gelecek...