kolonici ve dünya savaşlarının mimarı avrupalı devletlerin tek bayrak altında teorik bir birleşik devletler kurarak ortak çıkarlarına göre başta birbirlerinden faydalanıp sonra dünya'yı sömürmelerinin aracıdır. birbirleri arasında serbest geçiş hakları vardır. her ülkede oluyor mu bilmiyorum ama ab üyesi bir ülkenin vatandaşıysanız başka bir ab üyesi ülkede 6 ay serbest dolaşma hakkınız var. ab ülkelerinin bunun gibi daha bir dizi ayrıcalıkları var kendi aralarında.
bu kısmen roma imparatorluğu yayılmacı stratejisiyle varlığını sürdüren birliğe bulgaristan gibi tarihi boyunca büyük güçlerin koçu olmuş ve hırvatistan gibi yugoslavya'dan sonra ne idüğü belirsiz devletlere dönüşmüşler tamamıyla stratejik imkanları ve avrupa birliği'ndeki yeni abilerine sunduklarıyla bir anda birliğe üye olmaktadırlar.
bakınız; öso, yugoslavya depolarından çıkarılmış silahları da kullanmaktadır. suriye'de karışıklıklar başladığı anda hırvatların ab üyeliği kabul edilmişti.
yine o yayılmacı politikaya ek olarak, başvuru yaptığınız ve yaptırıldığınız avrupa birliği, sizin anayasanızı inceler, stratejik öneminizi göz önünde bulundurarak kendi çıkarlarına uymayan şeylerin değiştirilmesini isterler. anayasadan türklük kavramını çıkarmak, ordunun bir kısmını tasfiye edip paralı asker ya da sözleşmeli statüsünde 'elit' birlikler yetiştirmek mevcut iktidarın oturup da kendi başına düşündüğü şeyler olamaz. çok klişe bir konudur ama şu sokakta kokoreç, simit vs. satılmasının yasaklanmak istemesini de buna bağlayabilirsiniz, sorun olmaz.
sırf avrupa'da serbest dolaşacağız, ticari, ekonomik ayrıcalıklarımız olacak diye kendi çıkarlarımızı bir kenara koymamız ülkeyi bırakıp gitmemizle eşdeğer. benzer şeyleri osmanlı da ayrıcalıklar tanıyarak başarısız politikalarla yaptı ve sonu koloni olmaya kadar vardı.