bugün
- en dindar özelliğiniz32
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması10
- karşı cinse giyim önerileri8
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri12
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor11
- anın görüntüsü20
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- jose mourinho23
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi26
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
ilk adım ikincisine kaynaklık eder, ikincisiyse ilkinin nihai tezahürüdür.
Muhteşem, harikulade, enfes gibi beğeni içeren sözcüklerden erişilemez, ulaşılamaz, hesap sorulamaz gibi ifadelere geçiş toplum içinde dinle ilgisi olmayan; fakat dinsel bir etki olarak ortaya çıkan putlaştırmayı, ikonlaştırmayı akla getirir. Putlaştırmanın içine muhafazakar gelenek padişah ikonunu yerleştirirken Kemalist cenah Atatürkü ikon olarak belirlemiştir. Bu noktada muhafazakarlığın sadece islami kesime ait bir düşünce tarzı olmadığını, muhafazakarlığın değişime karşı koyan, kendi bildiklerinden ödün vermemeyi gerektiren düşünsel sistem olduğunu söyleyebilirim. Buradan da hareketle islami kesim muhafazakarlığıyla kemalist muhafazakarlığı kutsallaştırma bağlamında ele almaya çalışacağım.
Muhafazakarlık, var olan değerleri koruyup büyük veya küçük ölçekli değişim-dönüşümlere karşı olan, koruma odaklı düşünce tarzıdır. Muhafazakar düşünce öncelikle kutsallaştıracak değerler bulur, bunlar üzerinden kendi sınıfını yaratır. Bunlar erişilemez, eleştirilemez, hakkında dahi konuşulamaz konuma geldiğinde de ötekileştirmeyi beraberinde getirir. islami kesim muhafazakarlarının kutsalı genellikle Osmanlıdır ve eleştirilemez. Onlara göre atalarımız ne yaptıysa doğrudur. Bir komedyen olarak tanınan Atalay Demirci Ermeni Soykırımı hakkında Ecdad bir soyu kıracaksa kırar, muallakta bırakmaz diyerek Osmanlıya tapıcılığı gözler önüne serer. 1915te büyük acılar yaşanmıştır ve bu konu hakkında böylesine fütursuzca konuşmak patolojik bir zihin yapısı gerektir; Dersim Katliamını, 6-7 Eylül olaylarını, 60 darbesini, 80 darbesini senin ataların yapmadı mı sorusunu akla getirir. Eleştirilemezlik beraberinde eleştirenlere karşı olmayı da gerektirir. Eleştirenler, tarihine ihanet eden dinsiz, ahlaksız kesimdir. Buna karşı Kemalist cenah da farklı bir puta tapıcılığı içinde barındırır. Bir sosyal paylaşım sitesinde gördüğüm haber: Önce 4000 kitap okuyup, iki dil öğreneceksin... Ömrünü ülkene adayacaksın, Sonra canını cephede ortaya koyup, dünyaya düz çöktürerek bir vatan kurtaracaksın. Yani Atatürke laf etmek için küçük yobaz, önce biraz sen adam olaksın!. Yanlış kullanılan noktalama işaretlerini ve anlatım bozuklukluğunu geçecek olursak eril tahakküm içeren bu söylem puta tapıcılığın ne boyutta olduğunu gösterir. Buna karşı çıkanlar da yobaz, gerici gibi ifadelerle tanımlanır. islami muhafazakarlığı eleştirenlerin din düşmanı, Kemalist muhafazakarlığı eleştirenlerin Atatürk düşmanı olarak tanımlanması da toplumda eleştirel düşüncenin ne boyutta olduğunu gösterir.
farklılıkları anormalleştirip sürekli bir öteki yaratığımız sürece toplumsal çeşitliliğe değil, birbirine nefret kusan ''ötekiler''e rastlayacağız. belki de en doğrusu ''biz'' ve ''ötekinin'' içini doldurmak yerine ''insanlığın'', ''insan'' kavramının içini dordurmak...
Muhteşem, harikulade, enfes gibi beğeni içeren sözcüklerden erişilemez, ulaşılamaz, hesap sorulamaz gibi ifadelere geçiş toplum içinde dinle ilgisi olmayan; fakat dinsel bir etki olarak ortaya çıkan putlaştırmayı, ikonlaştırmayı akla getirir. Putlaştırmanın içine muhafazakar gelenek padişah ikonunu yerleştirirken Kemalist cenah Atatürkü ikon olarak belirlemiştir. Bu noktada muhafazakarlığın sadece islami kesime ait bir düşünce tarzı olmadığını, muhafazakarlığın değişime karşı koyan, kendi bildiklerinden ödün vermemeyi gerektiren düşünsel sistem olduğunu söyleyebilirim. Buradan da hareketle islami kesim muhafazakarlığıyla kemalist muhafazakarlığı kutsallaştırma bağlamında ele almaya çalışacağım.
Muhafazakarlık, var olan değerleri koruyup büyük veya küçük ölçekli değişim-dönüşümlere karşı olan, koruma odaklı düşünce tarzıdır. Muhafazakar düşünce öncelikle kutsallaştıracak değerler bulur, bunlar üzerinden kendi sınıfını yaratır. Bunlar erişilemez, eleştirilemez, hakkında dahi konuşulamaz konuma geldiğinde de ötekileştirmeyi beraberinde getirir. islami kesim muhafazakarlarının kutsalı genellikle Osmanlıdır ve eleştirilemez. Onlara göre atalarımız ne yaptıysa doğrudur. Bir komedyen olarak tanınan Atalay Demirci Ermeni Soykırımı hakkında Ecdad bir soyu kıracaksa kırar, muallakta bırakmaz diyerek Osmanlıya tapıcılığı gözler önüne serer. 1915te büyük acılar yaşanmıştır ve bu konu hakkında böylesine fütursuzca konuşmak patolojik bir zihin yapısı gerektir; Dersim Katliamını, 6-7 Eylül olaylarını, 60 darbesini, 80 darbesini senin ataların yapmadı mı sorusunu akla getirir. Eleştirilemezlik beraberinde eleştirenlere karşı olmayı da gerektirir. Eleştirenler, tarihine ihanet eden dinsiz, ahlaksız kesimdir. Buna karşı Kemalist cenah da farklı bir puta tapıcılığı içinde barındırır. Bir sosyal paylaşım sitesinde gördüğüm haber: Önce 4000 kitap okuyup, iki dil öğreneceksin... Ömrünü ülkene adayacaksın, Sonra canını cephede ortaya koyup, dünyaya düz çöktürerek bir vatan kurtaracaksın. Yani Atatürke laf etmek için küçük yobaz, önce biraz sen adam olaksın!. Yanlış kullanılan noktalama işaretlerini ve anlatım bozuklukluğunu geçecek olursak eril tahakküm içeren bu söylem puta tapıcılığın ne boyutta olduğunu gösterir. Buna karşı çıkanlar da yobaz, gerici gibi ifadelerle tanımlanır. islami muhafazakarlığı eleştirenlerin din düşmanı, Kemalist muhafazakarlığı eleştirenlerin Atatürk düşmanı olarak tanımlanması da toplumda eleştirel düşüncenin ne boyutta olduğunu gösterir.
farklılıkları anormalleştirip sürekli bir öteki yaratığımız sürece toplumsal çeşitliliğe değil, birbirine nefret kusan ''ötekiler''e rastlayacağız. belki de en doğrusu ''biz'' ve ''ötekinin'' içini doldurmak yerine ''insanlığın'', ''insan'' kavramının içini dordurmak...
güncel Önemli Başlıklar