bu sistemi işe yarar hale getirmenin tek yolu devrimdir.
eğitim sisteminin amacı eğitmektir. ezberletmek değildir. bu ülkedeki eğitim sistemi ise "açık oy gizli tasnif" meselesine benziyor. anlatıp, pratiğe dökmek yerine ezberletiyor ve pratiğe dökülmesi engelleniyor.
peki bu sorun neyden kaynaklanıyor?
şöyle anlatayım; hani matematik dersinin ortasında canı sıkılınca kalkıp "ya hocam bunlar ne işe yarayacak" diyen bir çocuk vardı bir zamanlar, hatırlar mısınız?
bu çocuk bunu neden söylüyor, muhtemelen matematiğe ilgi duymadığı için. matematiğe ilgi duymayan çocuğa siz kalkıp türevleri, integralleri, kombinasyonu, permutasyonu anlatamazsınız. sikseniz anlamaz. çünkü sevmiyordur o dersi. çünkü anlamak istemez.
şimdi, matematik dersi üzerinden gidersek, matematik dersinin bir "ezber" eşiği vardır. bu eşik esasında ortaokuldur. yani bu çocuğa ortaokula kadar öğretilen matematik, konsantrasyon problemi yaratmaz, çünkü basittir ve amele dahi olsa işine yarayacaktır. buna bağlı bir şey daha söyleyeyim, az önce bahsettiğim "bunlar ne işimize yarayacak" sorusu da %99.9 ortaokulda sorulur. hiçbir ilkokul çocuğu bu soruyu sormaz.
her çocuğa "büyüyünce ne olacaksın" dediğinizde verdiği bir cevap vardır. bu cevap, aynı zamanda o çocuğun ilgi alanıdır. eğer çocuk, mühendis olmak istiyorsa o çocuğa dayarsın ortaokulda, lisede matematiği, "ya ama bunlar ne işimize yarayacak kiiii!?!?!?" dediği zaman bu sorunun cevabını vermek çok da zor olmaz.
eğer mühendis olmak istemiyorsa, mesela tarihçi olmak istiyorsa matematik dersini kaldırırsın o çocuğun ders programından. gider kendi ilgi alanına giren dersleri verirsin. böylece hem çocuğun kafasını sikmemiş olursun, hem de çocuğa bir ideal kazandırmış olursun.
aslına bakarsanız her çocuk idealisttir. her çocuğun hayalleri vardır. o çocuğu hayal kırıklığına uğratmadığınız sürece o hayallere zarar gelmez. işte eğitim sisteminin odaklanması gereken noktanın da "o ideallere ve/veya hayallere zarar gelmemesi" olması gerekiyor.
şu soruyu da sorabilirsiniz şimdi; "ya çocuk astronot olacağım derse ne yapacağız?"
tabii ki ilk etapta çocuğu hayal kırıklığına uğratmazsınız. çocuğu fiziğe yönlendirirsiniz ve bir süre sonra çocuk astronot olmasının imkansıza yakın olduğunu anlar. böyle olunca o çocuğu fiziğin uğraş alanına giren bir mesleğe yönlendirirsiniz.
peki bütün bunlar için ne gerekiyor?
daha fazla sınav veya daha az sınav değil, tam anlamıyla bir "devrim" ...
didaktik kitaplar sobalarda odun olmasın diye, hiçbir çocuk hayal kırıklığına uğramasın diye, ezbere nesiller ülkeyi ele geçirmesin diye, tek yol devrim!
hadi eyvallah.
edit: kimseye işini öğretmiyorum. kendi penceremden gördüklerimi söylüyorum. kendi yaşadıklarımı söylüyorum. buna bağlı olarak odaklanılması gereken noktayı söylüyorum. detaylar zaten benim işim değil. işin detaylarına hakim olsam bunları sözlükten yazmazdım. ayrıca bu işin içindekiler de aynı sistemden yetiştikleri için bu işi düzeltebilecek kapasiteye sahip değiller. yıllardır gördüğümüz şey bu. zaten bütün bunları bu yüzden yazma ihtiyacı hissettim.