şüphesiz ki sizin bir hafta öncesinden özellikle seçip aldığınız koltukta bir başkasının oturması, bu yüzden tartışma çıkması ve kötü sonuç olarak da yerinize oturan kişinin kalkmaması.
geçen gün üniversite okuduğum şehirde tek dersimin bütünleme sınavına girmiş ve evime geri dönmek için otobüsüme binmiştim. günler öncesinden biletimi almıştım, 4 numaralı koltuk benimdi. yolu izlemek için orayı tercih etmiştim ama artık tercih etmemem gerektiğini anladım. neyse, uzatmayalım; bindim otobüse bir de ne göreyim, benim yerime ve yanındaki koltuğa 70 yaşlarında falan bir teyze uzanmış, (3-4 numaralı koltukları kaplamış ve ayağında ayakkabı yok) yatıyor. neyse, iyimser düşünmek istedim, yanı boş olan teyze birisi gelene kadar uzanmak istemiş. geldim, teyzeyi uyardım, cam kenarını işaret ederek "teyze orası benim yerim, geçebilir miyim?" diye sordum. teyze hiç istifini bozmayarak beni "sen git başka yere otur!" diye öyle bir tersledi ki neye uğradığımı şaşırdım. "teyze nereye oturayım, sen şu an benim yerimde oturuyorsun, kalkar mısın yerime oturayım" dedim. tam o esnada otobüs yola çıkma hazırlığı içinde, aşağıdan binen 20-24 yaşlarında leş gibi sigara kokan bir bayan (bayan demeye bin şahit) "teyze gonya'dan beri orda oturuyor bırah otursun nolacak!" diye azarladı. bu lafın ve kabalığın karşısında ikinci bir şok dalgasını atlatan ben bu kadına "siz karışmayın!" diye çıkıştım sonra teyzeye geri döndüm. teyze bu esnada doğrulmuştu. o inat ben daha da inat. yok, kadın kalkmıyor. 4 numaraya oturmuş benim de 3 numaraya oturmamı istiyor. ortada bir 3 numara olsa ya da yandaki koltukta da bir kişinin sığacağı kadar boşluk bıraksa teyze tamam oturacağım da, oturmam için gösterdiği koltuğun da yarısını kaplamış. aşağıdan başlayan bir sinir dalgası tüm vücuduma yayılırken gelen muavine durumu anlattım falan muavin oldukça ilgisizdi, "başka yere oturun." dedi. hayatımda ilk kez böyle saçma bişeyle karşılaştığım için şok üstüne şok geçiriyordum ve tüm otobüs bana bakıyordu. muavine "ne demek başka yere otur, yer mi var? ayrıca benim yerim 4 numara, 4 numaraya oturmak istiyorum!" diye çıkıştım ama adam cevap vermedi. öte yandan otobüsün de kalkış saatinden 10 dk geçmişti. neyse sinirim tepeme çıkmış vaziyette oturdum 3 numaraya. teyze az önce bağırdığı ben değilmişim gibi konuşmaya başladı. "bende şeker tansiyon var ben oraya oturamıyorum, başım dönüyor. yerimden de kalkamıyorum" falan zırvalamaya başladı. önce hiç oralı olmadım sonra susmayınca "tamam teyze, neyse." deyip konuyu kapatmak istedim. bu kez de "nerelisin, öğrenci misin" muhabbetlerine başladı. cevap vermedim. sonra teyze ne dese beğenirsin? buna damadı başka bir firmadan 28 numarayı almış, 28 çok arkada diye oturmak istememiş. sonra gelmiş bu firmadan almış, 11 numarayı vermişler ama orda rahat edemememiş. konya'ya gelince muavin bunu 4 numaraya almış. sonra yanına bir kız oturmuş, o hiçbişey dememiş ben neden böyle yapmışmışım falan. kadın konuştukça sinir katsayım artıyordu ama sustum. aslında koltuk numarası 11 olan bu teyzenin 4 numarada oturmasına izin veren aptal muavindeydi bütün suç! neyse muavin yolcu sayımı yapmaya başladı. bu esnada saat 15:00'da kalkması gereken otobüs 15 dk geçmesine rağmen halen kalkmamıştı, muavin yanımıza geldiğinde "3-4 burda değil mi?" diye sordu. o sinirle adama nasıl patlamışsam artık ben bile korktum kendimden. "ben 4'teyim ama sizin yüzünüzden 3'te oturuyorum!" diye sesimi yükselttim. artık kendimi tutamıyordum. muavin geçiştirir gibi "yahu o teyze hasta hasta, otursun ne olacak" deyince "ben de hastayım, burda oturamıyorum başım dönüyor. o müşteriyse ben de müşteriyim, ben 1 yıldır bu firmayı kullanıyorum, dünyanın parasını kazandırdım ilk kez başıma böyle bi saçmalık geliyor!" dedim nefes bile almadan. muavin dayanamadı: "teyze tamam sen kalk ordan, geçsin yerine" dedi. ama teyze bu kez muavine bağırmaya başladı, muavin nasıl kaçtığını bilemedi. bir yandan muavinin aptal tavırları, öte yandan teyzenin susmayıp söylenip duran çenesi... bir an içimden otobüsü yakmak geldi. sonra düşündüm ki, ineyim ve daha iyi bir firmadan bilet alayım. nasıl olsa 1 saat sonrasına vardır, bilet param da yanarsa yansın... kalktım, giydim paltomu. bu esnada otobüsün birkaç koltuk arkasında sayım yapmakta olan muavinin gözlerinin üzerimde olduğunu gördüm. "valizimi verin ben inicem, istemiyorum!" dedim. muavin neye uğradığını şaşırdı, tam ağzını açtı ki tam teyzenin arkasında 8 numara cam kenarında oturan bir kadın "sorun cam kenarıysa buyrun yer değiştirelim." falan dedi. kabul etmedim, "istemiyorum ben böyle rezillik görmedim. kamil koç'tan başka bilet alacağım!" dedim. kamil koç lafını duyan muavin lafa daldı, "hanfendi yerini vermeye razı oldu, isterseniz değişin." dedi. kadın da ısrar edince ben de kavga etmekten yorulduğum için kabul ettim ve eve öyle geldim.
ve bu hikayede en çok canımı sıkan, sinirimi bozan şey de işi bu tip durumlarda orta yolu bulmak olan muavin bozuntusunun aptal tavrıydı.
otobüsün cazgırı gibi bişey oldum ama kafam öyle bozulmuştu ki nerdeyse bilet için ödediğim paranın yanmasını göze alarak aşağı inecek ve başka bir firmadan bilet alacaktım.
fakat bu bana ders oldu, bundan sonra pamukkale'nin 2+1 koltuklarından alacağım biletleri. öğrenciyiz, 3-5 ucuza gelsin derken çektiğim çileye değmeyeceğini net olarak anladım.