iktidara sağ gösterip sol vurmuş olan gizemli savcıdır. Belli ki cemaatin adamı. Ama gerçek bir fedai. Katil olsa Çakal Carlos'a rahmet okuttururdu. O bir Kaiser Soze.
iktidarın lehine davaların peşinde iken sorun yoktu. Hatta AKP'nin gözbebeğiydi. Başbakanımız onu her fırsatta savunurken kendisine zırhlı aracını dahi tahsis etmiş, "Ben bu davanın savcısıyım" demişti. Ergenekon'u silahlı terör örgütü, ilker Başbuğ'u terör örgütü elebaşısı olarak hapishanelere yollarken sorun yoktu. Adalet tecelli ediyordu. Yapılan her operasyonda iktidarın her üyesinin gözlerinden mutluluk adeta akıyordu.
Ama ne oldu? Düşmez kalkmaz bir Allah işte. Aynı savcı bu sefer iktidarın peşine düştü. iktidar neye uğradığını şaşırdı. Ters yumruk yemiş boksör gibi, suçüstü yakalanan bir hırsız gibi ne yapacağını şaşırdı. Birbirlerine çok sadıktılar ve bu ihaneti algılayamıyorlardı. Hakem sayarken ortaya yine mağduriyet kılıfı çıkartıldı. Savcılar demokratik bir ülkede hayal bile edilemeyecek bir şekilde karalama kampanyasına tabi tutuldu. iş takibi yaptığı söylendi. Şamil Tayyar tarafından ağzı ile kıçı yer değiştirmiş olduğu şeklinde hakarete uğradı.
Türkiye'de siyasi hayat aynı macera filmlerindeki gibi. Ne zaman ne olacağı hiç belli olmuyor. iki tarafta kartlarını çok dikkatli stratejiler kurarak oynuyorlar. Bir gün en sevilen adam olursunuz, ertesi gün sizi hedef gösterebilirler. Zekeriya Öz de adı uzun süre unutulmayacak bu isimlerden biri işte. Bakarsınız ileride başbakan bile olur. Ve o zaman bugünleri hatırlayarak adamın siyasi hayata nasıl hazırlatıldığını görürüz. Nasıl bir insan olduğu da zaten o zamanlar tam manasıyla anlaşılacak.Ama şu da bir gerçek ki çok büyük lokma attı ağzına. Gerçekten dürüst bir savcı mı yoksa bir maşa mı olduğu da bundan sonra daha net anlaşılacak. Biz de tüm keyfiyle bu olayları seyrediyor olacağız.
Hakkında yazılan ilk entrylere bakın ve bir de son yazılanlara.
