bugün

had safhada delilik belirtileri

kötü ve bir o kadar iğrenç bir durumdur.işte kanıtı:
Çoktandır uyku sorunları yaşıyorum.Yatağa yattığım anda kulağımda bir uğultu,nabzımda bir artış oluyor.Önceleri ara sıra olan bu durum şu sıralar bir sorun olmaya başladı.Uykuya daldığım anlarda ise birisi çıkıp “Hiro” hastalığına yakalandığımı ve öleceğimi söylüyor.Uyuyamıyordum ve bu da hayatımı derinden etkiliyordu.Sabahları sinirli oluyor,kahvaltı yapmak yerine sigara içiyordum.sürekli midem bulanıyor durup dururken burnuma keskin kötü kokular geliyordu.Etrafıma baktığımda kimsede tuhaf bir durum yokken,ben anlamsız düşüncelerle beynimi meşgul ediyordum.

Uzun bir süredir yalnızım ve kimseyi hayatıma sokamıyordum.Herşey çok basir ve anlamsız geliyordu.Yeni bir insanla tanışmak,onunla konuşmak,vucudumu zorlayıp gece yarılarına kadar barlarda içki içmek hoşuma gitmiyordu.Düşününce herşey seks içindi bence.Çok basit bir mantık aslında.Sevgi,aşk,tutku hepsi tek amaç içindi.Kadın veya erkek farketmez hayvani duygularımızı yenemediğimiz düşüncesini benimsemiştim.insan bir kere yalnız kalmasın o tadı aldıktan sonra hayatına kimseyi sokamıyordu.Bende yalnız olmayı seçmiştim.Fazla konuşmadan,fazla hareket etmeden yaşamımı sürdürüyordum.içe kapanık bir yaşamım vardı.Çocukluğumda yaşadığım travmalar büyüdüğümde de peşimi bırakmadı.Düşündüklerimi insanlara doğru bir şekilde anlatamıyordum.Çevrem yavaş yavaş benden nefret etmeye başlıyordu.Hiç umursamıyordum,zaten kendimi bir insana beğendirmekten daha önemli işlerinm vardı.Mesela içki içmek,sigara içmek,uyumak…

Evet,herşey ne kadar boştu.Bu beden,bu hayat,o sonradan uydurulmuş sağlıklı beslenme yalanları,kimin koyduğu belli olamayan toplum kuralları.Hepsi kocaman bir hiçti benim için.Ben bunu reddetmiştim,bir kalıba sığamazdım…

Vucudumu epey hırpaladım sanırım.Zehirli bir bağırsak hastalığına yakaladım.Et yiyemiyordum,sebzelerden de oldum olası nefret etmiştim zaten.Yiyecek birşey bulamıyordum.insanlar iştahla yemek yerken ben onlara bakıyor ve hayatta kalmak için iştahımın açılmasını bekliyordum.Yalnız çay ve sigaraya dayanamıyordum.

Ellerim sigara içmekten sarardı,dişlerimde lekeler oluştu ve senelerdir bir öksürükle savaşıyordum.Artık sıkıntılı olduğum zaman saçımı kazıtma işi sıradan bir iş oldu ve bunu bir tarz olarak benimsedim.Saç taramak ne saçma bir işti.

Elimden gelse hiç traş olmazdım,zamanın akışına bırakırdım kendimi.Uzun saç,uzun sakal,kirli elbiseler ve kimseyi umursamamak…Ne güzel olurdu tamda doğamızda var olduğu gibi.

Çalışmaktan nefret ediyorum.Sabahları düzenli bir saatte kalkmak,üstümü giyip yüzümü yıkamak ve istemeyerek kahvaltı yapmak çok anlamsızdı.O saatte kalkıp işe gitmek patronları zengin etmekten başka bir bok değildi ama hayatta kalmam için çalışmam gerekliydi.Bende kolay yaşamak için bahis oynamayı seçmiştim.Futbol ve basketbol maçlarını yakından takip ediyor kendimi zora sokmayacak şekilde bahis oynuyordum.Ara sıra güzel paralar kazansam da sonuç olarak hep geride kaldım.Kazancımı daha da çoğaltmak için kumar oynadım ve hep kaybettim…

Takıntılarım vardı,hep daha fazlasını isterken hep elimdekinden de oldum.Uzun zaman önce bıraktım herşeyi.Bir robot gibi çalışıyor,tatil gününün gelmesi için sabırsızlanıyordum.Pazar günü uyumak demekti,güzel bir kahvaltı demekti ama canım sıkılıyordu…

Aciz bir insandım ben anlaşılan.Başaralı olacağım,kazanacağım diye bir işe başlayıp hep hüsrana uğradım.Montumun yakasını bile annem düzeltiyordu.Bir kadına aşık olmak,sorumluluk sahibi olmak,mutsuzken mutlu gibi görünmek bana göre değildi.

Her zaman olduğu gibi hayata tutunamamıştım