Uyanıp sabahları senin koynuna,
Ciğerimi doldurması o mis gibi kokunun,
Cennetin dokunuşu sanki omuzlarıma ılık ılık esen sabah rüzgarın.
Özledim, özledim seni her zamankinden çok istanbul!
Eminönü vapuruna binipte şen martılarla şarkılar,
Buram buram deniz kokusu ve gülüşen balıklar.
inipte limana karışmak kalabalığa daha çok karışmak daha da çok sana.
Özledim özledim seni herkesten cok istanbul!
Moda da başka aşksın Taksim'de başka Kadıköy'de başka,
istiklal'de aşkın ta kendisisin aslında.
Hergün herkes koşarken hızlı adımlarla sana,
Ben burada gelecek günlerin avuntusuyla başbaşa.
Özledim özledim seni bu defa gerçekten çok istanbul!
Kimler uğrana savaşmadı ki senin,
Hazırım hepsini karşıma almaya,
Yeter ki her şey çekilmez olduğunda,
Sen ol gözlerimin son perdesi
Yeter ki her şey çekilmez olduğunda senin koynunda öleyim.
Zaten bu hasret almayacak mı canımı?
Özledim, özledim inan dayanamıyorum artık istanbul.
Sokağa attığım o ilk adımımda daha,
Yüzüme yerleştirdiğin sımsıcak gülümseme,
Bebek, çocuk, öğrenci, memur, büyük küçük demeden aynı otobüsün yolcusu,
Belki de bu yüzden sana olan hayranlığım ,
Seçmeden elemeden kalbine alman herkesi,
Özledim özledim inan seni sığmıyorsun içime taşıyorsun istanbul!
Geceleri ışıklardan bir altın gibisin,
Gündüzleri binalardan duvar.
Ama sen benim en kıymetlım,
Sen yaşanmış en güzel aşk ,
Sen aldığım nefes, çektiğim çile, sen benim her şeyimsin!
Ey sen yedi tepeli şehir sen benim özlemimsin!