8 kasım 2012 fenerbahçe ael limassol maçı

fenerbahçe'nin elini kolunu sallayarak aldığı maçtır.

iki takım arasındaki kadro kalitesi zaten sonucu bağırıyordu önceden. ilk maçtaki sıkıntının sebebi fenerbahçe'nin eksikleriydi. neredeyse tam kadro çıkınca sıkıntılar ortadan kalktı ve fenerbahçe rahat bir oyun oynadı.

önceki maçla ilgli yazımda takım adına sıkıntının ne olduğundan bahsetmiştim zaten. bugün tek bir adamın dönüşü bütün sıkıntıyı çözdü. raul meireles cidden bu takım için inanılmaz önemli bir oyuncu. sahadaki varlığı birçok şeyi kolaylaştırdı. önceki maçtaki sorunlar vs için detaylı analiz: (#17297747)

ilk yarı boyunca oynanan baskın oyun ve yarı bitmeden gelen iki gol işleri sağlama aldı. takım ikinci yarı kısmen frene basıp hafta sonu için diri kalmayı hedefledi. makul de bir seçenek, zira rakip orduspor içeride-dışarıda 90 dakika dişe diş oynayan bir takım. erken dağıtmadığınız takdirde size cezayı kesebilecek cinsten ve gerek hoca, gerek takım enerjiyi saklamayı daha uygun buldu belli ki ikinci yarıda tempo düştü.

ha direkten dönen toplardan biri kaleye girseydi bu maç 4-5 olurdu rahatlıkla ama girmeyince girmiyor bazen. moussa sow'un pozisyonunda kızamamdım, zira ben bile olduğum yerde güldüm pozisyona. zira musa çok iyi bir maç oynadı bence. sakat diyenlere ayrıca bir kapak olsun. attığı gol ve girdiği pozisyonların yanı sıra, limassol'lü oyuncunun atılmasında da direk pay sahibiydi, koca bir helal olsun kendisine.

bunun dışında dirk kuyt'ün kendisini biraz daha toplayıp maç ritmi kazandığını görmek sevindirici. formsuzluğu göz önünde bulundurulunca miroslav stoch'un ilk onbirde olmasına surat asmıştım başta ama maç ritmi kazanması açısından 90 dakika sahada kalması iyi oldu ve doğrusunu söylemek gerekirse fena da oynamadı. anlaşılmayan bir şey var ki o da hücuma dönük orta saha oynayan oyuncuların skora katkı yapmadıkları takdirde kötü oynadıklarının düşünülmesi. miro bugün iyi alan kapattı, hızlı hücuma çıktı, pozisyon hazırladı, kendi de pozisyona girdi ama şansı yardım etmedi, yoksa girdiği gol pozisyonunda vuruşu kötü değildi.

takım oyununu eleştirmeyeceğim zira eleştirilecek bir tarafı yok. ancak hoca'nın oyuncu değişikliklerine biraz burun kıvırdığımı söylememde fayda var. tamam selçuk şahin önceki haftalardaki performansından dolayı ödüllendiriliyor olabilir ve hoca ilk planda oyundan erken düşmüş olan cristian baroni'yi değiştirerek orta sahayı güçlendirmeyi düşünmüş olabilir. peki rakip 10 kişiyken ve skor 2-0'ken ofansif orta sahayı çıkarıp bir defansif almanın ve dahasında sakatlıktan yeni çıkmış meireles'i hücum görevine sürmenin mantığı nedir? ayrıyeten hasan ali kaldırım kötü oynamıyordu ama caner erkin illa oyuna sokulacaksa cristian-caner değişikliğiyle de bu iş olurdu pekâla. recep niyaz'ı daha erken bekledi gözler ama oyuna girmiş olması bile güzel neticede.

neyse, ülke puanında atılım oldu bu hafta. en yakın rakiple de ara açıldı. üstüne üstük ilk limassol maçından sonra "biz yenelim, diğerleri de berabere kalsın" gibi bir temennim vardı, aynen gerçekleşti. 10-5-5-1 gibi bir sıralama oldu böylece. olympique marseille deplasmanından bir beraberlik şahane olacaktır bu durumda. tam kadro çıkıp, normal oyunumuzu sahaya yansıtırsak galip bile gelebiliriz ki bu grup liderliği demek olur.

ha grup liderliği veya ikinciliği önemli değil, zira bir sonraki turda şampiyonlar liginden elenen takımlar da kuraya dahil olacak ve onların puanının fenerbahçe'den yüksek olması bir hayli normal, dolayısıyla seri başı olamama durumu var. bu yüzden zico döneminde alınan ve bir sonraki sene sayılmayacak olan 7 galibiyet 2 beraberliğe eşit puanın çıkarılabilmesi için galip gelmek baldan tatlı. bu sene totalde takımın 4 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyet aldığını düşünürsek, hatırı sayılır puan topladığını söylemek yanlış olmaz. en azından şampiyonlar ligi söz konusuyken 3. torba ve avrupa ligi için 2, belki kıyısından 1. torbada olabilmek için bu sene fenerbahçe'nin iyi puan toplaması lazım ve takım bu yolda ilerliyor.

neticede takımı, taraftarı ve en önemlisi hocayı rahatlatan bir galibiyet oldu. aynı oyunun biraz daha sıkı ve ısrarcısı orduspor karşısında oynanırsa galibiyet gelecektir. zira takımın özgüven depolamak için oyun kalitesi farketmeksizin galibiyete ihtiyacı var. iyi sayılabilecek bir oyunla galibiyet geldi, darısı devamına.

tribünlerde de normal seyirciyi görmek sevindiriciydi. sadece kadın ve çocukların tribünde bulunduğu uygulamayı seksist buluyorum şahsen. ha desteği kesmiyorlar evet ama hiçbir şey alışılagelmiş tribünün yerini tutamaz. umarım pfdk ve benzerlerinin ceza vermek için kapıda beklediğinin farkında olan seyirci daha dikkatli olur ve biz de daha fazla tribünün sahaya etki ettiği maçları seyredebiliriz.

teşekkürler fenerbahçe.