bugün

fransizlarin dunyaya kazandirdiklari

işçi Öğrenci Dayanışması

38 yıl önceydi. Fransa hükümeti öğrencilerin akademik ve demokratik haklarını kısıtlayan "üniversite reformu" adıyla bir yasa çıkarmıştı. O günlerde Vietnam halkıyla aktif dayanışma içinde bulunan üniversite öğrencileri hemen harekete geçirmişti. 29 Mart 1968'de hükümeti protesto eden üniversite öğrencileri neredeyse Fransa'daki tüm üniversiteleri işgal etmişti.

Mayıs ayına kadar devam eden işgal ve boykotlar, 3 Mayıs'ta polisin Sorbon Üniversitesi'ni basmasıyla okullarda çatışmalara dönüşmüştü. 9-10 Mayıs'tan itibaren de polisle öğrenciler arasındaki çatışmalar sokaklarda kurulan barikatlara taşınmıştı.

Bu sırada Fransa işçi sınıfı harekete geçmiş ve öğrencilerle tarihi dayanışmasını göstermişti: 13 Mayıs'ta CGT ve CFDT sendikalarına bağlı işçiler öğrencilere destek vermek amacıyla bir milyon kişilik bir yürüyüş gerçekleştirmişti.

Bu süreçte işçiler birçok fabrikada grev, direniş ve işgaller yapmıştı. 18 Mayıs 1968'de tüm ülkede greve katılan işçilerin sayısı 2 milyona, 20 Mayıs'ta 4 milyona ve 22 Mayıs'ta da 8 milyona ulaşmıştı. Böylelikle Fransa'daki Mayıs 68 olayları, öğrencilerin üniversite işgalleri ve polisle çatışmalarıyla başlamış, fakat işçi sınıfının genel grevi haline dönüşmüştü.

38 yıl sonra, yani 17 Mart 2006'ta Fransa'da yine öğrenciler harekete geçti. Üniversite ve lise öğrencileri, bu kez hem kendilerini ve hem de işçileri ilgilendiren bir yasaya karşı protesto ve boykotlar başlattı. Hükümetin gençlere istihdam sağlanacağı şiarıyla pazarladığı bu yasa, sosyal güvenliği sınırlayan ve "26 yaş altı çalışanların iki yıl içinde gerekçesiz işten çıkartılmasına" imkân veren "ilk iş Sözleşmesi" denilen yasaydı.

Protesto ve boykotlar, 68'de olduğu bu kez de Sorbon Üniversitesi'nden başladı ve kısa zamanda diğer üniversitelere ve liselere yayıldı. Bu eylemlere ülkede bulunan toplam 84 üniversiteden 64'ü katıldı.

18 Mart'ta sendikalar ve muhalefetteki sol partilerin de destek verdiği Paris'teki dev yürüyüşe 600 bin kişi katıldı. Kısa zamanda 80 kent ve kasabadaki 200 ayrı gösteride toplam 1 milyon kişi sokağa döküldü.

Komünist eğilimli Genel Çalışma Sendikası Genel Sekreteri Bernard Thibault, "Bizi dinlemezlerse, ülke çapında bir genel grev yapmayı düşüneceğiz" tehdidi savurdu. Bu açıklamanın ardından sendika federasyonları 28 Mart'ta ülke çapında genel grev çağırısı yaptı.

22 Mart tarihi itibariyle olaylar geçen sonbaharda Paris'in altını üstüne getiren Seine-Saint-Dennis banliyölerine kadar yayıldı.

Türkiye'de 68'le başlayan devrimci hareketlerde, doğrudan Avrupa ve Amerika'da gelişen 68 olaylarından etkilenerek ortaya çıkmış ve günümüze kadar devam eden bir devrimci gelenek oluşturmuştu.

*sosyalistdemokrasi.org'tan alınmıştır