bugün
- 19 mayıs atatürk ü anma gençlik ve spor bayramı10
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi17
- alex de souza11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı17
- anın görüntüsü24
- bik bik'in cinsiyeti14
- dokunmaya kıyamadan sevmek8
- bir erkekten duyulabilecek en güzel söz12
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur10
- karıya kıza doymuş erkek23
- bir gün önce tanışılan kızın yazlığa davet etmesi16
- gulmekicinyaratilmis8
- travestilerin genelde kürt olması14
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz19
- üstteki yazarın yaşını tahmin etmek20
- sık sık aldığınız iltifatlar15
- çok üzgünüm sözlük8
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz11
- icardi190517
- erkolar kapatılsın11
- ninja turtles lar nasıl para kazanıyor9
- aşık olmadan sevişmek9
- mühendis erkeklerin genel özellikleri16
- maca sekiz11
- nervio8
- türklerin çok kolay devlet kurması9
- tc'yi atatürk değil ingiliz ve yahudiler kurmuştur31
- kötü gününde sevdiğine mi gidersin seni sevene mi14
- insan olmaya ceyrek kala13
- arda güler12
- etine dolgun kız8
- fatih terim9
- taktik verin15
- çocuğunuzu özel okulda okutur musunuz22
- gecenin şarkısı10
- icardi1905 adamdır12
- muharrem ince'nin diyanet kapatılsın mı anketi10
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri14
- her türk vatandaşına türkiye gezisi12
- avrupanın zenginliğini hırsızlığa borçlu olması14
- sizi cuma saflarında göremedim sözlük10
- akp chp yakınlaşması11
- risale i nur21
- burda senin paran gecmez diyen delikanli kiz11
- en çok yaşamak istenilen şehir10
- beni özlediniz mi10
- selahattin demirtaş13
- allaha küfür etmek10
- türklerden adam çıkmaması12
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil22
işçi Öğrenci Dayanışması
38 yıl önceydi. Fransa hükümeti öğrencilerin akademik ve demokratik haklarını kısıtlayan "üniversite reformu" adıyla bir yasa çıkarmıştı. O günlerde Vietnam halkıyla aktif dayanışma içinde bulunan üniversite öğrencileri hemen harekete geçirmişti. 29 Mart 1968'de hükümeti protesto eden üniversite öğrencileri neredeyse Fransa'daki tüm üniversiteleri işgal etmişti.
Mayıs ayına kadar devam eden işgal ve boykotlar, 3 Mayıs'ta polisin Sorbon Üniversitesi'ni basmasıyla okullarda çatışmalara dönüşmüştü. 9-10 Mayıs'tan itibaren de polisle öğrenciler arasındaki çatışmalar sokaklarda kurulan barikatlara taşınmıştı.
Bu sırada Fransa işçi sınıfı harekete geçmiş ve öğrencilerle tarihi dayanışmasını göstermişti: 13 Mayıs'ta CGT ve CFDT sendikalarına bağlı işçiler öğrencilere destek vermek amacıyla bir milyon kişilik bir yürüyüş gerçekleştirmişti.
Bu süreçte işçiler birçok fabrikada grev, direniş ve işgaller yapmıştı. 18 Mayıs 1968'de tüm ülkede greve katılan işçilerin sayısı 2 milyona, 20 Mayıs'ta 4 milyona ve 22 Mayıs'ta da 8 milyona ulaşmıştı. Böylelikle Fransa'daki Mayıs 68 olayları, öğrencilerin üniversite işgalleri ve polisle çatışmalarıyla başlamış, fakat işçi sınıfının genel grevi haline dönüşmüştü.
38 yıl sonra, yani 17 Mart 2006'ta Fransa'da yine öğrenciler harekete geçti. Üniversite ve lise öğrencileri, bu kez hem kendilerini ve hem de işçileri ilgilendiren bir yasaya karşı protesto ve boykotlar başlattı. Hükümetin gençlere istihdam sağlanacağı şiarıyla pazarladığı bu yasa, sosyal güvenliği sınırlayan ve "26 yaş altı çalışanların iki yıl içinde gerekçesiz işten çıkartılmasına" imkân veren "ilk iş Sözleşmesi" denilen yasaydı.
Protesto ve boykotlar, 68'de olduğu bu kez de Sorbon Üniversitesi'nden başladı ve kısa zamanda diğer üniversitelere ve liselere yayıldı. Bu eylemlere ülkede bulunan toplam 84 üniversiteden 64'ü katıldı.
18 Mart'ta sendikalar ve muhalefetteki sol partilerin de destek verdiği Paris'teki dev yürüyüşe 600 bin kişi katıldı. Kısa zamanda 80 kent ve kasabadaki 200 ayrı gösteride toplam 1 milyon kişi sokağa döküldü.
Komünist eğilimli Genel Çalışma Sendikası Genel Sekreteri Bernard Thibault, "Bizi dinlemezlerse, ülke çapında bir genel grev yapmayı düşüneceğiz" tehdidi savurdu. Bu açıklamanın ardından sendika federasyonları 28 Mart'ta ülke çapında genel grev çağırısı yaptı.
22 Mart tarihi itibariyle olaylar geçen sonbaharda Paris'in altını üstüne getiren Seine-Saint-Dennis banliyölerine kadar yayıldı.
Türkiye'de 68'le başlayan devrimci hareketlerde, doğrudan Avrupa ve Amerika'da gelişen 68 olaylarından etkilenerek ortaya çıkmış ve günümüze kadar devam eden bir devrimci gelenek oluşturmuştu.
*sosyalistdemokrasi.org'tan alınmıştır
38 yıl önceydi. Fransa hükümeti öğrencilerin akademik ve demokratik haklarını kısıtlayan "üniversite reformu" adıyla bir yasa çıkarmıştı. O günlerde Vietnam halkıyla aktif dayanışma içinde bulunan üniversite öğrencileri hemen harekete geçirmişti. 29 Mart 1968'de hükümeti protesto eden üniversite öğrencileri neredeyse Fransa'daki tüm üniversiteleri işgal etmişti.
Mayıs ayına kadar devam eden işgal ve boykotlar, 3 Mayıs'ta polisin Sorbon Üniversitesi'ni basmasıyla okullarda çatışmalara dönüşmüştü. 9-10 Mayıs'tan itibaren de polisle öğrenciler arasındaki çatışmalar sokaklarda kurulan barikatlara taşınmıştı.
Bu sırada Fransa işçi sınıfı harekete geçmiş ve öğrencilerle tarihi dayanışmasını göstermişti: 13 Mayıs'ta CGT ve CFDT sendikalarına bağlı işçiler öğrencilere destek vermek amacıyla bir milyon kişilik bir yürüyüş gerçekleştirmişti.
Bu süreçte işçiler birçok fabrikada grev, direniş ve işgaller yapmıştı. 18 Mayıs 1968'de tüm ülkede greve katılan işçilerin sayısı 2 milyona, 20 Mayıs'ta 4 milyona ve 22 Mayıs'ta da 8 milyona ulaşmıştı. Böylelikle Fransa'daki Mayıs 68 olayları, öğrencilerin üniversite işgalleri ve polisle çatışmalarıyla başlamış, fakat işçi sınıfının genel grevi haline dönüşmüştü.
38 yıl sonra, yani 17 Mart 2006'ta Fransa'da yine öğrenciler harekete geçti. Üniversite ve lise öğrencileri, bu kez hem kendilerini ve hem de işçileri ilgilendiren bir yasaya karşı protesto ve boykotlar başlattı. Hükümetin gençlere istihdam sağlanacağı şiarıyla pazarladığı bu yasa, sosyal güvenliği sınırlayan ve "26 yaş altı çalışanların iki yıl içinde gerekçesiz işten çıkartılmasına" imkân veren "ilk iş Sözleşmesi" denilen yasaydı.
Protesto ve boykotlar, 68'de olduğu bu kez de Sorbon Üniversitesi'nden başladı ve kısa zamanda diğer üniversitelere ve liselere yayıldı. Bu eylemlere ülkede bulunan toplam 84 üniversiteden 64'ü katıldı.
18 Mart'ta sendikalar ve muhalefetteki sol partilerin de destek verdiği Paris'teki dev yürüyüşe 600 bin kişi katıldı. Kısa zamanda 80 kent ve kasabadaki 200 ayrı gösteride toplam 1 milyon kişi sokağa döküldü.
Komünist eğilimli Genel Çalışma Sendikası Genel Sekreteri Bernard Thibault, "Bizi dinlemezlerse, ülke çapında bir genel grev yapmayı düşüneceğiz" tehdidi savurdu. Bu açıklamanın ardından sendika federasyonları 28 Mart'ta ülke çapında genel grev çağırısı yaptı.
22 Mart tarihi itibariyle olaylar geçen sonbaharda Paris'in altını üstüne getiren Seine-Saint-Dennis banliyölerine kadar yayıldı.
Türkiye'de 68'le başlayan devrimci hareketlerde, doğrudan Avrupa ve Amerika'da gelişen 68 olaylarından etkilenerek ortaya çıkmış ve günümüze kadar devam eden bir devrimci gelenek oluşturmuştu.
*sosyalistdemokrasi.org'tan alınmıştır
güncel Önemli Başlıklar