12 eylül döneminde Mamak Cezaevi Müdürü emekli albay. Bir özel harp mensubu. Kıbrıs'taki işkencelerinden dolayı ödüllendirilerek Mamak'a gönderilmiştir. Mamak'a 28 Ağustos'ta işe başlamış ve 12 Eylül'ün geleceğini önceden haber vermiştir. BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in bilfiil işkencecisi olmakla birlikte 31 bin insanın geçtiği Mamak'taki işkencelerin başsorumlusu olarak görülerek TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu tarafından soruşturmaya tabi tutulmuştur. Elinden geçen 31 bin insandan sadece 4 bininin ceza aldığı düşünülecek olursa namının bu denli yayılmış olduğuna şaşmamak gerekir.
Raci Tetik, 11 Eylül 1988 tarihinde Milliyet gazetesinde yayınlanan röportajında "Ben bir işkenceciyim, beni pohpohlayarak kullandılar" demişti.
Mamak Askeri Cezaevi'nde 3 yıl Raci Tetik'in işkencesine maruz kalan Yılmaz Celep şu açıklamalarda bulunmuştur: "Gelen tutuklu ilk "kafes" te ehlileştirilir. Burası 3 tarafı demirle kaplı hayvan kafesidir. Dizlerininin üzerinde çökmüş başın öne eğik durursun. "Kafes" ten dayakla askeri nizam bilgilerini öğrenerek çıkıyorsun. Daha sonra dayak ataral tutukluların kaldığı bloklara götürüp koğuşlara yerleştirirlerdi. Sabah bir çorba verdikten sonra eğitim ve işkence başlardı. 50 dakika ve 10 dakika istirahat. Sonra havalandırmaya çıkartırlar. Korkunç bir işkence ve dayak altında koşu vardır. Kurallara uymayanlar ölüm tabutluklarına ve tecritlere götürülerek ıslah edilirlerdi. Tabutluk, 1 metreye 1 metre mekanlardı. Ayağını uzatamadığın, ayağa kalkamadığın zifiri karanlık mekanlardı."
