biti azıcık kanlanınca hortlayan yobaz köpeklerin, varlığını hazmedemediği, birazcık iktidarı ele alınca tamamen bittiği sanrısına düştüğü kavramdır.
kemalizm, içi boşaltılmak istenen atatürkçülük'tür. ümmet'i ulus yapan insanın halkına, gerikalmışlığın köleliğinden kendi egemenliğine geçişi öğretmeye çalıştığı düzendir.
bu ülkede sermaye yanlılarının işbirlikçi köpeklerle birlikte taşları bağlayıp köpekleri saldığı dönemde, kuduz köpeklerden bile daha saldırgan hale gelen yobazlar ne kadar söyleseler de güzel rüyalar gördüklerini; gün gelip devran döndüğünde, ingilizce konuşup namazını amerikan egemenliği altında kılan araplara olan özlemleri ne iyi ki son bulmayacak.
çünkü bu ülkede, hiçbir zaman kemalist kişiliğinden ödün vermeyecek, her zümreden insan var.
sürü psikolojisi olduğu sürece, ancak sürüdeki koyunların köpük köpük salyalar saçarak sağa sola saldırdığı bir dönemdeyiz. tek başına varolamayan, efendisi azıcık palazlandırıldığında kendisini kral zanneden koyuncuklar...
merak etmeyin; hesap döndüğü zaman o kuduruk yobaz koyunlar kuzucuklara döndürülür...
ama o zaman ağlak suratlarıyla yalvaran bu bir zamanın kudurmuş yobaz köpekleri, bugünlerdeki dayılanmalarını nereye sokacaklar, pek keyifle merak edilen de budur...*