aldatılmak

entry757 galeri ses1
    310.
  1. ben: ne yapıyosun?
    o: bi kafede çay içiyorum,sen?
    b: ben de aynı
    b: konuşmuyo muyuz?
    o: yok öyle bi şey, konuşuyoruz.
    b: seni seviyorum, ayrılmak filan da istemiyorum.
    o: ben de seni seviyorum -m'yi uzatarak-
    b: bırakma beni, ayrılmak zorunda kalmayalım hiç.
    o: bırakmamm kii, allah yardımcımız olsun.

    not: o sırada yanında o kız, ben küslüğün sebebini kendinde arayıp, neden böyle oldu bu sefer diye ağlayıp, sonra gene arayan. seni seviyorum derken başkasının gözlerine bakmak. öpse, koklasa, sevişse bu kadar koymaz insana. hisleri olmuşsa ona bu koyar işte en çok. deli gibi severken siz, gözünüzden sakınırken, etrafa adını sayıklarken... en çok koyan aptal yerine konmak, kandırılmak. aklınızın ucuna bile gelmeyecek olan, uzakta yapar diyen erkek arkadaşlarınıza o asla yapmaz derken gerçekleşen bu durum insanı en savunmasız anında vuran. ardından özür dilese bile af dilememesi. hani olur ya filmlerde; yakalanır adam ama af diler. pişmanım der. onu bile demezse eğer, o kızdan kopamıyorsa daha çok koyar. keşke ölseydim der. dizlerinizin bağı çözülür. sokaktaysanız eğer yürüyemezsiniz. fark edersiniz ki ağlıyorsunuz. herkes size bakıyor. o sırada bütün hayallerin, umutların, geleceğin elinden uçmuş gitmiş. sokakta her yerde o var, eve gidersiniz asker künyesi odanda baş köşede, sana aldığı hediyeler orada. gece uyumak mümkün bile olmaz. öleceğinizi sanırsınız kalp atışlarınız yüzünden. acaba onun yanına giderken heyecanlandı mı, ona da bana hitap ettiği şeyleri söyledi mi, elini tuttuğunu gözünüzün önüne getirirsiniz bir ateş yükselir içinizde. gözleriniz kararır. elleriniz, ayaklarınız karıncalanır. iki gün önce senindir ama şimdi... yatakta kafanızı sağa çevirirsiniz, acaba saat kaç olmuş diye. orada saat ama üstünde ikinizin resmi var. gülümsüyorsunuz, kafa kafaya vermişsiniz. o gün gelir aklınıza. ne güzelsin demiş sana, elinden tutmuş gezmişsiniz sokak sokak. poz poz fotoğraflarınız var ya gülen. o kadar yalan gelir ki. tüm anılarınız sanki başkası tarafından yaşanmış. düşünürsünüz de dışardan bakan biri gibi gelirsiniz kendinize. zaman geçtikçe azalır mı, hayır. her gün daha da koyar. gözleri, elleri, her şeyi aklınızdadır. her an hem de. nasıl yapar, nasıl beni hiçe sayar, nasıl bana yalan söyler vs vs vs. o kadar acı gelir ki onu bu kadar sevmek. sizi onu sevmemekle suçladığı anlar gelir gülersiniz. ben daha çok seviyorum dediği anlar. o güne kadar bir kez aklınıza düşmemiştir başkası. düşlerinizde bile aldatmamışsınızdır onu. her hayalde ona kavuşursun zaten, her rüyada onu öpersin. neden başkasını öpeyim ki daha ona doymamışken. hiç dinmezken hasretim nasıl başkasını görürdü gözlerim. nasıl elini tutardım başkasının ellerim yanmadan, aklıma o gelmeden. iki senelik ayrılıkta bile başkası olunca hayatımda onu aldatmış gibi hissettiğin günler gelir aklına. gülersiniz. salak salak gülersiniz sadece. acı acı koyar zaman geçtikçe. tüm yaşananlar mı yalandı dersiniz. kendinizi suçlarsınız. eksik, bozuk, yanlış hissedersiniz. dünyadaki en çirkin kızsınızdır artık. kim ne yapsın sizi. neden sizi sevsin. sevilecek bir yanınız mı kalmıştır artık. hiç de olmamıştır zaten. tarifi mümkün olmayan o acıyı yaşarsınız saniye saniye. o kadar zaman, emek, sözler, yaşananlar geldikçe akla nasıl oldu dersiniz. nasıl bir felakettir bu? geçer mi, diner mi, azalır mı?
    0 ...