bugün

richard wagner

Wagner, bazı erken dönem çalışmalarını saymazsak, geçmişteki diğer Alman bestecilerin tersine operadan başka bir türde eserler yazmadı. Bunun yanı sıra, “opera”, Wagner’in yapıtlarının anlamlarını tam olarak karşılamayan bir terimdir. Kendi düşüncesine göre eserlerinin “müzikal drama” ya da Tristan’da olduğu gibi “müzik için bir olay örgüsü” olarak nitelendirilebilir.
Wagner, sadece müzik estetiğinin güzelliğinden ve müzik formunun öneminden çok, kendisinin de “The Art-Work of the Future”* (Geleceğin sanat yapıtı) makalesinde bahsettiği interdisipliner veya birleşik bir sanat anlayışının ve estetiğinin getirdiği “total work of art”* kavramını ve düşüncesini benimsemiştir. Bunun paralelinde, önemli eserlerinin librettolarını kendi yazmış, sahne ve dekor planlarını kendi belirlemiştir. Ona göre Beethoven enstrümantal müziği gidebileceği yere kadar götürmüştür. Bu yüzden müzik hem kendisini hem de sözü aynı önemde içermeliydi.
Bu fikrin ve operalarının muhtemel kaynağı müzikle ilgilenmeden önceki ilgi alanları olan edebiyat, felsefe ve tiyatrodur.
Eserlerinde kullandığı, karakter ve kişilerin kimlikleri ve simgeleri olarak algılamamızı, eser içerinde bir anı hatırlatmayı sağlayan leitmotif Wagner’in önemli müzikal düşüncelerindendir.
Kendinden sonraki bestecileri de etkilemiş olan Wagner, müzik diline getirdiği en önemli yeniliklerden olan tonalite bağlarının koparılmasına, daha sonra serial müziğe** yol açan kromatizme öncülük etmiştir.