bugün
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması24
- jose mourinho32
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı9
- gideon reid morgan jj39
- manyak olmaya karar verdim10
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla15
- hakemlerle şampiyon olmak11
- anın görüntüsü13
- sözlük erkeklerinin fotoları başlığına bakan erkek8
- yazarlardan akıl almak18
- fenerbahçe9
- islamcıların saç ile alıp veremediği nedir11
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması9
- siradansiradisibiri8
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- meral akşener11
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir16
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi8
- 4 israilli rehine için 274 filistinli ölmesi10
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı10
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi22
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak23
- aydinoglu bombala22
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz15
- erkeklerin çoğunun yalnız olması11
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması15
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi14
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ellerim bos gonlum hos10
- ağzı göt gibi kokan erkek8
- 3 çarpı 3 çarpı 38
- lise mezuniyet törenleri11
- hapistekiler birbirine mi basıyor sorunsalı8
- sözlük bir tımarhane olsa doktoru kim olurdu12
- sokak köpekleri11
- magnum un 2 tl olduğu yıllar10
- erkekleri aşağılayan kadın9
- ali koç12
- sözlükten hatun kaldırmak24
- magicovento14
- kuduz karantinası olan bölgeden 35 köpek almak13
- çağırılan yere gitmemek için bulunan bahaneler17
az önce okumayı bitirdiğim dostoyevski nin kısacık romanıdır. roman beyaz geceler ve uysal kız düşsel öyküsüyle 2 kısımdır.
dostoyevski 2 kısa romancıkta da aradığı aşkı bulup iki farklı şekilde yitirmiş karakterleri konu etmiştir. birinde yıllar boyu beklediği aşkı- ki daha tanımadan önce de çok sevdiği insanı- bulduğunu zannetmiş ve tamamen artık kendinin olduğunu düşlerken 4. gece gerçekten sevdiği insana gitmesiyle son bulan aşkı konu etmiştir. romancıkların ikisi de çok derin ve yıllar sürecek bir acıyla bitirilmiştir.
beyaz gecelerde, yıllar boyu beklediği aşkın 4. gecelik olması çok üzücü olsa da bunu dostoyevski şu satırlarla ifade etmiştir:
---spoiler---
Ama sana kin bağlamak mı, Nastenka? Tertemiz, pırıl pırıl mutluluğuna gölge düşürmek mi? Acı sitemlerimle seni kederlendirip gizli azaplar vererek, en mutlu anlarında yüreğinin acıyla çarpmasını ister miyim? Gelin olduğun gün, onunla birlikte yürürken siyah saçlarını süslediğin narin çiçeklerden tekini bile soldurabilir miyim? Bunları ben mi yapacağım Nastenka? Asla, asla! Göklerin her zaman açık olsun, sevimli gülümseyişin parlaklığını, mutluluğunu yitirmesin. Yapayalnız yaşayan, sana karşı şükranla çarpan bir yüreğe tattırdığın mutluluk anından dolayı seni hep hayırla anacağım. Ulu Tanrım! O ne uzun, mutlu bir andı! Bir insana böyle bir an yaşam boyu yetmez mi? *
---spoiler---
uysal kızda ise durum farklıdır. hernekadar "yüce gönüllü" olarak kendini görse de, karısını sevmeyi bi türlü becerememiş (belki de sevgisini gösterememiş veya sevdiğini kabullenememiş, veyahut da sevildiğini adamakıllı anlayamamış veya veya sevildiğinden hoşnutsuz olmuş vb.) insanın sevdiğinin elinden gitmesiyle tıpkı birinci romandaki gibi karakterin duygusal yanlızlığını konu etmiştir. bu romancıkta da en can alıcı ve ağlamaklı kısmı ise son paragraf yani burasıdır:
---spoiler---
Ah, kör yazgı! Alnımızın kara yazgısı! Biz insanlar yeryüzünde yapayalnızız, işte en büyük felaket burada! Rus bahadırı savaş alanında, "Sağ kalan varsa çıksın karşıma!" diye bağırmış bir zamanlar. Bahadır değilim, ama ben de haykırıyorum, ancak sesimi kimseler işitmiyor. Güneşin evrene can verdiğini söylerler. Güneş gökyüzüne yükselsin de görün bakalım, o bir ölü değil mi? Her şey ölü, her yerde ölüler var. insanlar yeryüzünde yalnız, çevrelerinde ölüm sessizliği; bizim dünyamız bu işte... "insanlar, birbirinizi seviniz!" Bunu kim söylemiş, kim bize böyle bir vasiyet bırakmış? Saatin sarkacı habire vuruyor, duygusuz, soğuk soğuk... Saat gecenin 2'si. iskarpinleri yatağının ucunda duruyor, giymesi için onu bekliyor. Sahi, yarın onu götürdüklerinde ben ne yapacağım?*
---spoiler---
dostoyevski 2 kısa romancıkta da aradığı aşkı bulup iki farklı şekilde yitirmiş karakterleri konu etmiştir. birinde yıllar boyu beklediği aşkı- ki daha tanımadan önce de çok sevdiği insanı- bulduğunu zannetmiş ve tamamen artık kendinin olduğunu düşlerken 4. gece gerçekten sevdiği insana gitmesiyle son bulan aşkı konu etmiştir. romancıkların ikisi de çok derin ve yıllar sürecek bir acıyla bitirilmiştir.
beyaz gecelerde, yıllar boyu beklediği aşkın 4. gecelik olması çok üzücü olsa da bunu dostoyevski şu satırlarla ifade etmiştir:
---spoiler---
Ama sana kin bağlamak mı, Nastenka? Tertemiz, pırıl pırıl mutluluğuna gölge düşürmek mi? Acı sitemlerimle seni kederlendirip gizli azaplar vererek, en mutlu anlarında yüreğinin acıyla çarpmasını ister miyim? Gelin olduğun gün, onunla birlikte yürürken siyah saçlarını süslediğin narin çiçeklerden tekini bile soldurabilir miyim? Bunları ben mi yapacağım Nastenka? Asla, asla! Göklerin her zaman açık olsun, sevimli gülümseyişin parlaklığını, mutluluğunu yitirmesin. Yapayalnız yaşayan, sana karşı şükranla çarpan bir yüreğe tattırdığın mutluluk anından dolayı seni hep hayırla anacağım. Ulu Tanrım! O ne uzun, mutlu bir andı! Bir insana böyle bir an yaşam boyu yetmez mi? *
---spoiler---
uysal kızda ise durum farklıdır. hernekadar "yüce gönüllü" olarak kendini görse de, karısını sevmeyi bi türlü becerememiş (belki de sevgisini gösterememiş veya sevdiğini kabullenememiş, veyahut da sevildiğini adamakıllı anlayamamış veya veya sevildiğinden hoşnutsuz olmuş vb.) insanın sevdiğinin elinden gitmesiyle tıpkı birinci romandaki gibi karakterin duygusal yanlızlığını konu etmiştir. bu romancıkta da en can alıcı ve ağlamaklı kısmı ise son paragraf yani burasıdır:
---spoiler---
Ah, kör yazgı! Alnımızın kara yazgısı! Biz insanlar yeryüzünde yapayalnızız, işte en büyük felaket burada! Rus bahadırı savaş alanında, "Sağ kalan varsa çıksın karşıma!" diye bağırmış bir zamanlar. Bahadır değilim, ama ben de haykırıyorum, ancak sesimi kimseler işitmiyor. Güneşin evrene can verdiğini söylerler. Güneş gökyüzüne yükselsin de görün bakalım, o bir ölü değil mi? Her şey ölü, her yerde ölüler var. insanlar yeryüzünde yalnız, çevrelerinde ölüm sessizliği; bizim dünyamız bu işte... "insanlar, birbirinizi seviniz!" Bunu kim söylemiş, kim bize böyle bir vasiyet bırakmış? Saatin sarkacı habire vuruyor, duygusuz, soğuk soğuk... Saat gecenin 2'si. iskarpinleri yatağının ucunda duruyor, giymesi için onu bekliyor. Sahi, yarın onu götürdüklerinde ben ne yapacağım?*
---spoiler---
güncel Önemli Başlıklar