ışık koşaner in açıklaması

entry9 galeri
    7.
  1. Askeri darbelerle dolu cumhuriyet tarihimizi kimse inkar edemez. Ama cumhuriyet tarihi ile ilgili herkesin kabul ettiği bir gerçek vardır ki 1961 anayasası asker kökenli bir anayasa olsa bile bu ülkenin gördüğü en demokratik ve en özgür anayasadır. Darbelerin savunulacak hiç bir tarafı yok. Ama Deniz Gezmiş'lerin idam kararını veren meclisti. Oylamada askerin payı varsa eğer o zaman adam olsalardı o vekiller de el kaldırmasalardı. Ama burada askeriyeden öte Adnan Menderes ve arkadaşlarının idamının öcünün alınması yatıyordu. Yakın tarihimizle ilgili kitapları okursanız sağcı 3 isimin idamından ötürü ilgili ağızların da bunun öcünü kastederek "3'e 3 isteriz" dediklerini duymuş olmaları gerekir. 12 Eylül Darbesi öncesi ülkenin halinin anne babalarınız bilir. Evden çıkanın akşama eve dönmesinin garanti olmadığı bir ortam mevcuttu. Neredeyse sağ ve sol görüşçüler arasında bir iç savaş çıkmak üzereydi ki darbe oldu. Zaten bu yüzden başta gelen yazar kitlesi ve millet bu darbeye çok soğuk bakmadı. Fakat sonrasında askeri idare kantarın topuzunu o denli kaçırdı ki hala bu dönemin izlerini silemiyoruz.

    Bununla birlikte her ne kadar ülkemiz askeri olarak 3 darbe bir o kadar da girişimine tanık olduysa da bu o kesimin demokrasi arama hakkını ortadan kaldırmaz. Geçmişteki askeri darbelerden ötürü "Siz kendi geçmişinizi temizleyin" derseniz hem bir yere varamazsınız hem de "Kurtuluş Savaşı sırasında neredeydi bu akıllar" diye savunma duyarsınız. Her ne kadar kabul etmek zor görünse de bu ülkenin demokrasiye, cumhuriyete geçmesi bir çeşit askeri darbe neticesinde gerçekleştiğini unutmamak gerekir. Ayrıca bir adamın geçmişindeki suçlar o adamın çocuklarının, torunlarının o suçlardan yargılanmasına sebep değildir sanırım. Son darbe 21 yıl önce olmuşken tutup da "askeriye kendi bokunu temizlesin" demek çok da ayakları yere basan bir çıkış değil. Kaldı ki Sayın Koşaner'in açıklaması çok mu abartılı? Bu ülkede Türk Silahlı Kuvvetleri'nin itibarsızlaştırıldığını artık diğer ülkelerin gazetelerinde bile okuyoruz. isteyen kabul etsin istemeyen etmesin. Ayrıca hiçbir suçlamadan dolayı hüküm verilmemiş insanların yıllardır hapislerde sürünmesi haklı görmek ve bunu darbecilikle mücadele olarak savunmak hangi akla mantığa sığar? Yahu onu bunu bırakın tüm bu Ergenekon olayını başımıza saran, yani kamuoyuna, yetkililere duyuran insan bile şu an aynı soruşturma kapsamında tutuklu. Hadi askeri kesimi darbeci tarafını eleştiriyorsunuz da basılmamış kitabından ötürü bu adamın tutuklanması çok mu demokratik peki...

    Işık Koşaner güzel bir açıklama yazısı yazmış. Ama yine de yaptığı hareketi doğru bulmuyorum. Bu hakemin yönetimini beğenmeyip maçı terk eden bir takımın tavrı. Herşeye rağmen, tüm haksızlıklara, tüm yıldırmalara, tüm kışkırtmalara, tüm karalamalara rağmen görevlerinin başında durmalıydılar. Bu tutumları saygı görmüş olabilir ama kendilerini yıpratmaya çalışanların da ekmeğine yağ sürdü açıkçası. Gördüler ki bu yıldırma taktikleriyle de sonuca ulaşabiliyorlar. Kendilerine inananları ortada bıraktıkları gibi Jandarma Genel Komutanı'nın göreve adeta koştura koştura getirilmesi daha da bir zedeledi. Hükümetin hali zaten ortada. Gerek Hükümet gerekse Çankaya, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş bu olayı son derece basit açıklamalarla geçiştirmeye çalışıyor. Önemli değil, çünkü onlara inanan zümre açıklamalar ne kadar saçma olursa olsun gözü kapalı inanacak, soruşturmayacak kıvama gelmiş durumdalar...
    0 ...