bugün

murathan mungan

(bkz: murathan mungan)
mırıldandıklarım
"...
kirdin mi incittin mi birilerini
kimleri kazandim, yitirdiklerim kimler.
kendimi yeniledim mi yazdiklarimda?
yeniden düsünmeliyim
dostluklarimi, iliskilerimi
gözlerim çocukluk fotograflarinda mi kaldi
yitirdim mi yoksa masumiyetimi?
borçlarimi ödedim mi?
dogru seçtim mi sorularin fiillerini?
tirnaklarim kesilmis, dislerim firçalanmis, saçlarim taranmis,
giysilerim ütülü, odam düzenli mi?
geri verdim mi aldiklarimi:
asklari, dostluklari, sevgileri, güvenleri, baglari,
kitaplara, sayfalara, satirlara borcumu ödedim mi?
yokladim mi duygularimi
hala sevebiliyor muyum insanlari?
ovmali gümüsleri, bakirlarimi; cila geçmeli ahsaplarima
ovmali umutlari
sakli tutmali gelecek inancini, yarinlari eksik etmemeli agzimizdan
ey uzak akrabalarim, üvey asklarim
mevsim sonu dostlarim, isporta mali ayriliklar
arkadas ölümleri, dost hançerleri, talan ettigimiz zulalar
gece telefonlari, issiz konusmalar
magrur incelikler, vurgun yemis iliskiler
uçurum duygusuyla yasadigimiz hayat ey
o kadar çok anlattim ki
kendime kaldim anlatmaktan...
bunaldim kendisiyle bogusmasini
baskalarinda çözmeye çalisan insanlardan
usandim sözcük oynamalarindan, tilsimli sifatlardan,
ofset duyarliliklardan
kaç zamandir duru, yalin, çaliskan, iyi insanlar özlüyorum
'içtenligin' yada 'dünya görüsünün' kirletmedigi
kendime bir yeni yil karti yazarak bunlari diliyorum
aranip duruyorum adresini yitirdigim insanlari
vitrin camlarina yansiyan yüzlerde
bilmiyorum kalmis midir adresini yüzlerinde tasiyan insanlar
hala bir umut var midir
çikmaz bir sokaga benzeyen bu avare avunmasi vitrinlerde
ne çikmaz sokaktayim nede mutsuz
sadece rüzgarlardan daha güçlü olmak istiyorum o kadar
açik denizlerde nice yolculuklara yelken açarken
kis günesinin mutlu ettigi bir kedi gibi mutlu, emin, tasasiz
sere serpe ve keyifli olmak tek istegim ve dilegim
senin ve benim , yani bizim için... "

Gibi sayısız güzel şiiri vardır, ama düzyazılarını ya da romanlarını tercih ederim. *Eteğimdeki taşlar, yaz geçer, lal masallar, cenk hikayeleri, gibi aşk temalı kitaplarının yanı sıra "üç aynalı kırk oda" gibi erotik *sayılabilecek bir kitabı vardır; ensest, homoseksüel ilişkileri konu alır, ama yine de anlatımının akıcılığından taviz vermemiştir bu eserinde de. Birkaç yıl önce çıkardığı "yüksek topuklar" isimli kitabıyla ise okurlarını hayalkırıklığına uğratmış, "murathan mungan mı yazmış bunu" diye düşündürmüştür. Son kitabıysa, çeşitli yazılarını topladığı "elli parça" isimli eseridir ki, gerek devasa boyutuyla, gerekse içeriğiyle külliyat niteliğindedir, bir daha bu kitabın basılmayacağı vurgulanmıştır başında. Kaliteli bir yazarımızdır, bir dönemki popülerliği kalitesine gölge vurmamıştır. Ayrıca memleketi mardin'i kitaplarında öyle güzel anlatır ki gidip göresi gelir insanın.

Tüm bunların dışında söylenecek cinsel tercihi olayı vardır ki, pek deşmemek gerekir, sadece edebi kimliği okurlarını ilgilendirir zira. Ama yine de yeni türkü'nün solisti derya köroğlu ile büyük aşk yaşadıklarını, hatta "istersen hiç başlamasın"ı derya köroğlu için yazdığını söylemeden geçemeyeceğim. ilk duyduğumda büyük hayalkırıklığı yaşamıştım, o anlattığı aşkların kirlendiği hissine kapılmıştım ama, sırf yazılarının hatrına zoraki bir kabullenmeyle okumaya devam ettim, ediyorum, edeceğim...