bugün

bürokrasi

bürokrasi kelimesi ilk kez 1745 de fransız iktisatçı vincent de gournay tarafından kullanılmıştır.
gournay bu kelime ile eski yunan da kullanılan siyasal sistemler tipolojisine bir katkıda bulunmuştur.
eski yunan da krasi eki, iktidar anlamına gelir.
örneğin, demos-halk, krasi-iktidar, demokrasi-halkın iktidarıdır.
benzer şekilde gournay, bürolarda çalışanların iktidarı anlamına gelen büro-krasi kelimelerinden meydana gelen, bürokrasi terimini iktisat bilimine kazandırmıştır.
bürolarda çalışanlar, kamu bürokratları olarak adlandırılmış ve kamu yararına çalıştıkları kurgulanmıştır.
bu kurguyu kabul etmeyerek, kamu yararı tabirinin, bürokratlar yararına geliştirildiğini iddia eden iktisatçılarda yok değildir.
1798 fransız akademisi sözlüğünde bürokrasi, güç ve hükümet dairelerindeki müdürlerin ve diğer işgörenlerin etkileme gücüdür.
1813 de alman yabancı terimler sözlüğünde ise, çeşitli hükümet dairelerinin ve onların şubelerinin halkın zararına yetke ya da gücü ellerinde toplamaları olarak tarif edilir.
bürokrasinin en gelişmiş olduğu antik toplumlar eski çin ve roma dır.
bürokrasinin bu medeniyetlerdeki ayak izleri incelendiğinde de, kralın ya da erk sahibinin gücünü pekiştirdiği unsurlar olarak tezahür ettiği ve zamanla ek e ve güce ortak olduğu görülür.
kamu yararı savı antik kültürlerce de dile getirilse de gelişme evreleri takip edildiğinde, bürokrasinin kral ve çevresini korumak amaçlı bir nitelik taşır şekilde vücut bulduğu, bu çerçevede önce halkla alakası olmayan bürokratik yapılanmalara gidildiği, halk ı destekleyen bürokrasi oluşumlarının ise ya hiç olmadığı ya da güdük kaldığı görülmektedir.
bürokrasi 9. yy da karolenj imparatorluğu nun ortadan kalkması ile devlet ve kamu görevi kavramları ile birlikte tarih olmuş.
feodalitenin çöküşü ve krallıkların güç kazanması ile beraber tarih olduğu kavramlarla birlikte tekrar hortlamıştır.
weber in bürokrasi hakkındaki kanaati, kesin olarak yerleşmiş bir bürokrasinin yok edilmesi en güç toplumsal yapı olduğu yönlüdür.
krallıkla beraber, birinci aşama egemenliğin kral da toplanması olmuştur.
ikinci safhada, kralın gelirlerinin artmasını sağlayacak yapılanmalara hız vermesidir.
üçüncü aşama merkantilist ekonomik sistemin devlet siyasası olarak benimsenmesidir.
yani aşama aşama kral, orta sınıfın zenginliğini korumayı üstlenmiştir.
bu orta sınıf zamanla ticaret hayatının zenginleşmesi gibi faktörlerinde etkisi ile bürokrasi üstü bir konuma yükselmiş fakat bürokrasiyi de destekleyen unsur olmayı sürdürmüştür.
bugünkü dünya düzeninin özeti de bu noktada hayat buluyor.
bürokrasi, ticaret işbirliği sonucu tahtından edilen krallar ve kurulan sözde demokrasiler.
demokrasi adı altında pazarlanan dipsiz kuyu ise bürokrasi yani büro iktidarı.
resmi ve özel büroların elele dünyayı yönetmesi.
bürokrasinin özeti işte budur.