bugün

ismail tunçbilek

bağlama konusunda teknik duygu ve hız olarak çoğu insanı ve müzisyeni derinden etkiler..duyduğunuz zaman "bu tunçbilekten başkası olamaz"dedirten bir tarzı ve duygusu vardır..crossing the bridge belgeselinde orhan gencebay için bağlamayı köyden şehire getiren adam denir..ben de elektro&akustik bağlamayı şehirden festivallere, büyük orkestralara,dünya çapında gitar, perküsyon,kanun,klarnet,piyano virtüözlerinin yanlarına taşıyan birisidir diyorum..mısır kahire seneleri,endülüs ispanya maceraları,taksim trio ile tüm dünyada ve festivallerde nam salması, grubun dağılmasından sonra da kendi konseptinde ilerlemesi de bunlara ektir..
aytaç doğan'la erman şansal tarzı bir ilişkisi vardır..gündem yaylı grubuna öyle keman partları yazıp çaldırmıştır ki duyanları mest ettirir.. çok muhabbetli,kafa bir adam olması da tüm bunların yanında tadından yenmez dedirten bir durumdur..hayran kitlesinin yegane arzusu şudur ki, egzersiz&antreman yaparken bile yanında bi kişi bulundursun o da videoya çeksin ki solo albümü sabırsızlıkla bekleyen o kitle biraz ferahlasın.