bugün

the pianist

oscar ı hakeden bir filmdir. çünkü oscar ı amerikanlar kendilerine kötüleyen filmlere vermezler. kendi aile düzenlerini eleştirenlerden hoşlanmazlar. crash gibi vasat ötesi bir filmin ve mystic river ın oscar almasının nedeni de budur. aslına bakarsanız tam tersi olsa 97 yılında da oscar ın ice storm a gitmesi veya clocwork orange ın alması gerekirdi. the pianist ise amerikanmış yermiş eleştirmiş kısmı bir kenara bırakılırsa adrian brody nin kesinlikle kendini aştığı filmdir. mimikleriyle bir insan olayların durumunu daha iyi anlatamazdı.
kendisi the thin red line daki fife rolunden beri çok çok çok geliştirmiş. helal olsun diyor ve önünü açıyoruz.