bugün
- dünyanın patlama ile oluştuğuna inanmak11
- albay kemal sözlükten atılsın kampanyası12
- albay kemal10
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur16
- sözlükteki islamcılara alınması gereken önlem12
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba24
- nihavend longa20
- fenerbahçe12
- 90 lı yıllara dair akılda kalanlar9
- ismet gurbuz 202412
- taksim'e ekran dikip kuran yayınlamak9
- gratis indirim günü kavgaları18
- yaşlılık belirtileri10
- true nickli yazar10
- üstteki yazar tarzında entry gir13
- kova burcu erkeği9
- sözlüğün en iyi 10 yazarı17
- seçme şansınız olsa hangi ülkede yaşardınız22
- neden evlenmiyorsunuz13
- jose mourinho68
- insanoğlunu yerleşik hayata geçiren neydi9
- suriyelilere karşı sorumluluklarımız16
- zalbert'in karşısında dans etmek8
- sözlük erkeklerinin şımarık laubali tipler olması17
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür11
- türkiye de intihar vakalarının artması12
- ismail kartal duruşu8
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi13
- eşcinsellik kendi kendini hadım etmektir27
- şimdiye kadar duyulan en güzel iltifat10
- neden sevgilim yok10
- insanı zengin hissettiren şeyler19
- barbara palvin'in aldatılması17
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır14
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri8
- aleyna tilki10
- ismail kartal8
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı19
- geldi yine deli11
- türkiye cidden almanyadan daha iyi9
- 2001 türkiyesinin en gelişmiş ülke olduğu gerçeği10
- içine şeytan girse ne yaparsın13
- ümmetçilerin azerbaycan düşmanlığı10
- artık yazmayacağım9
- erkekler ne işe yarar19
- yanında karısı varken karı kıza bakan erkekler9
- arda güler11
- askerliğe veda gecesi8
- icardi190521
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina10
dünya, insanoğlunun varlığının başladığı andan itibaren sürekli bir güç mücadelesine sahne olmuştur. bu mücadele, önce ilkel insanlar arasında daha çok bireysel olarak yapılmıştır. daha sonra toplu halde yaşama geçen insanoğlunda, güç dengeleri kabileler, boylar arasında değişiklik göstermiştir. bu süreci de, giderek yeni ufuklara açılma, yeni topraklara gitme, ele geçirme arzusu, keşifler, toplumların kurumsallaşarak devletleşmesi ve nihayetinde devlet olgusunun küresel düzende baş aktörler olması izlemiştir.
yukarıda bahsi geçen, gelinen son nokta, bu yüzyılın ortalarına kadar varlığını korumuştur. başka bir deyişle, 1900'lü yılların ortalarına kadar küresel düzen içerisinde en etkin güç yine devlet mekanizması ve bu devletlerin izlediği politikalar olmuştur. ta ki, altın çağ'ın sonunda sosyal devlet olgusunun yetersiz kalması -ya da öyle gösterilmesi- ile küresel dünya yeni arayışlara girmiş ve üretim sisteminden, sermaye hareketlerine, çalışma koşullarından hayat standartlarına her şey muazzam bir hızla değişim göstermiştir. bilgi teknolojisi adı verilen bu yeni kavramla birlikte, başta iletişim teknolojisi olmak üzere birçok sektör inanılmaz bir gelişme göstererek büyümüştür. sermaye hareketleri hızlanmış ve sermaye birikimi dışsallaştırılmıştır.
yeni dünya düzeni, en önemli vitrinini siyasal alanda yapmış olsa da aslen temelini ekonomik alandaki değişimlerden almaktadır. nitekim, küresel anlamda söz sahibi büyük devletlerin siyasal alanda aldıkları ve yeni düzya düzeni adı verilen kavrama hizmet eden tüm kararlar esasen ekonomik birer karar olmaktadır. örneklendirmek gerekirse, abd, büyük ortadoğu projesini geliştirerek terör tehdidini önlemekten çok dünya petrol rezervlerinde söz sahibi olmayı amaçlamıştır. yine abd'nin karşısında bir kutup olarak rol almaya çalışan ve abd politikalarına muhalefet eden avrupa devletleri de * esasen abd politikalarına kendi ekonomik çıkarlarına ters düştüğü, çıkarlarını engellediği için karşı çıkmaktadırlar. yine bir başka örnek olarak da, ab'nin çin'e karşı tutumu verilebilir. bilindiği üzere, muazzam bir hızla büyüyen çin'e karşı ortak bir kararla kota koyan ve çin mallarını gümrükte bekleten ab, bir yandan da çin'e mal satmaya çalışmakta, ekonomik anlamda bir ortaklık kurmaya çalışmaktadır.
uzun lafın kısası; yeni dünya düzeni, ne ortadoğu'nun bölünüp abd çıkarlarına uygun bir şekilde yeniden çizilmesi ne de büyük devletlerin siyasal baskılarla her istediklerini diğer devletlere kabul ettirmesidir. yeni dünya düzeni, paranın hükümranlığını ilan ettiği, sermayenin devletler de dahil her şeyden üstün olduğu ve bir avuç çok uluslu şirketin at koşturduğu, oyuncağı haline gelmiş bir mecradır. başka da bir şey değildir.
yukarıda bahsi geçen, gelinen son nokta, bu yüzyılın ortalarına kadar varlığını korumuştur. başka bir deyişle, 1900'lü yılların ortalarına kadar küresel düzen içerisinde en etkin güç yine devlet mekanizması ve bu devletlerin izlediği politikalar olmuştur. ta ki, altın çağ'ın sonunda sosyal devlet olgusunun yetersiz kalması -ya da öyle gösterilmesi- ile küresel dünya yeni arayışlara girmiş ve üretim sisteminden, sermaye hareketlerine, çalışma koşullarından hayat standartlarına her şey muazzam bir hızla değişim göstermiştir. bilgi teknolojisi adı verilen bu yeni kavramla birlikte, başta iletişim teknolojisi olmak üzere birçok sektör inanılmaz bir gelişme göstererek büyümüştür. sermaye hareketleri hızlanmış ve sermaye birikimi dışsallaştırılmıştır.
yeni dünya düzeni, en önemli vitrinini siyasal alanda yapmış olsa da aslen temelini ekonomik alandaki değişimlerden almaktadır. nitekim, küresel anlamda söz sahibi büyük devletlerin siyasal alanda aldıkları ve yeni düzya düzeni adı verilen kavrama hizmet eden tüm kararlar esasen ekonomik birer karar olmaktadır. örneklendirmek gerekirse, abd, büyük ortadoğu projesini geliştirerek terör tehdidini önlemekten çok dünya petrol rezervlerinde söz sahibi olmayı amaçlamıştır. yine abd'nin karşısında bir kutup olarak rol almaya çalışan ve abd politikalarına muhalefet eden avrupa devletleri de * esasen abd politikalarına kendi ekonomik çıkarlarına ters düştüğü, çıkarlarını engellediği için karşı çıkmaktadırlar. yine bir başka örnek olarak da, ab'nin çin'e karşı tutumu verilebilir. bilindiği üzere, muazzam bir hızla büyüyen çin'e karşı ortak bir kararla kota koyan ve çin mallarını gümrükte bekleten ab, bir yandan da çin'e mal satmaya çalışmakta, ekonomik anlamda bir ortaklık kurmaya çalışmaktadır.
uzun lafın kısası; yeni dünya düzeni, ne ortadoğu'nun bölünüp abd çıkarlarına uygun bir şekilde yeniden çizilmesi ne de büyük devletlerin siyasal baskılarla her istediklerini diğer devletlere kabul ettirmesidir. yeni dünya düzeni, paranın hükümranlığını ilan ettiği, sermayenin devletler de dahil her şeyden üstün olduğu ve bir avuç çok uluslu şirketin at koşturduğu, oyuncağı haline gelmiş bir mecradır. başka da bir şey değildir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar