bugün

necip fazıl ın ayasofya konuşması

emperyalizmanın vücut bulmuş hali olan bir yapıdan anti-emperyalizma devşirmeye çabalayan bir garibin serzenişleridir.

insan bir şeylerin fanatiği olmaya başladığı anda vicdani bütün kaygılarını bir rafa kaldırabiliyor demek ki. oysa ayasofya* elbette ki hıristiyan alemi için haklı olarak gasp edilen, emperyalistlerce iç edilmiş bir mabedin simgesi olarak kodlanabilir.

iddia ediyorum, ayasofya için en büyük mana değeri ancak içinde bütün dinlerin tebaları ibadet edebildiği gün kazanılabilir. işte o gün bir tarafın kendi manasını atfettiği bir yapıdan mananın somutlaştığı bir mekâna dönüşebilir.

ayrıca belki saçmalık mertebesinde benzer bir kerteriz olabilir; başka bir fazıl:

(bkz: fazıl say)