bugün
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı17
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak28
- ali koç12
- anın görüntüsü21
- jose mourinho21
- günahların takımı galatasaray13
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır9
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri9
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu21
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- zall beceremiyorsan bırak git15
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor14
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi17
- icardi19058
- sözlük yazarlarının boy kilo ölçüleri9
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- doğum gününde hatırlanmamak13
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- icardi1905'in sözlüğü bozması8
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- yorgun mermi10
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkeklerin sadakatsiz olması9
- türkiye den soğuma sebepleri11
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması11
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- uludağ sözlük kapatılacak11
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
insanlık tarihi boyunca en ufak organizasyonun yönetiminden en büyük devletin iktidarına kadar bir şekilde doğruluğunu ispatlamış bir önermedir.
bir veya bir grup insanın diğerlerinden daha fazla -ve diğerlerini etkileyebilecek- bir güce sahip olması ister istemez kişiliklerinin değil iktidarın gerektirdiği gibi davranmalarını sağlamıştır.
zimbardo deneyinin de gösterdiği gibi en alaksız insan bile otoriter olması gereken bir role sokulduğunda kişiliğine, inançlarına göre değil konumuna göre hareket eder.
genelde organizasyonlarının, özelde devletlerin tarihsel olmasada yapısal gelişimi tamamamen iktidarın güçlerinin kısıtlaması ve eskiden bütünüyle sırtlandığı sorumluluğun, zamanla daha geniş kitlelere devredilmesi esasına dayanır.
insanlar sıkıntıdan cumhuriyete, demokrasiye geçmedi. kuvvetler ayrılığı, hukuğun üstünlüğü, anayasa, seçim, şeffaflık, vs. gibi kavramlar ipneliğine yaratılmadı.
bunlara ihtiyaç duyuldu, çünkü başlıkta sözü edilen şey her zaman olagelmiştir, bundan sonra olmayacagını da iddia edemeyiz.
böyle olmasa idi toplumun en akıllı, en zeki, en bilgili, en iyi, en ahlaklı, vs. kişi veya kişilerini bulur -sınırsız güçler ile- bütün iktidarı onlara bırakır sonrada siyaset denen boktan konuyu bir daha düşünmezdik.
ancak bu böyle olmadı, olamadı. bütün devrimler kendi çocuklarını yedi, insanlığın büyük bir kısmının umudu olan sosyalizm bile bu yüzden amacından saptı.
elimizde bu kadar deneyim varken kendi çapında bir organizasyon olan sözlükte bunun farklı gelişeceğini söylüyorsanız izin verin de "nasıl olacak o iş?" diye sorabilelim.
konu iyi insan, kötü insan meselesi değil. marvel dünyasında yaşamıyoruz buralarda mutlak iyi ya da mutlak kötü insanlar yok.
dünya üzerindeki hiçbir insan tamamen tarafsız olamaz. hiç kimse her konuya objektif yaklaşamaz.
misal: bir arkadaşını ile hiç tanımadığınız birisi arasında geçen tartışmaya nasıl nesnel yaklaşabileceksiniz?
peki sizin bizzat taraf oldugunuz bir çatışmaya?
"bizde insanız zaman zaman hata yapabiliriz" iyi bir savunma değil. hayatı boyunca tek yanlışlık yapmış bir hakim o yanlışın etkilediği kişiler açısından kötü bir hakimdir. kimse bu adam eskiden ne yapmış diye bakmaz.
sizin yaptıgınız her şeyi haklı görmeniz de durumu değiştirmez. belki gerçektende haklısınızdır ancak şu durumda bizim bunu anlama şansımız bulunmuyor.
sözlükte bulunduğum süre zarfında moderasyon ile ilgili hep şikayetler var idi. (zaman zaman çoğaldı, zaman zaman azaladı)
belli ki ortada bir sorun var. gerçekte bir sorun olmasa dahi sözlüğün ciddi bir bölümü bir sorun olduğuna inanıyor.
-açık konuşayım sizi eleştirenler(ben dahil) sizin bulunduğunuz konumunuzda olsalardı durum pek farklı olmazdı, yine aynı sorunlar patlak veriridi. (çünkü burada sorun kişi sorunu değil.)-
bu durmda "ne yapapılır?" diye kafa yorma yolunu da seçebilirsiniz, konuya "ya sev ya terket" mantıgı ile yaklaşıp her muhalifi uçurmayı da. (ama bu sorunun kendisini halleder mi? bilmiyorum)
belki böyle bir şey yapmak da istemiyorsunuzdur ama ufak bir eleştirinin altına "bu yakında uçurulur" mealinde şeyler yazılıyorsa anlayabiliriz ki insanlarda böylesi bir kanı oluşmuş.
neyse, bana müsaade. dediğim gibi seçim sizin, isterseniz benim böyle şeyleri dillendirmemin asıl nedeninin soros'tan aldığım altı haneli rakamlar olduğunu da iddia edebilirsiniz.
güç sizinle olsun.
bir veya bir grup insanın diğerlerinden daha fazla -ve diğerlerini etkileyebilecek- bir güce sahip olması ister istemez kişiliklerinin değil iktidarın gerektirdiği gibi davranmalarını sağlamıştır.
zimbardo deneyinin de gösterdiği gibi en alaksız insan bile otoriter olması gereken bir role sokulduğunda kişiliğine, inançlarına göre değil konumuna göre hareket eder.
genelde organizasyonlarının, özelde devletlerin tarihsel olmasada yapısal gelişimi tamamamen iktidarın güçlerinin kısıtlaması ve eskiden bütünüyle sırtlandığı sorumluluğun, zamanla daha geniş kitlelere devredilmesi esasına dayanır.
insanlar sıkıntıdan cumhuriyete, demokrasiye geçmedi. kuvvetler ayrılığı, hukuğun üstünlüğü, anayasa, seçim, şeffaflık, vs. gibi kavramlar ipneliğine yaratılmadı.
bunlara ihtiyaç duyuldu, çünkü başlıkta sözü edilen şey her zaman olagelmiştir, bundan sonra olmayacagını da iddia edemeyiz.
böyle olmasa idi toplumun en akıllı, en zeki, en bilgili, en iyi, en ahlaklı, vs. kişi veya kişilerini bulur -sınırsız güçler ile- bütün iktidarı onlara bırakır sonrada siyaset denen boktan konuyu bir daha düşünmezdik.
ancak bu böyle olmadı, olamadı. bütün devrimler kendi çocuklarını yedi, insanlığın büyük bir kısmının umudu olan sosyalizm bile bu yüzden amacından saptı.
elimizde bu kadar deneyim varken kendi çapında bir organizasyon olan sözlükte bunun farklı gelişeceğini söylüyorsanız izin verin de "nasıl olacak o iş?" diye sorabilelim.
konu iyi insan, kötü insan meselesi değil. marvel dünyasında yaşamıyoruz buralarda mutlak iyi ya da mutlak kötü insanlar yok.
dünya üzerindeki hiçbir insan tamamen tarafsız olamaz. hiç kimse her konuya objektif yaklaşamaz.
misal: bir arkadaşını ile hiç tanımadığınız birisi arasında geçen tartışmaya nasıl nesnel yaklaşabileceksiniz?
peki sizin bizzat taraf oldugunuz bir çatışmaya?
"bizde insanız zaman zaman hata yapabiliriz" iyi bir savunma değil. hayatı boyunca tek yanlışlık yapmış bir hakim o yanlışın etkilediği kişiler açısından kötü bir hakimdir. kimse bu adam eskiden ne yapmış diye bakmaz.
sizin yaptıgınız her şeyi haklı görmeniz de durumu değiştirmez. belki gerçektende haklısınızdır ancak şu durumda bizim bunu anlama şansımız bulunmuyor.
sözlükte bulunduğum süre zarfında moderasyon ile ilgili hep şikayetler var idi. (zaman zaman çoğaldı, zaman zaman azaladı)
belli ki ortada bir sorun var. gerçekte bir sorun olmasa dahi sözlüğün ciddi bir bölümü bir sorun olduğuna inanıyor.
-açık konuşayım sizi eleştirenler(ben dahil) sizin bulunduğunuz konumunuzda olsalardı durum pek farklı olmazdı, yine aynı sorunlar patlak veriridi. (çünkü burada sorun kişi sorunu değil.)-
bu durmda "ne yapapılır?" diye kafa yorma yolunu da seçebilirsiniz, konuya "ya sev ya terket" mantıgı ile yaklaşıp her muhalifi uçurmayı da. (ama bu sorunun kendisini halleder mi? bilmiyorum)
belki böyle bir şey yapmak da istemiyorsunuzdur ama ufak bir eleştirinin altına "bu yakında uçurulur" mealinde şeyler yazılıyorsa anlayabiliriz ki insanlarda böylesi bir kanı oluşmuş.
neyse, bana müsaade. dediğim gibi seçim sizin, isterseniz benim böyle şeyleri dillendirmemin asıl nedeninin soros'tan aldığım altı haneli rakamlar olduğunu da iddia edebilirsiniz.
güç sizinle olsun.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar