allah, bizim insanlaşmamızdır, bizi insanlaştırandır, bize ruhundan üfleyen ve bizi beşer tutsaklığından özgürleştirendir. allah, emektir, adalettir, rahmet ve aşktır. allah, insanın külli sureti, insan allahın cüzi suretidir. o ilk kötü söz, yani şeytan, yani emek vermeden, hak etmeden bu bana ait; demek, yani üretim araçlarının özel mülkiyeti, yani bütün kötülüklerin kaynağı; işte insanın düşmanı budur, allahında düşmanı budur. hayatın temel antogonist çelişkisi işte bu söz ile insan arasındadır. baş çelişki beşer ile insan arasındadır. emeksiz mülkiyet ile insan arasındadır, şeytanla insan arasındadır. bütün diğer şeyler, tarih, din, devlet, doğu, batı, kapitalizm, sosyalizm vs..her şey bu ilk çelişkinin doğurgan halleri, suretleridir.( (bkz: ahmet özcan) http://www.haber10.com/makale/9052/ )
kuran da bize açıklanan allah lafzı karıncadan galaksilere kadar bütün varlığın tabii olduğu hareket, değişim, tekamül-evrim ve sonsuz enerjiyi ifade eder. bir hiyerarşideki en üst yeri değil bütün varlığın tabii olduğu yasaların tekil ifadesi. gerçeğin idealist veya materyalist iki yüzü olmadığına göre kendisi şey veya varlık olmayan fakat bütün varlığı kuşatan bu tekillik, bu mutlaklık din dilinde, bilim dilinde veya felsefi olarak farklı ifade edilir. kime ve neye inanırlarsa inanırsın aklı başında herkesin gördüğü gerçek kainatın, insanın, doğanın kendisinden aşkın bir denge, düzen, ölçü, hareket ve değişim içinde olduğu gerçeğidir. diyalektik materyalistlerin maddenin hareket ve değişim yasaları, doğanın diyalektiği dediği şey aslında kuranda tabir edilen allah kavramının suskun, bilinci olmayan halinden başka bir şey değildir. örneğin bütün varlık için değişmek, dönüşmek, hareket etmek, oluş bozuluş diyalektiği içinde olmak, doğumlu ve ölümlü olmak, kendisi başka varlıklardan oluşan bir bütün olarak kendisi de yine bir bütünün içinde yer almak, mutlak bütünden her varlık için farklı farklı olmak üzere parça parça izler taşımak vs. işte bu en ufak zerreye kadar bütün maddeye hakim olan ama hiç bir varlığın kendisine hakim olmadığı, olamayacağı tekillik. bütün varlığın değişimini enerjisini varoluşunu kapsayan fakat kendisinin hiç bir varlığa bağlı ve muhtaç olmadığı sınırsız ihtiyacın sonsuz kaynağı. din dilinde bunun ifadesi ihlas suresi.
''de ki: o, allah'tır; ahad'dır, tektir! allah'tır; samed'dir/tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvettir! ne doğurmuştur o, ne doğurulmuştur! hiç kimse o'nun dengi ve benzeri olmamıştır, olamaz! (bkz: kuran ı kerimdeki allah tasavvuru/#10346490)