rahatsızlık ezan'dan değil, dillendiren insandan-mental eksikliğinden. Eşim 5 vakit namazını kılan, aynı zamanda çalışan (sabah namazını-yatsı namazını evde vaktinde kılan, diğer namazlarını ise kaza eden) bir kadın. Ben ise mümkün olduğunca vakit buldukça namazımı kılan bir insanım.
Dinayet işleri, elindeki devasa bütçe ile (elektrik-su-vatandaş tarafından yapılan vb bazı kıyaklarıda katarsak oooof of) müezzinleri seçerken biraz daha dikkat gösteremezmi?.
Üstelik ben; bir bar-cafe açacak olsam ve canlı müzik düşünsem, seçeceğim grupta vokalist olacak insanı fizik-ses olarak önemsememmi yada göze-kulağa hoş gelecek bir durumda omasına dikkat etmezmiyim.
Camilerimiz ve müezzinlerimiz bu itinayı göstermemize değecek iş yapmıyorlarmı?. Onların okuduğu ezan bir müzik parçasından yada bar-caf'den dahamı değersiz?. Neden bu özen gösterilmiyor.
Üstelik kur'an'ı kerim'de Allah (c.c) nefret ettirmeyin sevdirin demiyormu?. Söyleyene bakmayınız, söyletene bakınız ve eğer günah işliyorsak bu günaha yol açmayın işi ehline verin. Allah'ın (c.c) kelamı'na uyun. insanları din düşmanı ilan etmeyin.
Detone bir ses ile yada hırıltılı gırtlaktan çıkan ezan sesini duyunca; herşeyden önce yapılan çağrının kutsiyetine uymayan bu ses kirliliğini suratını buruşturup üzüntülü yüz ifadesi ile dinleyen gayri müslimler gören ben buna isyan ediyorum.
Çok güzel ve nefis bir yemeği pis bir tabakta servis edilmesine isyan ediyorum.
Bir değeri kutsiyeti savunuyorum.