bugün

entry'ler (35)

yazarların şu an yazmak istediği cümle

kime neye güvencez lan.

okullarda öğretilen tarih

sistemli olarak geliştirilmiş derin karanlık odada birikmiş komisyoncular tarafından hazırlanmış taze beyinlere enjekte edilmiş, gerçeği yerin altına TSK arşivlerinde eskimeye bırakılarak gizlenmiş, her türlü gerçeği toplatarak arşivlenilen gerçeklere kimse ulaşmasın diye büyük bir işbirliği içinde günümüze kadar işletilmiş ve işlenmeye devam eden gerçek, tarihtir.

dünyanın en yaratıcı cümleleri

öldür bendeki beni sonra dirilt kendinle......

bir ülkenin ilerlemiş olduğunu anlama yolları

milli gelir artmışsan, istihdam varsa, tüketim ve üretim birbirini karşılıyorsa, ihracat ithalat denk ise, faiz oranları makul seviyede sabitse, devlet bütçesi denkse, özel kesim yatırım yapmaya ara vermiyorsa, devlet teşekkülleri tam teşkilatlanmışsa......vs.......

sevişmenin garipsendiği siyaset

Ya arkadaş eğer sen bir memleketi yönetmeye kalkıyorsan ilk önce uçkuruna sahip çık demezler mi adama..... şimdi de diyeceksiniz ki ya kardeşim uçkuruyla istediğini yapar herkes kendine ona da eyvallahımız varda... ya evlenmiş bir yastığa baş koymuş biri çıkarda bu gün en yakını karısının üstüne böyle bir taş koyarsa... bu ülkenin yönetimine baş koymuş insanın başını da kesseler satmam mı diyecek bu ülkeyi yoksa bu vatan evladını iki kuruşa dağlarda baş mı verdirtecek....
Ahlak yoksa ilim,medeniyet, çağdaşlık neye yarar inan temiz bir erdemle cehalet bin ilme saf tutar vesselam....

çok konuşan erkek

gevşek tiptir ingiliz anahtarı gibi ya adamı sıkar yada gevşer kaçar...

türbanlı kadınlarla aynı ülkede yaşamaktan utanmak

türbanlı kadınlarla aynı ülkede yaşamaktan utananlar ve bunu bariz bir şekilde hiç utanmadan dile getirenler ne kadar acıki özgürlük, çağdaşlık, medeniyet ve demokrasi gibi kavramlarını kullanmaktadırlar. şu an yaşadığı toprakları o türbanlı kadınların doğurduğu nice mehmetçikler tarafından yaşayabildikleri ve yine o türbanlı kadınların nine hatunun cepheye mermi taşıyarak bu topraklar üzerinde yaşamaya yer bulduklarını nasıl düşünemezler anlamamaktayım. o nice savaşlarda gerici diye nitelendirdiğiniz yiğitlerin Allah naralarını atarak düşman üzerine kendi vücutlarını siper ederek vatan ve topraktan önce sırf din ve namuslarını muhafaza altına almak için savaştıklarını nasıl düşünemezsiniz. medeniyet dendiğinde avrupayı örnek göstererek çıplaklaşmayı medeniyetlik görerek kendi din ve kültürünüzü aşağılamanız ne büyük çarpıklıktır yadsınamaz bile. Hristiyanlık gibi bir inanç da rahibenin kendini Hz isa'ya adayarak çarşafa bürünmesine saygı gösteriliyor da bir kadının dini gereği kapanması gericilik ve rahatsızlık verici algılanması nasıl bir zihniyettir. insanların giyim tarzı ve inanış biçimlerinden rahatsızlık duyarak kendisini başka bir dünyadan sanan kendini bir şey biliyormuş sanan nice ekşimiş beyinler asıl gerici sizsiniz sakın ola demokrasiden bahsetmeyin bu ne zıtlıkdır ki bu kadar itici.

referandumdan evet çıkınca kendini üstün sananlar

refarandumdan evet çıkınca kendini üstün sananlar, son derece haklı davalarını kazanmakla ve demokrasinin asıl temelini atmada katkıda bulunarak, hayırcıları (darbecileri) o temele gömmüş ve üstlerine basarakda en üst seviyeye çıkmakla, en haklı üstünlüğü göstermişlerdir. Ne yazık ki bu durumu içerleyen nice hayırcılar (darbeciler), nice demokrasi canavarları halkın çoğunluğunun kararını kendi bataklığına çekmek isteyerek, asıl cahilliği ve fakirliği kendi haysiyetsizliklerinde göstermiş olup, kendi çizgilerini bir kez daha dile getirmektedirler. Ama bu saatten sonra kime konuşurlar, neye konuşurlar, bir boş edep almış başını gidiyor artık.

tayyip in şafak türküsünü dinlerken ağlaması

samimiyeti göz yaşlarına dökülmüştür. ve bu durumdan bile nemalanmaya çalışan kendi gibi her duygu halini basit ve yapay gören insanların dumanlı beyinlerini sarmış kişilerin yine gam vurması kaldıramaması içler acısı durumdur. samimiyet kavramını hiç kendilerinde bulamadıkları için bir başbakannın duygulanması heleki duygulanacak bir türkü de duygulanmasına inanamamalarını hala anlayamamaktayım.

kırmızı göz salgınına yakalanmak

Allahım gözlerim akıyor, yanıyor, her tarafı bulutlu görüyorum, neymiş efendim salgın varmış yakalanmışım peki tedaviii yok neymiş tedavisi yokmuş sadece ilaçlarla başka hastalığa yol açmamak için önlem alınırmış eee geçmiyor bu pc ekranına bile on dakka zor bakıyorum eriyorum eriyorummmm............

insan maymundan geliyorsa maymun kimden geliyor

bence yumurta mı maymundan çıkar maymunmu yumurtadan çıkar sorusu geliyor aklıma.

genelkurmay başkanına şafak kaç devrem diye sormak

-vay devrem şafak kaç.
ve ardından soranın son durumu;
-bu zil sesi nerden geliyor lan?
-ya sorma devresini bozmuşlar birinin zil takıp oynatıyorlar.

allah ın bir cinsiyeti olsaydı kız olurdu

yok daha neler diyesim ve daha fazlasını söylettiren entry. bence dünyada yeterince cins var aciz insanların aciz varsayımları işte ne olucak.

anne ile diyaloglar

- anneeee nerdesin.
- heeee ne diyon len.
- nerdesin demiştim ama.
- bu çocuğun nesini eksik ettik bilmem ki.
- anne paran var mı?
- heee ananın basımhanesi varya!
- anne ayıp ediyon ama.
- ayıp olarak seni yaptık zaten bundan gayri ayıp mı var.

uzun saçlı erkeklerin eşcinselliğe yatkın olması

kimseyi ırgalamam modudur, ister uzatır, ister kısaltır, ıster kazıtır nasıl yakışıyorsa öyle yaptırrım modudur. doğmatik kalıpların değiştiremediği saç kesimi farklı gördüklerine hemen bir etiket yapıştırmaktan kendini geri alamayanların kalıplaşmış yobaz düşünceleridir.

mehmet ali birand

kanal da haber spikeri. gerçi habar s(p)ikeri derken cümle kuramayan ve toparlamak için bu kadar saçmalayan bir haber s(p)ikeri de görülmemiş bir olaydır.

kutsallarınıza saygı duymak zorunda değilim

hiç kimse yoktur ki değerleri olmasın ve hiç kimse yoktur ki o değerlerine saygı duyulmasını istemesin. kimsenin inancını, sevgilisini, sevdiğini, hobisini, eğlencesini, kutsalını, duygusalını, sevmek veya beğenmek zorunda değil. fakat saygı göstermek zorunda. nedenine gelince çok basittir ki saygı duymak illa o özneyi, nesneyi, imgeyi, simgeyi veya her neyse onu sevmeni gerektirir anlamına gelmemektedir ki, saygı duyacaksın ki hakkın olmayan bir değere hakaret de etmeyesin. nasıl kimsenin seni bir şeye zorlamasını istemediğin gibi başka kimselerinde değerlerine hakaret etme hakkını da kimse sana vermez.

umut

yakarışlarına sebeptir.
sabra selamettir.
ruha can, bedene özgürlüktür.
gözlerin yaşarmasına sebep,
tüylerin ürpermesidir.
sonun sadece sonla geleceğini bilmektir umut.

the twilight saga eclipse

alacakaranlığın üçüncü serisi olan tutulmadır. bella bir edwarda bir jacoba vermektedir. bella ile bihter kardeşmidir sorusunu akla getiren bir film.

aşk yoktur

aşk yoktur, sevginin tavan yapmış haline kısaca aşk denmiştir. kan basıncı düştükten sonra da sevgi nominal değerlere döner ve ardı sıra kurulan cümle de aşk bitti saçmalığıdır.