bugün

entry'ler (17)

intihar notuna yazılacak tek cümle

ağlamayın. içim zaten ölüydü benim. şimdi sadece gözlerimi kapatacağım.

anne

5 kişilik ailede 4 dilimlik pasta varsa tok olan kişidir anne.

canım annem.

bir erkek olarak yüzün kızlardan daha güzel olması

benim de içerisinde bulunduğum güzellik.

insana zevk veren basit şeyler

bu tür soğuk havalarda çift çorap giymek.

gecenin şiiri

içimde terkedilmiş sehirler biriktiyorum.
içimde patlamaya hazır volkanlar..
ve içimde küçük bir kız çocuğunun hüzünlü yüzü var.

içim burkulmuş bir bilek,
sakatlanmış bir hayvan.
içim yara.
içim katliam.

içimde cinayetler saklıyorum.
içimde yıkılmış duvarlar,
ve içimde günahkar bir insanın ağlayan evladı var.
içim kırık ayna,
keskin bıçak.
içim felaket...

bir anlık hevesle alınıp hiç kullanılmayan şeyler

kokulu mumlarım.

kanserojen olduğunu bir sürü satın aldıktan sonra öğrendim..

uzaya çıksan ne yaparsın sorusu

dünyayı izlerdim, insanların ve hayatlarının ne kadar küçük olduğunu inceler kahkahayı basardım.

özel okulda okumak

tuvaletlerine iğrenerek girmezsiniz mesela.

escortla ilişkiye gireceklere tavsiyeler

girmeyin.

sevmek yeter mi

bazen başka çıkar yol kalmaz. işte bilirsiniz, bir ilişkiyi kurmak için tek başına sevgi yeterli sebep olabilir ama devam ettirebilmek için daha fazlası gerekir. her şey toz pembeyken hissedilmeyen sıyrıklar, zaman geçtikçe sızlamaya başlar. tolerans düştükçe kırgınlık artar. öyle bir noktaya gelir ki her iki tarafta yorulmuş, pes etmiştir. sevgi yorgunluğu bir zamana kadar geçirir ancak bu noktada ne yazık ki, fayda etmez. geriye de başka bir yol kalmamıştır zaten, karşılıklı konuşulur, yollar ayrılır. bu esnadayken bile, sevgi dile getirilebilir, ancak biten bitmiştir.

sözün kısası, sevmek yetmez.

eşcinselleri aşağılıyan zihniyet

bastırılmış duygulara yani gizli homoseksüelliğe sahip zihniyet.

çay denince akla gelenler

muhabbet.

stajyerken yapilan isler

girdiğiniz yere göre yaptırılan işler şekillenebiliyor.
çay taşımaktan fatura kesmeye, fatura kesmekten format atmaya kadar değişebiliyor. markete gönderilip sigara aldığımı biliyorum.

bipolar bozukluk

sudan ucuz olduğu için herkesin doktora danışmadan kendine koyduğu tanı.
sağım solum bipolar bozukluğu olan insanlarla dolu. yeter.

başlık entry ve nick uyumu

kaideyi bozmayan istisna ben oluyorum sanırım. nickimdeki anlam ile bayağı ironi içindeyim de..

hollandalı erkekler

homofobik olma riski çok düşük erkeklerdir.

aknetrent

bugün kullanmaya başladığım ilaç.

tek bildiğim karaciğeri çok yorduğu ve bu yüzden bol su ve yoğurt tüketmek gerektiği. fiziksel olarakta nemlendiriciler de cabası. gerçi daha ilk günümdeyim ilerleyen haftalarda bu entry'ye deneyimlerime dayanarak eklemeler yapacağım.

edit: 6. günüm. ilk 2 gün bel ağrısı, sonraki 3 gün içinde feci şekilde omuz kol köprücük kemiği ağrısı yaptı. 3. günden sonra dudaklarım kurumaya başladı, şuan sürekli nemlendiriyorum ve burnum falan soyulmaya başladı. toplamda 4-5 sivilce çıkardı onlarda şuan soyula soyula söndü zaten. kesinlikle peynir veya kırmızı et fastfood falan yemeyin, ertesi gün mutlaka bir yeriniz ağrıyarak uyanıyosunuz ya da bileklerinizde kaşınmalar oluyor. şimdilik bu kadar.

aylar sonra ibretlik edit: 2. ayın sonunda doktorum zorla bıraktırdı. monositoz değerlerim yüksekmiş hiç inmiylmuş ilaçtan beri, neden baştan beri söylemediyse artık.. size kolay gelsin, benden bu kadarmış.