bugün
- insan olmaya ceyrek kala8
- dünya türkiye'nin neyini kıskanıyor12
- sokak hayvanları uyutulacak66
- sjsjsjsjsjsjsjsjsjsjsj sjs9
- anın görüntüsü10
- 23 mayıs 2024 ali koç basın toplantısı8
- icardi190535
- psiko bal porsugu8
- galatasaray22
- bik bik için diktiğim etek13
- türkiyedeki rusların gövde gösterisi yapması12
- geldi yine deli11
- 23 mayıs 2024 beşiktaş trabzonspor maçı8
- age of empires'in üstüne oyun var mı12
- afganistan yardımlaşma derneği başkanı16
- 22 mayıs 2024 atalanta bayer leverkusen maçı10
- gecenin şarkısı9
- rusların en iyi olduğu şeyler26
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi15
- iran'ın teşekkür mesajında türk bayrağı koymaması14
- erkeklerin sözlükte durma nedeni10
- hangi sözlük erkeğiyle evlenmek istersin8
- spor salonuna gitsem erkekler popoma bakar mı26
- ismail kartal13
- unutulan ünlüler11
- işid'in bütün yaptıkları meşrudur10
- karınızla gratise gider misiniz12
- sokak köpeklerini isteyen evinde baksın9
- fazla bilinmeyen harika şeyler8
- ankarayı öven tip17
- mert hakan yandaş10
- manyak olmaya karar verdim9
- kitap okumanın zararlı ve gereksiz olması14
- kaza yerinin tespiti iran ihası tarafından yapıldı8
- bugün üike olarak resmi yastayız12
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl12
- türk kızları neden gülümsemiyor8
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak12
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı10
- bir şarkı sözü der ki11
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz14
- icardi1905'i silip atmak20
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması12
- sevgilinin kız arkadaş lobisi10
- escort ile evlenmek11
- şişmanlar ölünce nereye gider8
- ellerim bos gonlum hos9
- kilo almak için bik bikle evlenmek11
- alex de souza vs fred10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim15
entry'ler (16)
1.gunes
2.yeni cikmis otlar
3.havanin guzel olmasi
hava cirkinlessin sonra tekrar dusunuruz.
2.yeni cikmis otlar
3.havanin guzel olmasi
hava cirkinlessin sonra tekrar dusunuruz.
Medeni usul calismak.
sanirim bu baslikta kastedilen kitap turu romanlar. yoksa ders kitaplarimiza biz genellikle 70 lira falan veriyoruz.
ayrica tutunamayanlar'a 25 liradan daha fazla para vermistim ve tutunamadim. uzulmedim ama. ben tutunamazsam cocuklarim tutunur belki diye rafima koydum.
cocuklar kitaplarla buyumeli. annesinin babasinin tutunamadigi kitaplari belki onlar cok sevecek. kim bilir.
ayrica tutunamayanlar'a 25 liradan daha fazla para vermistim ve tutunamadim. uzulmedim ama. ben tutunamazsam cocuklarim tutunur belki diye rafima koydum.
cocuklar kitaplarla buyumeli. annesinin babasinin tutunamadigi kitaplari belki onlar cok sevecek. kim bilir.
yalnizliktir. oynayacak adam bulamadim.
ikinci sebep de dota, starcraft falan.
ikinci sebep de dota, starcraft falan.
bir de bunun yurtta hasil olani vardir; zula tukendiyse caresi de yoktur.
gofret kek mek yemek istemiyorum artik. acikinca boyle normal yemek yemek istiyorum. asiri ozledim.
canim su an asiri cigkofte cekiyor. pizza da olur. boyle baharatli bir seyler. gecende de islak hamburger cekmisti.
hele bir gun gecenin bir saati acliktan uyanmistim lan. sandim ki acliktan olecegim. gercekten ciddi ciddi olecegimi sandim. uyandigimda saat 3.30 civariydi. en son olecegimden korkup o saatte eti brownie yemistim.
dogrusu evde de olsam cogunlukla ac yatarim. ama ruyamda istisnasiz lahmacun pide hamburger falan goruyorum.
ben cidden acikiyorum.
gofret kek mek yemek istemiyorum artik. acikinca boyle normal yemek yemek istiyorum. asiri ozledim.
canim su an asiri cigkofte cekiyor. pizza da olur. boyle baharatli bir seyler. gecende de islak hamburger cekmisti.
hele bir gun gecenin bir saati acliktan uyanmistim lan. sandim ki acliktan olecegim. gercekten ciddi ciddi olecegimi sandim. uyandigimda saat 3.30 civariydi. en son olecegimden korkup o saatte eti brownie yemistim.
dogrusu evde de olsam cogunlukla ac yatarim. ama ruyamda istisnasiz lahmacun pide hamburger falan goruyorum.
ben cidden acikiyorum.
en guzel hediye her renkten fosforlu kalemdir. bir cuval falan alabilirsiniz. omru hayati boyunca kullanir.
dipnot: hastalik derecesinde isine bagli olma disinda hukukcular ayri bir canli turu degildir. hukuktan baska ilgi alanlari da vardir. lutfen bunlara dikkat edelim. gerci cogunun yok. moron gibi yasiyorlar.
yaa bir insan dersten baska bir sey konusmaz mi? bu kadar mi sıkıcı olunur? okuldan sogudum artik bu tip hukukcular yuzunden. gitmiyorum. durduk yere dertlendim.
dipnot: hastalik derecesinde isine bagli olma disinda hukukcular ayri bir canli turu degildir. hukuktan baska ilgi alanlari da vardir. lutfen bunlara dikkat edelim. gerci cogunun yok. moron gibi yasiyorlar.
yaa bir insan dersten baska bir sey konusmaz mi? bu kadar mi sıkıcı olunur? okuldan sogudum artik bu tip hukukcular yuzunden. gitmiyorum. durduk yere dertlendim.
ciddi ciddi insanlar bunu kutluyor yaa. su gunde yillardir ders çalışıyorum. finaller sag olsun. ama hani ders calismami gerektirecek bir durum olmasa da biri bana gelip hadi yilbasini kutlayalim dese "bi git cay koy" derim.
kendimi "hoolleeyy yeni yila girdik" derken hayal edemiyorum. bu sekilde sevinen insanlar gercekten o sira yeni bir yila basladim diye seviniyor mu yoksa konsepte mi uyuyorlar?
gercekten seviniyorlarsa ertesi gunden nasil bir beklentileri var mesela? ne olacagini umuyorlar?
konsepte uyuyorlarsa bir insanin yapmaciklik siniri nedir?
not: mevcut problemde dini duygular kuvveti sifir kabul edilmistir.
kendimi "hoolleeyy yeni yila girdik" derken hayal edemiyorum. bu sekilde sevinen insanlar gercekten o sira yeni bir yila basladim diye seviniyor mu yoksa konsepte mi uyuyorlar?
gercekten seviniyorlarsa ertesi gunden nasil bir beklentileri var mesela? ne olacagini umuyorlar?
konsepte uyuyorlarsa bir insanin yapmaciklik siniri nedir?
not: mevcut problemde dini duygular kuvveti sifir kabul edilmistir.
kitap okuma oranını arttırmak için çok başarılı bir projeye imza atmış ülkedir. dünya kitap gününde kitaplara barkod yerleştirerek bilet yerine kullanılmasını sağlamışlar. taşıması kolay olması amacıyla küçük kitaplar tasarlanmış.
böyle güzel fikirler inşallah bizim ülkeye de nasip olur. tabi okumak istemeyen elbette okumaz; oranlar artar mı bilinmez ama bunun adına gerçekleştirilen bir çaba bile benim gözümde çok değerli.
ilgili haber: http://frpnet.net/edebiya...metro-bileti-yerine-kitap
böyle güzel fikirler inşallah bizim ülkeye de nasip olur. tabi okumak istemeyen elbette okumaz; oranlar artar mı bilinmez ama bunun adına gerçekleştirilen bir çaba bile benim gözümde çok değerli.
ilgili haber: http://frpnet.net/edebiya...metro-bileti-yerine-kitap
bazen tam bir tane dost kazanmis gibi oluyorum; sonra bir bakiyorum o da elimden kaymis gitmis. hepsi bir bir gidiyor.
bu dost dedigin sey kyk kredisi gibi bir sey. ne ara geliyor ne ara gidiyor anlamadim. hatta bazen hic gelmiyor bile. reankarnasyon olsa onceki hayatimdan ice girmisim diyecegim.
bu dost dedigin sey kyk kredisi gibi bir sey. ne ara geliyor ne ara gidiyor anlamadim. hatta bazen hic gelmiyor bile. reankarnasyon olsa onceki hayatimdan ice girmisim diyecegim.
buraya eksi sozlukten geldim. orada 2 tane hesabim var. birini kapattim; digerini de sadece bilgi edinip mesajlasmak icin kullaniyorum. ama bu iki hesaptan da yazamiyorum artik. orada yazmak istemiyorum. hicbir zaman eksi sozlukle samimiyet kuramadim. eksi sozluk 300 kisilik hukuk fakultesi sinifiysa uludag sozluk 30 kisilik bir sinif. 30 kisiyle de samimiyet kurmak her zaman icin daha kolaydir.
ama soyle gundeme baktim. hic doyurucu degil. bos bos sohbetler donmus. sana hicbir sey katmiyor. bir yarari yok. burasi eski yazilarin ekmegini yiyor. yazik, uzuldum dogrusu.
cok onemli romanlarin filmlerin altinda azicik azicik entryler. kendimi istanbuldan kucuk bir anadolu sehrine gelmisim gibi hissediyorum.
burayi yazmalik; eksi sözlügu okumalik olarak kullanacagim sanirim. hayirlisi.
ama soyle gundeme baktim. hic doyurucu degil. bos bos sohbetler donmus. sana hicbir sey katmiyor. bir yarari yok. burasi eski yazilarin ekmegini yiyor. yazik, uzuldum dogrusu.
cok onemli romanlarin filmlerin altinda azicik azicik entryler. kendimi istanbuldan kucuk bir anadolu sehrine gelmisim gibi hissediyorum.
burayi yazmalik; eksi sözlügu okumalik olarak kullanacagim sanirim. hayirlisi.
bir carl sagan kitabi. bunu okuyup anlayabilmeniz icin illa sayisal bilimlere yonelik zekaniz ya da ilginiz olmasi gerekmiyor. evren oldukca aciklayici bir sekilde kaleme alinmis. ben en cok karadelik konusunda takildim; anlamakta zorluk cektim. en ilgimi ceken konu da karadeliklerdir.
okunmasini siddetle tavsiye ederim. ozellikle lisede okunmali. insana cok sey katiyor.
evrendeki degisimle ilgili olarak kitaptan:
"hicbir seyin degismedigi bir gezegende yasamis olsaydik, yapilacak pek az is bulunurdu. dusunup bulacak bir sey kalmazdi. bilimin hiz kaynagi kaybolurdu. ve eger her seyin raslantisal olarak ya da cok karmasik bicimde degistigi bir dunyada yasasaydik, bu kez de bir seyler dusunup bulma olanagi kalmazdi. ...boylece belli kurallar cikarip ona gore dusunebiliyoruz. bilim yapabiliyor ve o sayede yasamimizi daha iyiye dogru yonlendirebiliyoruz."
okunmasini siddetle tavsiye ederim. ozellikle lisede okunmali. insana cok sey katiyor.
evrendeki degisimle ilgili olarak kitaptan:
"hicbir seyin degismedigi bir gezegende yasamis olsaydik, yapilacak pek az is bulunurdu. dusunup bulacak bir sey kalmazdi. bilimin hiz kaynagi kaybolurdu. ve eger her seyin raslantisal olarak ya da cok karmasik bicimde degistigi bir dunyada yasasaydik, bu kez de bir seyler dusunup bulma olanagi kalmazdi. ...boylece belli kurallar cikarip ona gore dusunebiliyoruz. bilim yapabiliyor ve o sayede yasamimizi daha iyiye dogru yonlendirebiliyoruz."
hızlı okunan bir kitap değil. bu kitaba ayırdığınız zaman ikiye ayrılıyor.
1- kitabı okuma süresi
2- kitabın üzerinde düşünme süresi
her cumlede durup tekrar dusunuyorsunuz. gercekten etkileyici bir roman. kurgusu cok iyi. o evrende yasayip, karakterlerle birlikte uzulup seviniyorsunuz.
her yaptigim seyde aldigim notlar gibi bu roman hakkinda da birkac not aldim. simdi yazacagim kisimlarin kitabin anafikrini olusturdugunu dusunuyorum.
"dusunce cimen gibidir. isigi arar, kalabaliklari sever, melezlenmek icin can atar, uzerine basildikca daha iyi buyur"
"butun olmak parca olmaktir; gercek yolculuk geri donustur"
"gencler baska ne olabilir ki? en alttaysan asagidan yukariya orgutlenmelisin"
"dusunceler baski altina alarak yok edilemez. onlar ancak dikkate alinmayarak yok edilebilir."
"bizi bir araya getiren sey, aci cekmemiz. sevgi degil. sevgi akla boyun egmez, zorlandiginda da nefrete donusur."
"ozgurluk hicbir zaman cok guvenli degildir."
bunlar haricinde kitap komunizm savunucusu gibi gorunse de bir o kadar da onu elestirmektedir. anarsiszmi de koru korune savundugunu soyleyemeyiz. ozgurlukle ilgili dusuncesi bizi buna goturuyor.
ursula le guin her yonuyle tutarli muhtesem bir roman yazmis. tum sonuclari yeterli gerekcelerle aciklamis. gercekten de cok kaliteli bir kurgu.
1- kitabı okuma süresi
2- kitabın üzerinde düşünme süresi
her cumlede durup tekrar dusunuyorsunuz. gercekten etkileyici bir roman. kurgusu cok iyi. o evrende yasayip, karakterlerle birlikte uzulup seviniyorsunuz.
her yaptigim seyde aldigim notlar gibi bu roman hakkinda da birkac not aldim. simdi yazacagim kisimlarin kitabin anafikrini olusturdugunu dusunuyorum.
"dusunce cimen gibidir. isigi arar, kalabaliklari sever, melezlenmek icin can atar, uzerine basildikca daha iyi buyur"
"butun olmak parca olmaktir; gercek yolculuk geri donustur"
"gencler baska ne olabilir ki? en alttaysan asagidan yukariya orgutlenmelisin"
"dusunceler baski altina alarak yok edilemez. onlar ancak dikkate alinmayarak yok edilebilir."
"bizi bir araya getiren sey, aci cekmemiz. sevgi degil. sevgi akla boyun egmez, zorlandiginda da nefrete donusur."
"ozgurluk hicbir zaman cok guvenli degildir."
bunlar haricinde kitap komunizm savunucusu gibi gorunse de bir o kadar da onu elestirmektedir. anarsiszmi de koru korune savundugunu soyleyemeyiz. ozgurlukle ilgili dusuncesi bizi buna goturuyor.
ursula le guin her yonuyle tutarli muhtesem bir roman yazmis. tum sonuclari yeterli gerekcelerle aciklamis. gercekten de cok kaliteli bir kurgu.
bir zeki demirkubuz filmi. oyunculukları gerçekten sevdim ama müstehcen sahneler rahatsız ediciydi. normal bir filmde bu kadar akılda kalmaz ama özellikle bütün şapur şupur öpüşme seslerini duymak hiç hoş değildi.
albert camus'un yabancı'sına, dostoyevskiye göndermeler vardı. bunlar güzel şeyler. insanı düşünmeye sevk ediyor.
kadıköy rexx'te izlemiştim. 2 saat hiç ara vermeden zeki demirkubuza maruz kaldım ve sonunda fularım çıktı. ben bir fikrim olması için gittim. bu film için beğendim beğenmedim gibi bir yorum yapamam. bu filme dair bir eleştiri için belli bir bilgi birikimi olması lazım. yoksa işte benim gibi sıradan film izleyen seven biri için çok da beğenilecek bir yanı yok.
albert camus'un yabancı'sına, dostoyevskiye göndermeler vardı. bunlar güzel şeyler. insanı düşünmeye sevk ediyor.
kadıköy rexx'te izlemiştim. 2 saat hiç ara vermeden zeki demirkubuza maruz kaldım ve sonunda fularım çıktı. ben bir fikrim olması için gittim. bu film için beğendim beğenmedim gibi bir yorum yapamam. bu filme dair bir eleştiri için belli bir bilgi birikimi olması lazım. yoksa işte benim gibi sıradan film izleyen seven biri için çok da beğenilecek bir yanı yok.
şahsımca lise yıllarında okunması gereken bir kitap. inceliğine bakıp ilkokulda okutulmamalı bence. insan o yaşta bunu okursa travma geçirir.
kısa bir roman olduğu için telefonuma yüklemiştim; bir yerde beklerken falan açıp okuyordum. ama her defasında nerede kaldığımı unuttuğum için ilk 20 sayfasını elli defa falan okumuşumdur. en sonunda beyoğlu sahaflar festivalinden kendime 5 liralık bir tane edindim. bir iki saatte de bitti. üniversite 3. sınıfta bitirmek nasip oldu.
tabi kitabın gidişatını da ezberlediğim için hem de yaşım gereği beni çok etkilemedi. fakat kısa ve öz oluşu kesinlikle akılda yer ediniyor. çok fazla zaman kaybetmeden bazı şeyleri kavrayabiliyorsunuz.
sözün özü, güzel kitap; kısa ve öz.
kısa bir roman olduğu için telefonuma yüklemiştim; bir yerde beklerken falan açıp okuyordum. ama her defasında nerede kaldığımı unuttuğum için ilk 20 sayfasını elli defa falan okumuşumdur. en sonunda beyoğlu sahaflar festivalinden kendime 5 liralık bir tane edindim. bir iki saatte de bitti. üniversite 3. sınıfta bitirmek nasip oldu.
tabi kitabın gidişatını da ezberlediğim için hem de yaşım gereği beni çok etkilemedi. fakat kısa ve öz oluşu kesinlikle akılda yer ediniyor. çok fazla zaman kaybetmeden bazı şeyleri kavrayabiliyorsunuz.
sözün özü, güzel kitap; kısa ve öz.
marslı filmine gitmeden önce okuyayım dedim ancak bitiremedim.
aranot: şuraya elli beş bin tane şey yazdım; hepsi silinmiş. katil olacağım. şimdi tekrar yazacağım. madem çıkış yaptın, niye bu sayfayı gösteriyorsun? oda arkadaşı da gelmiş, "işin uzun mu" diyor. ne konuda dediğini de anlamadım gerçi. zaten çok sinirliyim.
kitabı 200 küsur sayfa okudum ve gerçekten beğendim. ama bitmiyor. betimlemeler fazla gibi ama içine de almıyor. o ortamı hayal edemiyorsun. bir olay yok. konusu marsta ve araçta geçiyor.
beni etkileyen, "aa hakikaten" dediğim noktaları not aldım:
- john, "yani, aynı anda birden çok kişiyi sevebiliyorsun. herkes yapabilir, bu böyle. ama sadece birine sadık olabilirsin. ve ben... sadık olmak istiyorum. bana sadık olan birine. basit, ama..."
- maya, "john ve ben, birlikte iyiyiz, ondan hoşlanıyorum. onunla rahat gidiyor. rahat ama, belki bir parça... bilmiyorum. sıkıcı değil. ama heyecanlı da değil. etrafta yürümeyi, çiftlik ekibiyle takılmayı seviyor. konuşmayı öyle çok sevmiyor. frank'leyse, şimdi, sonsuza dek konuşabiliriz. sonsuza dek tartışırız belki, ama en azından konuşuyor oluruz."
koskoca marsla ilgili kitaptan yine kadın erkek ilişkisine dair notlar aldım. ama yani yazar da hep ilişkileri konu edinmiş. belki de insanoğlunun her koşulda dahi değişmeyeceğini anlatmak istemiştir. kim bilir...
aranot: şuraya elli beş bin tane şey yazdım; hepsi silinmiş. katil olacağım. şimdi tekrar yazacağım. madem çıkış yaptın, niye bu sayfayı gösteriyorsun? oda arkadaşı da gelmiş, "işin uzun mu" diyor. ne konuda dediğini de anlamadım gerçi. zaten çok sinirliyim.
kitabı 200 küsur sayfa okudum ve gerçekten beğendim. ama bitmiyor. betimlemeler fazla gibi ama içine de almıyor. o ortamı hayal edemiyorsun. bir olay yok. konusu marsta ve araçta geçiyor.
beni etkileyen, "aa hakikaten" dediğim noktaları not aldım:
- john, "yani, aynı anda birden çok kişiyi sevebiliyorsun. herkes yapabilir, bu böyle. ama sadece birine sadık olabilirsin. ve ben... sadık olmak istiyorum. bana sadık olan birine. basit, ama..."
- maya, "john ve ben, birlikte iyiyiz, ondan hoşlanıyorum. onunla rahat gidiyor. rahat ama, belki bir parça... bilmiyorum. sıkıcı değil. ama heyecanlı da değil. etrafta yürümeyi, çiftlik ekibiyle takılmayı seviyor. konuşmayı öyle çok sevmiyor. frank'leyse, şimdi, sonsuza dek konuşabiliriz. sonsuza dek tartışırız belki, ama en azından konuşuyor oluruz."
koskoca marsla ilgili kitaptan yine kadın erkek ilişkisine dair notlar aldım. ama yani yazar da hep ilişkileri konu edinmiş. belki de insanoğlunun her koşulda dahi değişmeyeceğini anlatmak istemiştir. kim bilir...
"vita brevis"
sofi'nin dünyası'sının yazarı jostein gaarder'nın diğer bir kitabının ismi. sevgilisi floria'dan augustinus'a yazılmış mektubunun çevirisinden ve yazarın notlarından oluşuyor. benim asıl ilgimi çeken doğrusu jostein gaarder'nın notları oldu. o da benim yazarı subjektif olarak aşırı sevmemden kaynaklanıyor. ben de kitaba ve dipnotlara dair hoşuma giden noktaları topladım.
augustinus - itiraflar'dan notlar:
"...yaşamaktan bezmiştim, ama ölmekten de korkuyordum"
"benim içimde olmaya dayanamayan, kırık, kanayan, bir ruh taşıyordum, ama onu nerede huzura kavuşturacağımı bilmiyordum"
"ey akademisyenler, siz ki büyük insanlarsınız, hayatımızı üzerine kuracak kesin bir şey bulamayacak mıyız?"
"tanrı, her şeyden önce insanların hep riyazat içinde yaşamalarını ister"
genel olarak notlar:
- riyazat: nefsin isteklerini kırma; perhiz, kanaat içinde yaşama
- ubi mens plurima, ibi minima fortuna (aklın çok olduğu yerde para az olur)
- si tacuisses, philosophus manuisses (sessiz kalsaydın, insan senin bilge olduğuna da inanırdı)
- obitus veneris (aşkın çöküşü)
- cicero, "o tempora, o mores" (hangi zamanlar, hangi alışkanlıklar)
- tacitus, "kadınlar yitirmekten dolayı acı çekerler, erkekler de yitirileni hatırlamaktan"
- adeodatus: tanrı'nın ihsanı
- terentius, "homo sum; nihil humanum a me alienum puto" (ben bir insanım ve insana özgü olan hiçbir şey bana yabancı değildir)
- sofokles'in kral oedipus eserinden: sonunda kral oedipus, babasını(laios) öldürüp annesiyle(lokaste) evlendiğinin farkına vardığında iokaste'nin elbise iğnesiyle gözlerini oyar.
- fouror poeticus: ozanın çılgınlığı
sofi'nin dünyası'sının yazarı jostein gaarder'nın diğer bir kitabının ismi. sevgilisi floria'dan augustinus'a yazılmış mektubunun çevirisinden ve yazarın notlarından oluşuyor. benim asıl ilgimi çeken doğrusu jostein gaarder'nın notları oldu. o da benim yazarı subjektif olarak aşırı sevmemden kaynaklanıyor. ben de kitaba ve dipnotlara dair hoşuma giden noktaları topladım.
augustinus - itiraflar'dan notlar:
"...yaşamaktan bezmiştim, ama ölmekten de korkuyordum"
"benim içimde olmaya dayanamayan, kırık, kanayan, bir ruh taşıyordum, ama onu nerede huzura kavuşturacağımı bilmiyordum"
"ey akademisyenler, siz ki büyük insanlarsınız, hayatımızı üzerine kuracak kesin bir şey bulamayacak mıyız?"
"tanrı, her şeyden önce insanların hep riyazat içinde yaşamalarını ister"
genel olarak notlar:
- riyazat: nefsin isteklerini kırma; perhiz, kanaat içinde yaşama
- ubi mens plurima, ibi minima fortuna (aklın çok olduğu yerde para az olur)
- si tacuisses, philosophus manuisses (sessiz kalsaydın, insan senin bilge olduğuna da inanırdı)
- obitus veneris (aşkın çöküşü)
- cicero, "o tempora, o mores" (hangi zamanlar, hangi alışkanlıklar)
- tacitus, "kadınlar yitirmekten dolayı acı çekerler, erkekler de yitirileni hatırlamaktan"
- adeodatus: tanrı'nın ihsanı
- terentius, "homo sum; nihil humanum a me alienum puto" (ben bir insanım ve insana özgü olan hiçbir şey bana yabancı değildir)
- sofokles'in kral oedipus eserinden: sonunda kral oedipus, babasını(laios) öldürüp annesiyle(lokaste) evlendiğinin farkına vardığında iokaste'nin elbise iğnesiyle gözlerini oyar.
- fouror poeticus: ozanın çılgınlığı