bugün

sevdiği entry'ler

badelenen müridin mahkemede yaptığı sapık açıklama

--spoiler--

hangi mahkemede nerede hangi ilde vuku bulmuş aslı astarı haberi linki olmayan olaydır. bende bi senaryo yazim kemalst kızı badelerken falan diye itibar eder misiniz etmezsiniz..

--spoiler--

Yargıtay 14. Ceza dairesi 2013/8814 esas 2014/1117 karar.

Karar tarihi; 05.02.2014

Bu kararda hepsi yazıyor frankocum inceleyebilirsin dilersen.

üstteki yazar hakkındaki varsayımlarınız

Gammaz değildir.

28 şubat 2018 yılmaz özdil yazısı

Üstad sayın Yılmaz özdil'in e-devlet'te seferberlik muhabbetinden hareketle kanka oldukları dönem akape ve fetö'nün birlikte bu ülkeye ne gibi zararlar verdiklerini çok iyi şekilde anlatan güzel yazıdır.

--spoiler--
e-devlet'te ismini arıyorsun ama…
e-devlet'teki liste tırışkadan teyyaredir.
*
Aslında üç renktir.
Siyah.
Beyaz.
Turuncu.
*
Arazide görev verilecekse, siyahtır.
Meskun mahalde görev verilecekse, beyazdır.
Vasfını yitirdiği için artık görev verilmeyecekse, turuncudur.
*
Helal süt emmiş, dürüst, namuslu, güvenilir, çevresinde sevilen, lider özellikleri taşıyan, irticaya suça bulaşmamış, vatanını satmayacak, kaçmayacak yurttaşlar arasından seçilir.
*
Baskın, pusu, keşif yapacaksa, siyah kuvvet'tir.
Direniş, istihbarat, haberleşme, ikmal yapacaksa, beyaz kuvvet'tir.
*
Sefer görev emri…
Kuvayi Milliye'dir.
*
Sefer görev emri gönderilecek olan Kuvayi Milliye'nin tespitini, tahkikini, teklifini, göreve alımını, eğitimini, planlamasını, koordinasyonunu, arşivini Seferberlik Tetkik Kurulu yapar.
*
Bu isim listesi deşifre edilirse, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bekası tehdit altına girer, hayati önemdedir.
*
Şimdi bak güzel kardeşim…
*
2009 bitiyordu, yılbaşına gün sayıyorduk. O zamanlar Akp'nin kankası olan fetocu polisler Çukurambar'da bir otomobili durdurdu, sivil kıyafetli iki subayı gözaltına aldı.
Biri albay, biri binbaşıydı.
“Bülent Arınç'a suikast” manşetleri patladı.
Suikastçı diye yakalanan subaylar Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı'nda görevliydi.
Bülent Arınç kapıyı kırmak için levye olarak kullanıldı, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun “kozmik oda”sına girildi.
Sayın ahalimiz alkışlıyordu.
Şak…
“Kozmik odayı inceleyen hakime suikast yapacaklardı” dediler, askeri plakalı iki otomobili durdurdular, yedi askeri gözaltına aldılar.
“Kozmik takibe suçüstü, bu defa kaçamadılar, mühimmatla yakalandılar, dinleme cihazları var” manşetleri atıldı. Yandaş televizyonlarda “hakimin saniyelerle kurtulduğu” anlatıldı.
Utanmazlığın daniskasıydı.
Çünkü, suikastçı diye gözaltına alınan askerler, lojmanlarda görevli olan aşçı, marangoz ve elektrikçiydi. Bagajda “mühimmat” olarak sebze-meyve bulunmuştu! Dinleme cihazı diye gazetelere fotoğrafını bastılar, mutfak robotuydu!
Şak…
Hakime kargoyla faili meçhul zarf geldi, zarfın içinden tehdit mektubuyla, sekiz adet kalaşnikof mermisi çıktı. Ekstra ucuz müsamereydi. Buna rağmen, “bakın gördünüz mü, aşçı dediler ama, hakimi kurşunla tehdit ediyorlar” manşetleri atıldı. Kozmik hakimin zehirlenme ihtimali olduğu, bu nedenle evinden sefertasıyla yemek getirdiği bile yazıldı.
*
Netice?
125 milyon word sayfası ebatında “devlet sırrı” çalındı.
Memleket işgale uğrarsa, “milli seferberlik”te görev yapacak olan doktorların, eczacıların, mühendislerin, avukatların, kuryelik yapacak olan taksicilerin, çiçekçilerin, silah kaçıracak olan balıkçıların, ekmek çıkaracak olan fırıncıların, buluşma noktası bakkalların listesi, kapı numaraları, adresler, kodlar, hepsi çalındı.
Kuvayi Milliye'nin… 1952'den 2010'a kadar Seferberlik Tetkik Kurulu arşivine giren herkesin, yaklaşık 100 bin sivil yurtseverin isimleri gitti.
*
Bitmedi…
*
Seferberlik Tetkik Kurulu'nun 16 şehrimizde 16 bölge başkanlığı vardı.
Kozmik oda kumpasından üç sene sonra, 2013'te, Akp hükümetinin emriyle, Seferberlik Tetkik Kurulu'nun 11 bölge başkanlığı kapatıldı. Ankara, istanbul, izmir, Bursa, Trabzon, Konya, Gaziantep, Amasya, Malatya, Muğla ve Ağrı'daki bölge başkanlıklarına kilit vuruldu.
Aradan birkaç ay geçti geçmedi… Geriye kalan beş bölge başkanlığı da kapatıldı, iskenderun, Diyarbakır, Van, Kars ve Edirne'deki bölge başkanlıklarına da kilit vuruldu.
Böylece… 1952'de kurulan Seferberlik Tetkik Kurulu komple lağvedilmiş oldu.
Edirne'den Ağrı'ya, memleketin tek santimetrekaresinde bile “seferberlik” tetkik kurulu bırakılmadı, kökü kazındı.
*
Hal böyleyken…
Afrin fatihi asrın liderimiz çıktı, “sefer görev emri olanlar hazır olsun” dedi.
Sayın ahalimiz internete üşüştü, sefer görev emri olup olmadığını öğrenmeye çalıştı, e-devlet çöktü.
*
Aklı başında herhangi bir devlet, seferberlik anında göreve çağıracağı yurttaşlarının isim listesini, adreslerini internete koyar mı?
Türkiye Cumhuriyeti'ni işte bu zavallı duruma düşürdüler.
*
Sen mesela canım kardeşim!
internetten e-devlet'i kurcalıyorsun, sefer görev emrin olup olmadığını bilmiyorsun ama… Sayın hükümetimiz sayesinde başta ABD ve israil, kimlerde sefer görev emri olduğunu, Kuvayi Milliye'nin hangi şehirlerde, hangi görevleri üstleneceğini çoktaaaan biliyor.
*
Hadi cümleten hayırlı seferberlikler…
Daha nice fetihler dilerim.
--spoiler--

Kaynak: http://www.sozcu.com.tr/2...sefer-gorev-emri-2253292/

1922 yılı damat ferit ve atatürk karikatürü

kasım 1922'de yayımlanan güleryüz dergisinin kapağında bulunan karikatürdür.
(img:#1634694)

büyük taarruz sona ermiş, işgalciler izmir'den denize dökülmüş, nihai zafer kazanılmış.
halk artık yarınlarına güvenle, gururla bakıyor.

ve güleryüz dergisi de hain damat ferit'i korku ve endişe ile, büyük kurtarıcıyı ise vakar ve azametle tasvir etmiş...

laiklik nasıl çöktü

Bir Rüya görürsünüz, birileri Gelir Bedevi inancını dayatır Sonra Bir mavi gözlü çıka gelir Bütün Yobazlığı Gömer toprağa.

Biraz klasik bir şey oldu ama Siz böyle sanmaya devam edin. Atatürk ve Laiklik Bu topraklardan gitmez.

laiklik nasıl çöktü

Kızlarını, oğullarını yurtiçinde ya da yurtdışında, evrensel düzeyde eğitim veren okullarda okutup kurtardıklarını sananlara kötü bir haberim var.

O çocuklar o okullardan çıkıp hayata atıldıklarında,
eğer iş bulabilirlerse,
Türkiye’de islami bir devletin kuralları içinde çalışacaklar.

Patron olsalar da uyacaklar,
çalışan olsalar da işyerlerinde geçerli

“dini zorunluluklara”.

Sanmasınlar ki evrensel düzeyde eğitim aldılar diye, kapağı dışarı atıp kendilerini kurtarabilecek o çocuklar...

Büyük bölümü açıkta kalacak,
çünkü özgürce yaşanabilen ülkeler zaten kendileri gibi iyi yetişen üçüncü dünya ülkelerinin çocuklarıyla dolu.

Rekabet zorlu, çünkü 1.5 milyarlık Hindistan gibi ülkelerden daha iyileri çıkıyor, üstelik Müslüman olmayan üçüncü dünya beyinleri daha revaçta.

8 yıllık eğitimle imam hatip okulları devre dışı bırakıldı diye rahatlayanlar ve üniversitelere türbanlı sokmayarak
“laiklik”
kurtuldu sananlar, çok yanılıyorlar.

Türkiye’de laik cumhuriyet,
dinciler tarafından tüm kapıları kırılmış,
en ücra köşelerine kadar işgal edilmiş,
iş son burcunda göstermelik olarak bırakılan bayrağı indirilmesine kalmış bir kale artık.

Cumhurbaşkanlığı da değişince, iş bitecek.

Çok mu karanlık bir tablo çiziyorum?

Yanılıyorsunuz.

Eğitimi ele geçiren,
bir ülkeyi istediği gibi biçimler.

Dinciler hem bunu başardı,
hem de sekiz yıllık eğitim kalenin fethini hızlandırmaktan başka işe yaramadı.

Nasıl mı?

Zorunlu din dersi, laik bir devletin esasına aykırıdır,
Türkiye’de tüm ortaöğretimde var. Din dersi,
laik bir devletin eğitim sisteminde sınav ve derecelendirme ölçüsü olamaz;
Türkiye’de tüm sınavlarda hem de belirleyici olarak var!

imam hatip liseleri devre dışı bırakıldı derken, yerlerine binlerce, Fethullahçı okulların benzeri islami kolejler açıldı. Her tarikatın bir eğitim “yuvası” var artık.

Türkiye’de bir okula karşılık, bir buçuk cami düşüyor.
Çoğu boş duruyor.
Ama günün birinde o camilerde yapılacak yeni şeriat devletinin “zoraki” eğitimi;
zorla doldurulacaklar nasılsa.

işte tablo bu ve iş bitmiştir.

görsel

Çöken laik Cumhuriyettir ve hepimiz altında kalacağız.

***

Yukardaki satırlarım yayımlandığında, 3 Kasım 2002 seçimlerini kazanan AKP iktidarı henüz altı aylıktı!

Mine Gökçen Kırıkkanat/tarih 27nisan2003

Hâlâ anlamayanlar var!

kandırıldık

bir siyasetçinin söyleyemeyeceği laftır. herkes kandırılabilir ama bir başbakan, cumhurbaşkanının bunu söyleme hakkı yoktur. bu durumda yapılacak iş istifa etmek ve bedel ödemektir. ama görüldüğü üzere biz de işler böyle yürümüyor.

suriyeli sığınmacılar

Bu insanlara kucak açılıyorsa, arkasındaki politika ve duruş olmalı, olmalıydı.

Ülkeye kabul et, ama sonra takip etme... işte kabul edilemeyen de budur.

Ülkedeki işsizleri bile istihdam edemezken, ülkedeki yoksulluk sınırı da yaşayan yüzbinleri dahi doyuramazken bu kadar insana nasıl yaşam alanı açılacak?

işin bir de sağlık boyutu mevcut. Ki bunun üzerinde henüz durulmuyor ancak yakında buradan da patlak verecek.

Kızım Suriyeli göçmenlerin getirdiği hastalıklar yüzünden 4 senede ekstra 3 aşı oldu. Uzun senelerdir Türkiye de görülmeyen hastalıklar tekrar görülmeye başlandı.

Bir destek ve yardım yapılacaksa, bu bir politika ve düzen dahilinde yapılmalıdır.

Alalım, salalım, Allah verir rızkını yöntemi bir politika değildir.

1940 lı yıllarda ankara da golf oynayan kadınlar

ne kadar güzel, ne kadar şık ve modern kadınlardır.
görsel

genç türkiye cumhuriyeti'nin kıskanılan insanları.
türkiye modern, avrupa savaşıyor, yıkılmış, yanmış bitmiş, ama ülkemizde kadınlar golf öğreniyor...

işte atatürk'ün türkiyesi buydu.
ne hale getirdiler...

darbeci bekleyen bakan zeybekçinin tbmm den kaçışı

efsane kaçıştır.

evet, ruhsatlı silahının 3 yedek şarjörü ile birlikte 15 temmuz gecesi teslim olmadan tbmm'de bekledim diyen bakan nihat zeybekçi'nin yanında korumalar eşliğinde darbecilere karşı nasıl direndiği(!) ortaya çıktı.

erkekliğin 10'da 9'u kaçmakmış.
evet.

bakın sayın bakanım nasıl da direniyor darbecilere.
bunu diyen;
görsel
bunu yapmış;
görsel

videosu;
https://www.youtube.com/watch?v=2ZWpbN-HHy0

döşü kıllı esmer bey

Malum ırktandır. Kumunda oynasın lütfen.

anın görüntüsü

görsel

görsel
Güzel güzel.

cem adrian

Sesine, ruhuna aşık olduğum tek adam...nasıl bişesin sen?

https://youtu.be/qfgIJ6ObkTE

anın görüntüsü

Yok böyle asalet. Çekemeyenler ağlasın.

görsel