tanrıdan diledim bu kadar dilek
o yarin yüzünü bir daha görmek
bana kısmet değil dizinde yatmak
dizinde yatıp da yüzüne bakmak
gel aman aman yanıma
kıyma bu yazık canıma
bir kara kaşın bir kara gözün
değer dünya malına
diye devam eden ve dinlerken iç acıtan türkü.
bazı şarkılar, türküler vardır nedenini bilmeden alıp götürür, darmadağın eder sizi, işte öyle türkülerden biridir bu da.
ne kadar iyi, ne kadar samimi bir arkadaşa sahip olsanız da, size karşı iyi yada kötü mutlaka bir öngörüsü vardır ve insan bazen sizi tamamen nötr görebilecek biriyle konuşmak ister. psikologlar örneğin. en yakınınıza, hatta kendinize bile itiraf edemediğiniz en mahrem sırlarınızı anlatabilirsiniz. hiç tanımadığınız birine herşeyinizi anlatmak da bir nevi terapi gibidir.
bir zamanlar benim de öğretmenlik yapma gafletinde bulunduğum tam anlamıyla amatör ve eğitimin e' sinden bile anlamayan bir kadrodan oluşan sözde eğitim kurumudur.
size kalan küçücük bir zaman diliminde söylediği bir sözün neticesinde "neden" diye sorma gafletinde bulunduğunuz ve cevabı saatler süren bir konuşmaya yelken açmasına vesile olan komşu türüdür.
bir annenin yaşayacağı hayatının en büyük vicdan azabı ve işkencesidir.
siz kapıdan çıkarken, masum gözleriyle gitme der gibi arkanızdan bakması, içinize bardak bardak kezzap dökülmesiyle aynı acıyı verse de, çaresiz bırakıp gitmektir.
parasından daha çok git ptt ye okadar sıra bekle
"ee şeyy, kem küm 1 tl yatıracaktım da" demek halka eziyettir başka da bişey değil. nerden ne yaparızda 3 kuruş koparırız zihniyeti de yok değil tabi.
saatlerce bir kalem kutusunun içindeki kalemlere bakmaktır.
Bazı kalemlerin uçları açık, bazılarının kapağı yok, siyah kalem kırmızı kaleme 'hadi oynaşalım' dercesine şımarıkça yaslanmış..
Yalnızlık saçma sapan düşüncelere gark olmaktır.
Zihninizin size oynadığı oyunlardan biran korkmak ve kaçmak istemektir kendinizden..
bir stadyum dolusu insanın kulağınızdaki uğultusudur.
yalnızlık, hiç düşünmek istemediğin birini, hiç düşünmek istemedğin bir zamanda, düşünmektir sefilce..
Hergün facebook a girip mal mal eski sevgilinin profiline bakma durumudur ki çok aptalcadır efendim. bu faaliyette bulunan kişilere can yücel in şu dizelerini okumalarını tavsiye ederim. *
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
O olmazsa yaşayamam demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Daha önce dikkatimi çekmeyen, geçen gün oynadığı tek kişilik oyununda (mağra adamı) oyunculuğuna tam puan verdiğim, ben de işini severek yaptığı imajını uyandıran iyi oyuncu.
Guiness Rekorlar Kitabına Broadwayde en uzun gösteri yapan tek kişilik oyun olarak giren Caveman (Mağara Adamı) 35 ülkede 17 dilde 10 milyondan fazla insana ulaştı. Amerikalı yazar Rob Becker'in bu tek kişilik komedisi kadınlarla erkekleri bu kadar farklı kılan nedir? sorusuna cevap arıyor. Kadınlarla erkeklerin ilk çağdan bu yana hiç değişmeyen özelliklerini müthiş bir performansla sergiliyor Şevket Çoruh.
Biraz basit dille ve basit çıkarımları da olsa yine de izlenmesi gereken bir oyun. Bkm de.
eşini çok seven, fedakar,, aşık sıfatlarının arkasına saklanan ama gerçekle bunların hiç bir alakası olmayan, sadece çıkar ilişkisi yada saplantılı kişilik olduğuna inandığım kadın. *
Her biriktirdiği şeyden 2 tane alan takıntılı bir adamın hikayesi.
Çok sessiz ilerlese de izleyiciyi bir an bile filmden koparmayan film.
Ne enteresan insanlar var dedirten film de denebilir.
iSLAM DiNi. aSLINDA BURDA YANLIŞ OLAN HAYVANLARIN KESiLiP YENMESi DEĞiL, KESiLiŞ BiÇiMiDiR. ÇOCUKLARIN GÖZÜ ÖNÜNDE, ELLERiNDE KOCA BIÇAKLARLA, ORAYA BURAYA SAÇILAN HAYVAN BAĞIRSAKLARI, PiSLiKLERiNi ATA ATA KATLiAM GiBi HAYVAN KESMEK TABiKi HOŞ DEĞiLDiR. ZANNIMCA DA DiNiMiZDE DE iLLE DE BU ŞEKiLDE KURBAN KESiLECEK DENMiYORDUR. HER ŞEYiN BiR ADABI VARDIR DA BiZiM DÜŞÜNMEKTEN ACiZ, CAHiL MiLLETiMiZ KOLAYA KAÇMAKTA, ZORA GELEMEMEKTEDiR EFENiM .
kendini yalnız, itilmiş, sevilmeyen, ezik, anlaşılmayan ve anlamayan biri gibi hissetmesine neden olan duygu.
insanın mutlaka bir dönem başına gelen durum.
Yalnızlık okadar içinizi sıkar ki bi an nefes alamadığınızı hissedersiniz. Hele kalabalık bi ortamda herkesin kaynaşıp sizin yapayalnız kalma durumunuz yok mudur işte en beteri budur zannımca.
şarkıdan esinlenerek film çekilmiş izlenimi uyandıran film.
Açıkçası biraz klişelerin olduğunu düşünüyorum. Çağan sanki bu filmini kendisi için yapmış. Ne zamandır aklında olup da herşeye rağmen yapıcam lan ben bu filmi diye düşündüğünü tahmin ediyorum.
Tamam oyunculuklar iyi ama bişey eksik hep bişey bekliyorsunuz ama birtürlü o beklediğiniz şey olmuyor.
Tabi klişeleri tahmin etmek de çok zor olmuyor, ne biliyim sanki çağanın en hafif filmi gibi gelde bana.
ilk kitabını daha güzel bulduğum Umut sarıkayanın 2. kitabı.
Ezilmişlik konusunu prim yapınca bu konu üzerine daha çok eğilmiş ama biraz dozunu kaçırmış gibime geldi.
Daha hepsini bitirmedim tamamlayınca fikrim değişirse tekrar yazarım düşüncelerimi efenim.
9 aydır dörtgözle beklediği meleği şuan 6 aylık olan yazar. Tanrının mucizesi, ilahi bir aşk, yaşanılmadan anlaşılmayan bir his, kelimelerin kifayetsiz kalması başka başka bişey bu.