zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz
100 (enerjik)
sekizinci nesil yazar 1 takipçi 17.32 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    teflon

    392.
  1. bağlama sanatına hakim yardımsever bir abimiz...
    1 ...
  2. galatasaray

    17018.
  3. 1. selçuk
    2. yasin
    3. ahmet
    4. serdar

    yeter artık. gidin galatasaray'dan nereye gidiyorsanız orada alın milyon eurolarınızı faydasız herifler sizi.

    1. selçuk'un sahada olduğu hiçbir maçta bu takım iyi futbol oynayamaz ve iyi bir takımı yenemez.

    2. yasin formayı yere attığı an bitmişti. ama hala taraftardan "şans verilsin" diyenler çıkmıştı. şimdi de "sakatım" deyip tatile çeşme'ye gitmiş. bir de ömürlük sözleşmeyle galatasaray'ı baltalamaya devam etmek istiyor.

    3. ahmet çalık ne ya. bu mu galatasaray defansı. yavaşlığını, kazmalığını geçtim yılmaz vural'a yaptıklarıyla bile galatasaray'da olmayı hak etmiyor.

    4. serdar çok büyük bir kazık. sakat oğlum bu adam. hiç bir zaman da içimize sinecek bir performans sergileyemecek. geçen sezon bir tane iyi maç mı oynadı ki medet umuyorsunuz.

    1 çok iyi defans + 1 çok iyi sol bek + 2 çok iyi orta saha + 1 çok iyi sağ açık + 1 çok iyi sol açık = 6 çok iyi transfer yapılmalı.
    1 ...
  4. ilk kez saz alacaklara tavsiyeler

    1.
  5. saz çalmasını bilen, bu konuya hakim kişilerce verilebilecek tavsiyelerdir. özellikle fiyat konusunda.
    0 ...
  6. bankada 450000 lirası olan bursalı dilenci

    1.
  7. http://www.ensonhaber.com...lanan-zengin-zilenci.html

    üzerinde 30000 lira ve 5 ayrı hesaba ait 450000 liralık banka cüzdanı ile şehreküstü'nde yakalanmıştır. tabi bu icebergin görünen kısmı da olabilir. senden benden sağlam. hiç dilenciye de benzemiyor.
    3 ...
  8. kredi geri alınmasın

    21.
  9. suriyeli öğrencilere 1200 tl burs veren zihniyet

    12.
  10. kyk

    357.
  11. bursa da metro ve otobüsün 5 lira olması

    17.
  12. #28926739 nüfusu 20 milyona yaklaşmış istanbulla, şehir merkezi 2 milyonluk bir şehri bu noktada karşılaştırmak yanlış.

    ayrıca bursa'da metro uzunluğu daha kısa. tren ve otobüsler eski ve çok yavaş.

    ülkemizi, insani değerlere sahip olmayan kişilerce yönetenlerin alabileceği bir karar. bunların derdi para. insanlara hizmet değil.
    1 ...
  13. ilk kez internetten bahis oynayacaklara tavsiyeler

    1.
  14. daha önce nette bahis oynamış yazarlarca verilebilecek tavsiyelerdir.

    özellikle paranın nasıl yatırıldığı konusunda.
    1 ...
  15. ilk kez ev satın alacaklara tavsiyeler

    3.
  16. satranc oynarken tas calmak

    7.
  17. yenileceğini anlayan oyuncunun işi gırgıra vurmak için başvurabileceği bir yöntem.
    3 ...
  18. sensiz olmaz galatasaray

    19.
  19. önümüzdeki birkaç yılda gelecek büyük başarılarla beraber, bu süreçte çıkacak olan galatasaray marşları, şarkıları için öncü niteliğindedir.
    1 ...
  20. zekat

    28.
  21. tanım: verilmeyendir.

    1/40. evet. kulağa çok basit ve güzel geliyor. zenginlerin kazandığı paranın 1/40'ını, çevresindeki ihtiyacı olana vermesi. çokta kolay bir iş aslında.
    sırasıyla ailenden, akrabalarından, arkadaşlarından, çalışanlarından, çevrenden...
    sonra yine sırasıyla yaşadığın sokaktan, mahalleden, ilçeden, şehirden, ülkenden devam ederek verilmesi gerekendir zekat.

    peki veriliyor mu? gerçekten bu ülkede, müslümanlar zekatlarını hakkıyla verse... türkiye'de tek bir aç kalır mıydı?
    eminim. 1923'den günümüze, bu ülkede müslümanlar zekatlarını verselerdi... çoktan muassır medeniyetleri geçmiştik bile.
    hatta hani şu 1940'lardan beri ülkemizi yöneten, 3 tane darbe yapan****, türkiye'yi yönetenleri seçen**** abd var ya... gelip ayağımızı öperdi: borç almak için.
    hatta bırakın somali'nin bugün bu halde olmasını... türkiye orta doğu, balkanlar, kafkasların tek hakimi olurdu. orada yaşayan soydaşlarımıza ve dindaşlarımıza da kimse dokunamazdı.

    1923'den öncesine gidersek... osmanlı zamanında da herkes zekatını verseydi... yine eminim. osmanlı'nın, tarih sahnesinden çekilişi bu kadar çabuk olmazdı.

    ben zekatın islamın, toplum içerisindeki adaleti ve kalkınmayı sağlamak için olduğuna inanıyorum. ve zengin müslümanların çoğunun ne yazık ki bu ibadeti yapmadıklarını düşünüyorum. umarım zenginler namaz, oruç ve hac gibi ibadetlerini yaparken... zekat ibadetini de hakkıyla yerine getirirler.
    4 ...
  22. 25 ağustos 2000 galatasaray real madrid maçı

    51.
  23. (bkz: başı döndü real madrid in)
    türk futbol tarihinin en önemli maçı. bugün yıl dönümüdür.
    11 yıl oldu. ama o günleri dün gibi hatırlıyorum. en tepedeydik. en yüksekte!
    real madridmiş... barcelonaymış... manchester unıtedmış... arsenalmiş... milanmış... hepsi vız gelir tırıs gider... hepsi galatasaray'ın önünde titreyerek, boyun eğdi.
    o günler bazıları için, şimdilerde uzakmış gibi dursa da... hayır! asla! biz galatasarayız. parçalı formaysa aynı parçalı forma! armaysa aynı arma!
    biz bu günleri yaşadık. yine yaşayacağız. çünkü biz galatasarayız!

    goller için http://youtu.be/30Vsap2HZTI
    8 ...
  24. anji mahaçkala

    25.
  25. anji mahaçkala

    24.
  26. yanlışı için (bkz: anzhi makhachkala)
    türkiye'deki bazı insanların türkçe kompleksini veya ingilizce yavşaklığını gösteren takımdır: anji mahaçkale!
    anzhi makhachkala yanlıştır. anji mahaçkale doğrudur.
    çünkü rusya kiril alfabesi kullanır. bu takımında ingiliz alfabesinde yazılışı anzhi makhachkala şeklindedir.
    ama biz türkiye'de yaşıyoruz. ve bu takımın ismi kiril alfabesiyle yazılmayacaksa, türk alfabesiyle yazılmalıdır.
    yani; anji mahaçkale.

    ayrıca bu takım anzi diye telaffuz edilmez. doğrusu anji'dir.
    4 ...
  27. tugay kerimoğlu

    214.
  28. glasgow rangers, blackburn rovers ve galatasaray...
    türk futbolunun yetiştirdiği dünya çapındaki futbolculardan tugay kerimoğlu, bugün 42 yaşına girmiştir.*

    2 ...
  29. ergün penbe

    105.
  30. john terry'nin "kendime örnek aldığım futbolculardan biridir." dediği galatasaraylı futbolcu.
    4 ...
  31. yere düşünce hiçbir şey olmamış gibi kalkan çocuk

    6.
  32. (bkz: adam olacak çocuk)
    önemli olan düşmek değil, düştükten sonra kalkmasını bilmektir.
    3 ...
  33. rakı vs uzo

    2.
  34. 1. ikisi de su katınca beyaz olur.
    2. evet. birbirlerine çok benzerler. ama rakı biraz daha serttir.
    3. birinin burada, diğerinin suyun öbür tarafında... kaçak yapılanı boldur.
    4. ikisi de sağlığa çok zaralıdır.
    5. ikisi de günahtır.
    2 ...
  35. tek kelime ile şehirler

    121.
  36. bursa - osmanlı
    istanbul - herşey
    izmir - selanik
    selanik - izmir
    halep - gaziantep
    las vegas - kumar
    londra - yağmur
    pekin - kalabalık
    paris - eyfel
    roma - aşk
    rio de janeiro - günah
    antalya - sıcak
    selanik - beyaz kale
    selanik - penbe ev
    2 ...
  37. converse

    401.
  38. beyaz ve bordo ayakkabısını giydiğim, giyim markası. ama yapılabilecek en makul tanım: ülkemize 10 liraya, 20 liraya getirenlerin, 100 liraya halka sattığı spor ayakkabı.

    converse alacaklara tavsiyeler:
    1. kesinlikle çakma almayın. kötü duruyor.***
    2. alınca makinada yıkamayın. parçalanıyor.***
    3. koşmak veya topa ayakla vurmak gibi sporlarda kullanmayın. olmuyor. yıpranıyor.***

    ve geldik en önemli tavsiyeme:
    4. converse ayakkabıya o parayı vereceğinize*... aynı paraya daha kalın ve yumuşak tabanlı koşu ayakkabısı alın daha iyi*.
    bir de converse'in t-shirtleri varki... onları hiç almayın. çünkü tam bir kazık.
    2 ...
  39. üniversite

    179.
  40. insanların hakkındaki düşüncelerini, gelip bu başlık altına yazmaları gerekirken*... şu an sol tarafta, hakkında türlü saçmalıkta başlıkların açıldığı** eğitim, öğretim vs... merkezi. üniversite kelimesi latince olup, anlamı: "bağımsız tüzel kişiliğe sahip ve müşterek çıkarları olan kişiler topluluğu"

    benim bu başlığa yazma sebebim burada başlıyor. bu ülkede üniversiteler bağımsız mı? cevap basit. koskocaman bir hayır! daha düne kadar* kolunun altına kitap sıkıştırıp, üniversiteye gitmek potansiyal suçtu. ama en kötüsü de... 12 eylül'ün hemen sonrasında üniversite rektörlerinin, faşist kenan evren'in önünde el pençe durmasıydı. o faşistin elini eteğini öpenin üniversitesinde neyin bağısızlığı, tüzelliği, bilimselliği olabilir?

    mesleki eğitim ve üniversite eğitimi arasında, her ülkenin kendine özgü bir dengesi vardır. sonra ne olduysa... bu ülkede bütün millet, üniversiteye gitmek için kendini parçalamaya başladı***.

    bu ülke öğrenci, üniversiteye gitmek için dershanelerce soyuldukça gelişemez!
    bu ülke öğrencinin, üniversitede harç adı altında soyulduğu sürece gelişemez!**
    bu ülke öğrenci, üniversiteye giderken akbil, kentkart, bukart gibi liberal faaliyetlerle soyuldukça gelişemez! ****
    bu ülke devletin üniversitelere, bilimsel araştırmalar için verdiği komik rakamlar makulleşmedikçe gelişemez!
    bu ülke üniversitelerini potansiyal suç yuvasıymış gibi, hapishaneler gibi şehirlerin dışına yaptığı sürece gelişemez!

    üniversite dediğin, şehirin merkezinde olur**. üniversite, şehrin merkezinde özgürlüğü ve bilimselliğiyle şehri, uygurlağın zirvesine giden yolda yukarıya çeker. ama bu ülkede şehir merkezleri, tank hızında bina yapan toki gibilerince... ve halkı üretmeyip tüketmeye, biriktirmeyip harcamaya teşvik eden alışveriş merkezlerince... onların rantı için kullanılıyor.

    atatürk'ün önderliğinde kurulan bu ülkenin... yine atatürk'ün koyduğu bir hedefi vardır: muassır medeniyetleri yakalamak ve onları geçmek. bu hedefin gerçekleşmesinde sokaklar ve üniversiteler etkin olacaktır. bunun içinde ülkemiz üniversitelerinin, sahip olması gereken bağımsızlığı ve bilimselliği elde etmesi gerekir. bu işi yapacak olanlar o üniversitelerin içinde, sisteme ve düzene hayır diyecek öğrencilerdir.

    unutulmaması gereken... öğrenci varsa üniversite var.
    üniversiteler içindeki öğrencilerindir. rektörlerin değil.
    3 ...
  41. 18 ağustos 2011 fc barcelona real madrid kavgası

    62.
  42. evet. barca-real rekabeti çok büyük. evet. barcelona-real madrid maçlarında gerilim had safhadadır. evet. bu maçlarda kimsenin kaybetmeye tahammülü yok. bu yüzden de çok hırslılar. zaman zaman bu maçlarda böyle kavgalar olur. o kavga sahada kalır. sonra bir basın toplantısında, taraflar karşılıklı olarak birbirinden özür diler. konu kapanır. hatta! kavga edenler, bir süre sonra çok iyi dost olurlar.**

    barcelona demek, güzel oyun demektir. barcelona demek johan cruyff demektir...
    real madrid demek, gol demektir. real madrid demek alfredo di stefano demektir...

    belki barcelona, bu sezonda la liga şampiyonluğunu, şampiyonlar ligi şampiyonluğunu yine kazanacak.
    belki real madrid, geçen sezon yaptıklarının üzerine koyarak, la liga şampiyonluğu, şampiyonlar ligi şampiyonluğu kazanacak.

    ama!!! dün akşam olanlardan dolayı, güzel oyun'un eş anlamlısı johan cruyff'un barcelonalı futbolculara... golün eş anlamlısı alfredo di stefano'nun real madridli futbolculara son derece kızgın olduğundan, adım gibi* eminim. zaten jose morinho ve oyun stilinden haz etmeyen derin real madrid, dün gece yanaktan alınan makasdan sonra hemen kendisini kapı önüne koyardı. ama... jose mourinho'nun ne yapıp edip kazanmasını bilen karakteri, daha önemlisi yerine ondan iyisini bulamayacakları gerçeği bunu engelledi.

    jose mourinho'nun, bir de... makasdan sonra dudaklarını öpücük yaparak kabartması yok mu? ona hiç girmiyorum. çünkü o bambaşka bir başlık konusu*. tabi bu hareketi karşı tarafı tahrik edip, kendi alacakları cezayı azaltmak istemesi... ve/ve ya karşı tarafı kavganın içine daha çok sokarak, daha çok ceza almaları için yaptı. ama keşke yapmasaydı tabi...

    bir de içimizdeki barcelonalılar... ve içimizdeki real madridliler var. onlar için iki kelam etmeden geçemem. tamam. futbolu sevmek. güzel oynayanları sevmek olabilir. ama sizin tuttuğunu takımlar var. galatasaray, fenerbahçe, beşiktaş, bursaspor var. barcelona'yı sevmeyi, real madrid'i sevmeyi taraftarlık boyutuna getirmeyin. takımlarınıza ihanet olur. ulu sözlükten örnek vermek gerekirse... bir yazar var. arshil. yazılarını takip ederim. adamın işi gücü galatasaray. birgün barcelona, real madrid dediğini* görmedim. taraftarlık böyle olur.

    18 ağustos 2011 fc barcelona real madrid kavgası, gibi kavgalar çok oldu. olur da... kavga edenler barışır. dün akşam olanlar tabi ki ne barcelona... ne real madrid... kimseye yakışmadı. böyle büyük maçları bütün dünya izliyor. çocuklar izliyor! kimse şiddetin reklamını yapmamalı. herkes daha dikkatli olmalı. kötü örnek olmamalı. kimse hepimizin, aynı yolun yolcusu olduğunu unutmamalı.
    2 ...
  43. le seklinde giden at

    2.
  44. galatasaray'lı yazar.

    --spoiler--
    her sevdasından geriye kalanın, sadece galatasaray olduğu bir yazardır..
    --spoiler--

    (bkz: nevizade geceleri)
    0 ...
  45. bu başlık zaten engelli

    3.
  46. yazarın, sol tarafta görmek istemeyip engellediği başlıklar, tekrar çıktığında... xe basarak bir kez daha engelleyince karşılaştığıdır; bu başlık zaten engelli.
    aynı zamanda... tarafımca varlığı anlaşılamayandır; bu başlık zaten engelli.
    yine aynı zamanda... sözlüğün hatalarından biri olduğuna inandığımdır; bu başlık zaten engelli.

    umarım ismimin zzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz diye sol tarafta çıkmamasını sağlıyanlar...
    sözlüğün hatalarından biri olan bu başlık zaten engelliyi de kaldırırlar da...
    yazarlar, sol tarafta görmek istemeyip kaldırdıkları başlıklarla bir daha karşılaşmaz.
    2 ...
  47. kaldırıldı

    2.
  48. yazarın, sol tarafta görmek istemediği başlıkları xe basarak engellediğinde gördüğü yazıdır; kaldırıldı.
    1 ...
  49. 18 ağustos 2011 başbakanın somali ziyareti

    1.
  50. somali'yi, değiştirmeyecek ziyarettir. insanlık dışı bir ortamda bugün somali'de yaşayan insanların, çoğunun haberinin bile olmayacağı ziyarettir.

    ama bir de... içinde denizyıldızı geçen bir hikaye var. hani şu sahilde binlerce denizyıldızı, son nefeslerini verirken... yaşlı bir adamın, sahildeki denizyıldızlarını denize götürdüğü hikaye... sonra başka bir adamın yaklaşıp "binlerce var. hepsini kurtaramazsın." dediğinde... yaşlı adamın, bir tane daha denizyıldızını sahilden denize bırakırken "ama bak. bunu kurtardım." diye cevap verdiği hikaye...

    aslında insanlarda, bu düşünceyle yardım ediyor somali'ye.
    aslında bu düşünceyle el uzattı, uludağ sözlük somali'ye.
    umarım birgün bütün somali'yi, kurtarabilecek güçte bir türkiye'de yaşayabiliriz.
    1 ...
  51. plastik su şişesi

    5.
  52. kiminin ekmek parasıdır plastik su şişesi...
    beyaz naylondan bir çuvalı sırtına alır,
    kimi zaman iki tekerlekli bir arabaya sıkıştırır çuvalını.
    çöplerden, yerlerden, parklardan, bahçelerden...
    toplar plastik su şişelerini.
    100 kilosunu 5 liraya satıcağım diye...

    kiminin umududur plastik su şişesi...
    beklerken tekerlekli sandalyede.
    bir kampanyadır aslında beklediği.
    o plastik su şişelerinin dönüşmesidir.
    akülü arabaya, tekerlekli sandalyesinin

    kiminin güç gösterisidir plastik su şişesi...
    eline alıp sıktıkça sıkar...
    sıktıkça sıkar, ipince edene kadar.

    kiminin futbol topudur plastik su şişesi...
    zil çalınca tenefüse çıkar,
    koşturur 20-30 çocuk bir topun peşinden koşmak varken...
    bir plastik su şişesini
    iki taşın arasından geçirmek için...
    0 ...
  53. improbable

    223.
  54. olasılıksız, adam fawer'ın yazdığı basit bir masaldır. ama okunduğunda (her kitapta olduğu gibi...) olasılıksız'dan da güzel bilgiler öğrenilebilinir, dersler çıkarılabilinir. mesela kitaptaki ana karakterlerden, kadın ajan nava ile ilgili kısımları okurken, bir insanın nasıl ajan olduğu öğrenilebilinir. ve onun yaptığı gibi hayatın her anını, çok dikkatli ve uyanık yaşamak gerektiği görülebilir.

    kitap vasat olsa da... kitabın ana karakteri caine'in, kitabın başındaki kumarhane maceralarını ve kötü adamlardan kaçarkenki kısımları okurken, gözünüzde new york'u canlandırması kitabın kayda değer birkaç artısından.

    dünya'daki tüm üniversitelerinin, bilimsel araştırma ve deneylerin yapıldığı her yerin... dünya'nın güçlü ülkelerince, son teknoloji mikrofon ve kameralarla takip edildiğini... bu sayede geri kalmış ülkelerin, kendi bilimsel çalışmalarının çalındığını... bu yüzden de bütün icadların genellikle, gelişmiş ülkeler tarafından yapıldığını... bu kitapta okuyabileceğinizi belirtebilirim.

    toparlamak gerkirse...

    yazarın belli gruplarca desteklenmesi sayesinde, dünya'da reklamı yapılan ve okunan tarzda bir kitap. bu vasat kitabı okumazsanız çokta birşey kaybetmezsiniz. size tavsiyem: bu kitabı okuyacağınıza, gidip dünya klasiklerinden birini okumanız. dostoyevski olur... yaşar kemal olur... içinde insanın bu hayatta yaşayabileceği tüm duyguların olduğu, sefiller'in rast gele bir sayfasını açıp okumaya başlamak olur... o artık sizin tercihiniz. yine de değerli zamanınızı bu kitapla harcamayın.
    0 ...
  55. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük