sizi sogusluyoruz ama bakin agac falan dikiyoruz, cocuklara satranc ogretiyoruz; bankayiz kan emiciyiz ama bakin bizimde insani yonlerimiz var temali, tek guzel tarafi haluk bilginer'in davudi sesi olan reklam filmi.
hani yanlislikla suyu sicratiyorsa arabanin su birikintisini yayanin uzerine boca edecegini idrak edemiyorsa gerizekaliliktir ama yayaya bilerek su sicratiyorsa veya umursamiyorsa dupeduz orospu cocuklugudur.
bunlarin birde saganak yagmur altinda karsiya gecmek isteyen yayalarin ustune arabayi suren turleri vardir onlarda baska bir baslik konusu olabilir.
3g ile beraber artik iyice bezdirmis reklam savaslaridir, savasin sonunda maglup olan taraf kol gibi faturalarla karsilasacak olan nihai tuketicidir.
reklam savaslarinda issiz adamin basrol oyunculari pastadan iyi pay almis gorunmekteler, birde kart sesiyle hidayet turkoglu. vodafone ise 3g jingle'inda zulfu livaneli'den ozgurluk adli sarkiyi kullanarak sasirtici bir hamle yapmistir, ali sabanci'nin da reklam yildizi olmasiyla devam eden savas daha cok kafa si..cege benzemektedir. benim gozumde en carpici reklami 4 metre yuksekligindeki reklam panosuna adamin tekini oturtup eline laptop veren vodafone yapmistir.
maslak'ta kaldirima kocaman bir kure koyup reklam yaptigini sanan kurulus(yapiyor aslinda). kure sayesinde kocaman kaldirimda yayalara yarim metrelik yer birakmislar, sagolsunlar.
nike biraz daha ergen genclere hitap eder, adidas ise daha agir abi gibi gorunur. moda amacli degilde harbiden spor yapmak amaciyla spor ayakkabi isteniyorsa (bkz: asics) veya (bkz: mizuno).
her ne kadar 15 senelik tiryakisi olsam da, sigarasiz gunum gecmese de siddetle destekledigim uygulamadir- bu satirlari yazarken dahi sigaram kullukte duruyor.
en basindan, bu meret lanet pis kokuyor, sigara icen biri olarak sabah uyandigimda odamdaki kokudan igreniyorum, icmeyenler ne hissediyordur tahmin edebiliyorum. hic bir boka faydasi yok hem sagliga hem de butceye zarar, sigara endustrisi dunya'nin en lanet endustrisi ve aldigim her paketle onlara destek veriyorum ki o kadar reklam kisitlamasina ragmen meretin tuketiminde azalma olmuyor, sigara receteyle eczanelerde satilsa onu da kabul edebilirdim. neticede, kisitlanmasi hicde fena olmaz daha 15 sene oncesine kadar millet hastahane koridorlarinda, otobuslerde pufur pufur sigara iciyordu, ona alistik bunada alisiriz, en azindan abuk kahve kulturun de kurtulmaya yardimci olur belki.
en hizlisindan bir asansor bulup ardarda bir kac defa stop dugmesine basmak; asansorden inince bacaklarda yay varmis gibi bir yurume meydana geliyor.
not: tek basinayken veya kankayla beraber yapilmasi tavsiye edilir.
bir sure sonra yabanci erkeklerin ilgisizliginden sikilip, tekrar turk erkeklerinin kollarina donecek kizlardir, neticede bitmek bilmeyen kaprislerini cekse cekse turk erkegi ceker.
fii tarihindeki galatasaray-fenerbahce macindan sonra isyerindeki elamanin fenerbahceli ve patronla ayni adi tasiyan is arkadasina nasil koyduk konulu bir mail gondericem derken maili koyu fenerbahceli olan patrona gondermesi, akabinde insan kaynaklari departmaninin elektronik iletisim konulu bir yonetmelik hazirlayip sirket mailinin ozel kullanimini yasaklamasi, olayin ertesi gunku sabah toplantisinda maili gonderen elemanin kalabalik bir kitle onunde patron tarafidan sicip sivanmasiyla sonuclanmasi.
sekle degil ruha onem verirler, dunya erkekler liginde her zaman sampiyonluga oynarlar (bkz: madem turksun goster urksun), bati avrupali hemsincleri gibi feminen ozellikler tasiyanlari azdir. beyinleriyle degil yurekleriyle oynarlar. yapmacik degil dogaldirlar, romeo potansiyeli tasiyan azdir ama ferhat gibi daglari da deler gerekirse mecnun gibi colde de surunur.
stanley kubrick'in paths of glory filminin sonlarinda alman hatunun sarki soyledigi sahne, bir savas filminde olabilecek en insancil en duygusal sahnelerden biridir.
universite ogrencisinin ogrenim gordugu bolume gore degisen bir cevabi olan sorudur. tip, eczacilik vb. bolumlerin ogrencilerinin isine yaramasi cok muhtemelken sosyal bolumlerde ise yarama sansi oldukca azdir.
en berbat trafigin icinde sizi olabilecek en kisa zaman icinde isyerinize, evinize trafigi katlederek dakik bicimde gotururler-bunu yaparken diger suruculerden yedikleri kufurlerin haddi hesabi yoktur. ise gidis ve cikis saatlerinde resmi olarak 14 kisilik minibusler minumum 30 kisiden az yolcu almaz. sabah seferlerinde minibus yolculari icinde bayanlar cogunluktadir. (bkz: algida secicilik)
bisiklet turleri arasinda her ne kadar dag bisikleti olarak siniflandirilsa da kendi icinde de kullanim amacina gore kategorileri vardir; freeride, cross country, all mountain, xc race, dirt jump ve downhill gibi. piyasada ucuz cin modelleri 200 tl civarindan baslar iyi markalarda on bin tl'nin uzerince cikabilir.
ilk olarak kaliforniya'da 1970'lerin sonunda ortaya cikmislardir ve gary fisher tarafindan ozel olarak uretilmeye baslanmistir. daha sonra ise specialized firmasi seri dag bisikleti uretimine gecmis ve dag bisikleti herkesin kullanabilecegi bir bisiklet modeli haline gelmistir.
kullanim amaci her ne kadar patika yollar olsa da, ulkemizdeki asfaltin genel kalitesi orman patikalari ayarinda oldugundan rahatlikla sehir ici kullanilabilir, genis lastikler yoldaki izgaralara girmeyecegi icin insana ayri bir guven duygusu verir. asfaltta biraz daha iyi performans alabilmek icin dissiz lastik taktirmak iyi sonuc verir.
kisitli butce ile baslangic yapacaklar icin sedona, kron vb. yerli ureticilerin giris seviyesinde 600-700 tl civarinda olan dag bisikletleri iyi bir secim olabilir. her halukarda cin mali super market bisikletlerinden uzak durmak gerekir, kucuk bir orman turu bu tip bisikletler ile burnunuzdan fitil fitil gelebilir.
ulkemizde specialized, marin, scott, trek, corratec, giant, merida, cannondale vb. gibi kendini kanitlamis dunyaca unlu markalarin bisikletleri bulunmaktadir, fiyat olarak yerli markalarin biraz uzerinde olsalarda o fiyat farki kaliteye yansir.
oncelikle ilac goturemezsiniz ama iceri sokmayi deneyebilirsiniz.
kesici, darp edici alet ve atesli silahda goturemezsiniz- orada bol bol var zira, fazlaliga gerek yok.
bunlarin disinda askere goturulemeyecekler degil, goturulebilecekler listesi vardir, oyle bir yerdir.
herhangi bir engeli olmayan insanlarin dahi yurumekte zorlandigi, sadece goruntu olsun diye rampa yapilmis onunda ortasina elektrik diregi dikilmis olmadi araba park etmis kaldirimlar. kaldirimlari asabilip otobus duragina gelebilen tekerlekli sandalye sahibi bir insanin asla binemeyecegi yogunlukta olan otobusler, apartman gibi ustgecitler vb. problemler engelli insanlarin sokaga cik(a)mamasi icin sebep olabilir.
Avrupa ulkelerinde kaldirimlarda dahi korler icin ozel kabartmali taslar kullanilip sesli trafik isiklari kullanilirken- yaya yollarinin erisilebilirligi diye bir sorun yok, biz hala arabalar park etmesin diye yarim metre yuksekliginde kaldirimlar yapiyoruz. sonucta engelli insanlarin sokaga cikamamasinin sebebi pekala ulkemizin insani merkeze asla koymayan her seviyedeki siyaseti olabilir.
cok fazla ayrintiya ve abartiya girmeden sade sekilde kimileri icin sikici olabilecek, kimilerinin de gozlerini yasartabilecek Turkiye'nin uzerinde fazla durulmayan bir doneminin hikayesini karadeniz'in essiz dogasi esliginde ve huzunlu muziklerle anlatan basariyla kotarilmis ozcan alper'in ilk filmi-gerisinide beklemekteyim.
ozellikle sonlara dogru bazi sahneleri, vurucu etkisi bakimindan wong kar wai'nin in the mood for love'ini animsatmistir.
9@9k serisinin arkadan gorunusu eskinin efsanesi artik takoz olarak anilan ericsson ga628'u andiran , menusu ile de sony ericsson'unun t610'u ile benzerlikler gosterip acaba ericsson'un artiklarindan mi uretildi diye bir suphe uyandirmistir, agirligiyla takoz tanimlamasina uyabilecek bir telefondur. Bunun disinda fiyati gayet uygundur, 1-2 gb'lik bir hafiza karti alip mp3 playeriniza gule gule diyebilirsiniz, sarj konusunda, en asiri kullanimda bile(mps3-radyo ozelliklerini duzenli kullanmak ve uzun telefon gorusmeleri) iki haftayi rahat gecmektedir.