dedelerimin kafkasya'dan gelerek ilk kurdukları köy... daha sonra başka yerlere göçüyorlar.
Tarihçesi şöyle:
Ahıska bölgesine sınır köy olan Türkgözü köyü, halkı Kıpçak Türkü asıllıdır. Köyde bulunan kilise, mezarlar ve çeşitli tarihi eserler burasının çok önceki zamanlarda yerleşim yeri olduğunu göstermektedir. Ancak şuan köyü oluşturan halk 1700lü yıllarda Gürcistanın Ahıska ilinden avlanmak için gelen Ali ve Zontri adlı iki kişi, köyün güneydoğusundaki kaynağın başında bir ceviz ağacı görürler. Orman içindeki bu ceviz ağacı bunlara burada yaşanabilirlik ümidi verir. Etrafı inceledikten sonra, buraya gelerek yerleşmeye karar verirler. Gidip evlerini alarak gelip buraya yerleşirler. Uzun boylu, iriyarılığından dolayı lakabına Zontri denen adamın oğlu Alinin töremesi, Selim Ağagil adlı sülaledir. Daha sonra Ahıska, Kars, Muş, Acaristan ve Posofa bağlı Gönülaçan ve Taşkıran`dan buraya gelen aileler bugünkü köyü oluşturmuşlar.
Atatürk'ün "fikirlerimin babasıdır" dediği Ziya Gökalp, Türkçülük ve islâm dini üzerine şunları söyler:
"Türkiye'de Allah'ın kılıcı Halkçıların pençesinde, Allah'ın kalemi Türkçülerin elinde idi ve bu izdivaçtan Türk Milleti doğdu. Akidede mezhebimiz Maturidilik ve fıkıhta mezhebimiz Hanefilik... siyaset mesleğimiz Halkçılık ve kültürde mesleğimiz Türkçülüktür".
Hristiyanlığın tanrısının öldüğünü söyleyen Nietzsche, Hristiyanlık dininin insanları köleleştirdiğini ve insanların dünyaya at gözlükleriyle bakmalarına sebep olduğunu belirtir. Nietzsche'ye göre ilk ve son Hristiyan, Hz. isa'ydı. Deccal isimli kitabında bu konuda lanetler yağdırır ve islam ile ilgili ise şu düşünceleri belirtir:
"Eğer islam, Hristiyanlığı küçük ve hakir görüyor idiyse, böyle görmekte bin kez haklıydı: Çünkü islam, insanı yüceltir ama putlaştırmaz...
Hristiyanlık, bizi, kadim dünyanın kültürünün mahsulünden mahrum bırakmıştı. Üstelik bununla da yetinmemiş, daha sonraları, bizi islam kültürünün mahsulünden de mahrum etmişti. Aslında bize, Grek kültüründen de, Roma kültüründe de, esasta temel meseleler açısından daha yakın olan, bizim duygularımıza, zevklerimize ve seçimlerimize daha doğrudan hitap eden ispanya'daki o harikulâde islam kültürü ve islam kültürünün eşsiz birikimi ayaklar altına alınarak çiğnenmiş ve yok edilmişti.
iyi de, neden? Nedeni şuydu: Çünkü islam kültürü, asil bir kültürdü; çünkü islam kültürü, kökenlerini, temellerini insan fıtratına borçluydu; çünkü islam kültürü, ispanya'daki Müslüman hayatının nadir bulunan, nefis hazinelerinin üzerinde bile hayata evet diyordu! Daha sonraları, Haçlılar, estirdikleri o toz bulutunun ortasında, aslında önünde diz çökmeleri gereken, diz çökmekle daha iyi bir yapmış olacakları bir şeye karşı, asil bir kültüre karşı, bizim bugünkü 19. yüzyıl kültürümüzle mukayese edildiğinde, bizim çağdaş kültürümüzün, kendisini, islam kültürünün yanında son derece "yoksul" ve oldukça "geç kalmış" bir kültür olarak görebileceği böylesine asil ve yüksek bir kültüre karşı savaş açmışlardı. Haçlılar, ganimet peşinde koşuşturuyorlardı, hiç şüphesiz ki. Çünkü Doğu, islam dünyası, zengindi..."
Nietzsche daha sonraları, Hristiyanlığı öven bir eser üzerinde çalışan Wagner'i eleştirdi ve ondan uzak durmaya başladı..
Bilimsel verilere göre çocuklar zekasını anneden alır.
Babalar Boşuna Böbürlenmeyin: Çocuklar Zekâlarını Annelerinden Alıyor!
Araştırmalar, zekâ genini taşıyan X kromozomunun babada yalnızca 1, annede ise 2 adet bulunması nedeniyle, çocukların IQ’larını annelerinden alma olasılığının daha yüksek olduğunu ortaya koydu.